• bina mimarisi hakkında araştırma yaparken rasladığım bir anektotdur; rivayete göre kanuni çocuklarının sünnet töreninin pek şatafatlı geçmesini istemiş. günlerce süren şenliklerin nihayetininde havai fişek gösterisini ünlü cihannümada seyrederken, uludağdan getirilen buzdan kaseler ile ikram edilen şerbetler sunulduğunda kanuni yanındaki ibrahim paşaya sormuş, "senin düğünün mü güzel oldu dersin yoksa benim çocukların sünnet düğünümü?" ibrahim paşa düpedüz övgü bekleyen padişahının tepesini attıran bir yanıt vermiş "elbette benim düğünüm." ve sonra eklemiş "çünkü sizin düğününüzün baş misafiri ben fakirim, oysa benim düğünümüm baş misafiri cihan şahı kanuniydi."
  • tarihi roma hipodromunun seyir terası üzerine yapıldığından ikinci katta süpriz bir bahçe bekler sizi. yazları müze parası ödeyerek bile olsa girip ünlü sundurmasının altında sultanahmet manzarasıyla lokum ile ikram edilen türk kahvesinin ne denli birbirine yakıştığını görebileceğiniz güzel bir mekandır.
  • sarayın şimdiki mütevazi görünümünün sebebi, yanındaki vergi dairesi binası ile üsteki adliye binasının orjinal komplesin içine inşaa edilmiş olmasındandır.
    ibrahim paşa zekası ve hazırcevaplığı ile ünlü bir vezir olarak bilinir. zamanında kanuni "cihan şahı" sayıldığından diğer ülke kralları ile eşit pozisyonda bir yetkinliğe sahip ilan olunan bu ünlü vezir, iktidardaki gücünü saraylar bölgesindeki yeğane vezir sarayının sahibi olmasıyla da göstermiştir.
  • ahmet hamdi tanpınar'ın 6 kasım 1947'de cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazısında bahsi geçen binadır. tanpınar'ın konu edinmesinin sebebi devrin idarecilerinin, bazı unsurları 15. yüzyıla dayanan bu sivil mimari örneğini yıkarak yerine yeni adliye sarayının yapılmasını tasarlamalarıdır. tanpınar çok kararlı bir tasarı olduğu belli olan bu yaklaşımı şiddetle tenkid eder, böyle birşeyin kültürel, tarihi, insani, estetik, hasılı birçok açıdan bir cinayet olacağını üstüne basa basa söyler. neyse ki ikazları bir şekilde dikkate alınmıştır da, bir bölümü o sıralarda zaten yıktırılmış olan sarayın bakiyesi istanbul'un en değerli meydanını süslemeye ve çok kıymetli bir müzeye mekan olmaya devam etmektedir.
  • kocaman bir binayken 30'larda o dandik adliye binası yapılacak diye resmen yıkılmıştır. bina yapılacak diye 500 senelik eseri yıkmak nasıl bir zihniyet, anlamak imkansız.

    (bkz: #30033718)
  • vakt-i zamanında avrupa'daki ihtişamlı saraylarla mukayese edilen topkapı sarayından bile daha görkemli olduğu söylenen makbul ibrahim paşa adına yaptırılan mimari eser.

    sonrasında mimar sıfatını taşıyan bir şehir katili sedad hakkı eldem tarafından büyük bir bölümü yıktırılıp yerine beton anlayışı ile adliye dikilmiş eserimizdir. ilber ortaylı birkaç gün önce yanılmıyorsam tarafsız bölge programı idi sedad hakkı eldem'den söz açılınca "ibrahim paşa sarayının üzerine bina diken adama saygı duyma mı onu sevmemi mi bekliyorsunuz acaba?" demiştir.
  • selçuklu döneminden kalma kilim ve halıların, ne yazık ki, ulu orta sergilenmesinden dolayı yakında paramparça olacağı müzedir.

    gezenlerin bir kısmı*, lan bu şey 500 yıllık dokunmayayım bari demeden, pazarda penye seçiyormuş gibi bi güzel halıların kilimlerin üstünde kalite kontrolü yapıyorlar.

