• yıllar önce anayasa hukuku finalinde en yüksek notu aldığım için evime imzalı bir kitabını yollayan sayın hocam. bu akşam kendisi ile birlikte aynı khk ile devlet memurluğundan çıkarıldım. biz akademisyenlikten ve insanlıktan çıkmadık. bunu unutmayın
  • kendisini fetö'den suçlayarak ihraç eden hukukçular kitap açık halde sınavına girse ff alır.
  • yeni anayasaya hazırlık süreci kapsamında ihraç edilen marmara üniversitesi'nde görevli anayasa profesörü. sinirden çıldıracağım gece gece. ülkenin sayılı anayasa hukukçularından biri, sırf muhalif kimliğinden ötürü terör örgütleriyle bağlantısı oldugu gerekçesiyle meslekten atılıyor. fetö'cü akpli vekiller, bakanlar görevlerinde ama, şu değerli insanlar kıyıma uğratılıyor. sonra "diktatörlük olsa böyle mi olurdu" rerörö. başka ne olacaktı ya?

    geleceğimiz siktiri boktan isimli üniversitelerin yalaka -sözüm ona- akademisyenlerine emanet. haydi iyi geceler türkiye.
  • anayasayı değiştirirken komisyonun başında olması gereken adamı khk ile görevden almak ancak böyle faşist bir yönetimin eseri olabilirdi. tayyor'la arası hep kötüydü, bize derse geldiği dönemde koruması vardı adamın. o derece diken üstündeydi son bikaç yıldır. ben bu adam kadar anayasanın her maddesine hakim bir insan görmedim, duymadım. dik duruşunu bozmayacağından eminim, umarım sağlığına zeval gelmez.
  • bir kere bir yanılgıyı düzeltmek lazım. ibrahim hocayı fetö örgütüne üye gibi saçma bir suçlama ile atmadılar, kimse böyle bir suçlamanın tutmayacağını bilir. hoca altın gibidir, çamura düşse bile iz kalmaz. kendisi solcu, demokrat, haktan-hukuktan ve tabi "anayasa"dan yana olduğu için atıldı. bu bir şeref madalyasıdır.
    aslında başını ahmet gökçen'in çektiği gibi grup tarafından fakülte kararı ile zaten üniversiteden, sevdiği öğrencilerinden uzaklaştırılmak üzereydi ama o kadar zalim bir devletimiz var ki emekli olamasın, başka yerde mesleğini icra edemesin, avukatlık bile yapmasın istiyorlar. öyle bir akademisyen düşünün ki "arkadaşları" banka hesaplarını şişirmek için ellerinden geleni yaparken (bkz: gökçen hukuk bürosu), yere düşen paraya bile dönüp bakmasın, tek derdi öğrenci yetiştirmek olsun, ilim ile uğraşsın. sonunda da böyle bir muamele olsun. bunları okuyan torunlarımız muhtemelen dede bunlar yapılırken sen ne yaptın diye soracak, cevap veremiyeceğiz.
  • son ohal khk'sı ile görevinden ihraç edilen çok değerli hocam kaboğlu yine gider dersini verir, hem de paris'te, lyon'da ama türkiye çomarlığa teslim olduğuyla kalır.
  • bugün haydarpaşa'dan bir çıkışı vardı ki, insan olanın içini burkar. öylesine vâkur bir duruşu, öyle bir dik duruşu vardı ki tarifi nâmümkün.

    kaboğlu hocanın anayasa bilgisini ben tartamam, öyle bir tartım yok zira. ancak kendisinin ne kadar yüce gönüllü ve mütevazi bir insan olduğunu anlatabilmek için kendisiyle bir anımı paylaşabilirim.

    yıl 2013, o zaman kaboğlu hoca'dan "özgürlükler hukuku" dersi alıyorum. ders seçmeli olduğundan ve hocanın da akademik anlamda nasıl disiplinli bir insan olduğunu bilen öğrenci arkadaşlarımız bu seçmeli derse pek rağbet etmediğinden 7-8 kişiyle ders yapıyoruz. hoca, tunus'un yeni anayasa yapımı sürecine davet edildiğinden özür dileyerek haftaya ders yapamayacağını belirtti. ardından da naif bir şekilde "arkadaşlar, tunus'tan bir şey ister misiniz" diye sordu. bu elbet torunu yaşındaki öğrencilerle karşılaştığında "buyrun efendim" diyerek yol verme kibarlığına sahip hoca'nın nezaket icabı sorduğu bir soruydu. farklı işler için il veya yurt dışına çıkıp, bunu hiçbir şekilde haber vermeksizin bizi amfide ders için 45 dakika bekleten hocalarımız da vardı ama konu bu değil. ardından zıpır bir arkadaşımız "hurma" dedi. tüm amfi güldük , dersi sona erdirdik.

    iki hafta sonra, bir dahaki derste dersi yaptık. sonlarına doğru hoca çantasından bir paket çıkardı. arkadaşlar dedi, "kusura bakmayın, kabine almazlar diye bavuluma koymak zorunda kaldım, biraz ezilmiş olabilir". evet, hocanın elinde tunus'tan getirdiği bir paket hurma vardı.

    tunus'a anayasa görüşmeleri için giden ibrahim hoca, derste bir öğrencisinin "hurma" diyip tüm amfiyi tebessüm ettiren talebini unutmamıştı, bir de üzerine ezilmiş olma ihtimaline binaen özür dilemişti.

    diyeceklerim bu kadar sözlük, devam edemiyorum zira.
  • ben kendisinden özür diliyorum. senelerce süren eğitim öğretim hayatında bir insanın karşılaşabileceği en iyi öğretmenlerden biriydi. değişmesi gerektiğini savunduğu anayasanın değişim sürecinde belki baş köşede oturması gereken adamken, ihraç edilmiş olması türkiye için utançtan başka hiçbir şey olamaz. o kadar bilgi, görgü, hoşgörü, kültür bize fazlaysa demek...
  • hayatımda tanıdığım en bilgili adamlardan biriydi kaboğlu hoca. derslerine girebildiğim için kendimi şanslı hissederdim. şu an asıl cemaate yakınlığıyla bilinen kürsüdaşları götlerini yaya yaya koltuklarında otururken bu adam ihraç edildiyse cidden bu ülkenin hukuk sistemine adaletine sıçayım.
    allah belasını versin hepsinin. birebir kan bağım olan adamı haksız yere ihraç ettiler ama bu adamın ihraç edilmesi kadar koymadı bana. ülkenin hukuk sistemine yıllarını vermiş ülkenin en başarılı hukukçularından birini sırf sana ters gitti diye terör örgütü mensubu ilan et. görevinden uzaklaştır. yerine de zamanında seni kapatılmaktan kurtarmış saçma sapan bi adamı bırak. allah belanızı versin.
  • siyasal islamcı totaliter bir yönetimden alabileceği yegane onur nişanını bugün yakasına takmış hukukçu.

    anayasa komisyonuna başkanlık ettiği bir türkiye'ye kavuşmadan hiçbirimize huzur yok bu ülkede.
hesabın var mı? giriş yap