    şahane bir bahçesi vardır, müze parası vermeden kafede oturmanın bir yolu olsa, ayağının altına da o kilimleri atacaksın, ohh mis.
  • sultanahmet meydanı'nda, günümüzde türk ve islam eserleri müzesi olarak hizmet veren, nefis bir avluya sahip mekandır.
  • yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte ll. bayezid döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. 1520 yılında kanuni tarafından tamir ettirilerek veziri ibrahim paşa ya hediye edilmiştir. matrakçı nasuh'un istanbul panaroması minyatüründen o dönemdeki tek yeni yapı olarak gösterilmiştir.
    evliya çelebi'nin kaynaklarında, istanbul'daki en büyük sarayı olduğu söylenmektedir. evliya çelebi bu sarayla ilgili olarak; “en büyük saray, at meydanı’ndaki ibrahim paşa sarayı’dır. bu zat kanuni sultan süleyman veziridir. istanbul’da bundan büyük saray yoktur” demektedir.
    1524 yılında ibrahim paşa nın kanuninin kız kardeşi ile burada 15 gün 15 gece süren bir düğünle evlenmiş bu nedenle sarayın mehterhane bölümüne kanuni için özel bir taht kurdurulmuş. daha önce atmeydanı sarayı olarak bilinen saray, kanuninin kız kardeşi ile evlenip buarada yaşaması ile ibrahim paşa sarayı olarak anılmaya başlanmış.
    pek çok düğün, şenlik ve kutlama bu saryada yapılmış. kanuninin oğulları mustafa, mehmet ve selim'in 1530 daki sünnet düğünü de bu sarayda yapılıp 3 hafta sürdüğü söylenmekte.
    bir hikayeye göre kanuni'den sonra ibrahim paşa da çocuklarının sünnet düğününü yaptırmış. paşa çocuklarının sünnet düğününde padişahı inanılmaz bir lüks içinde ağırlamış. sonunda, uludağ'dan getirilmiş buzlardan yapılma kâseler içinde hoşaf ikram edince, kanunî dayanamamış, "senin düğün benimkinden haşmetli oldu," demiş. ibrahim, "öyledir" diye cevap verince, sinirlenecekken sadrazam devam etmiş: "sizin sünnet düğününde en hatırlı konuk bendim. benim konuğum sizsiniz. elbet benim düğünüm daha haşmetli olacak." demiş.
    ancak bu incelikler ibrahim paşa'yı pek çok sadrazamın akıbetinden kurtarmaya yetmemiş. çocukluk arkadaşı ibrahim paşa’yı öldürtmeyeceğine söz veren kanuni, ulema’dan aldığı ‘insan uyurken zaten yarı ölü sayılır’ sözüne dayanarak onu yatağında uyurken boğdurtmuştur. ibrahim paşa’nın macaristan’dan getirdiği ve sarayın önüne koyduğu herkül, diana ve apollon heykelleri ölümünün hemen ardından kaldırılmış, geniş servetine el koydurtmuştur.
    bir süre sonra acemi oğlan kışlası olarak kullanılan saray daha sonra da bir çok amaçla kullanılıp zamanla harabeye dönüşmüş.

    günümüzde ise restore edilerek türk ve islam eserleri müzesi olarak kullanılmaktadır.
    bugüne ulaşan, hanedan dışından birinin sahip olduğu, tek özel saray olması nedeniyle ibrahim paşa sarayı önemli bir eserdir.
  • bahçeye geçildiğinde solda kalan yapının cihannüması ve geniş saçaklarını taşıyan payandaları ünlüdür. ('payanda' kelimesi padişahın karşısındaki hafif eğimli duruş biçimini anlatmak için kullanılan 'payende' kelimesinden gelmektedir)
    meydana bakan cihannüma zamanında at meydanındaki gösterileri seyretmek amacına hizmet etmiştir. hatta kanuninin kızkardeşi ile evlenen ibrahim paşanın düğünü ile kanuninin çocuklarının sünnet törenleri için düzenlenen şenlikleri kanuni ve ibrahim paşanın bu cihannümaya serilen değerli postlar üzerinde oturarak seyrettiği söylenir.
hesabın var mı? giriş yap