• bi numara yaptığım yok, o kerizlik bende doğuştan beri var. hiçbir örgütle bi ilgim yok. beni adamdan sayıp alacak örgüte zaten ben girmem. o örgüt ibrahim'e kaldıysa örgüt bile sayılmaz.
  • polis memuru "gel buraya gel buraya. sen niye burdur’dan siirt'e istanbul üzerinden gidiyorsun bakiyim? yoksa yoksa muzo'ylan oturup rakı falan mı içecen?" diyecekmiş gibi bi pisikoz olan ibrahim'in terminalde polisten kaçmasıyla başlayan süreçtir.

    ibrahim karakolda suç örgütü kurduğu şüphesiyle sorgulanırken arkadaşları muzo ve aydın'ın da bu örgüte dahil olduğunu söylemiş lakin aydın'ın nerede olduğu sorulduğunda taksim'deki büfesinin adının "ay büfe" mi yoksa "dın büfe" mi olduğunu hatırlayamamasıyla süreci bir nebze uzatmıştır.
  • (bkz: pardon)

    (bkz: ferhan şensoy)
  • eniştenin yaptığı puştlukla başlayan süreçtir.

    gençliğinde askerlik şubesi eski binadan yeni binaya taşınmış, o sırada baaazı dosyalar kaybolmuş, 16 yıl hiç kimse ibrahim'i arayıp sormamıştır. almanya'ya gitmesi için gereken pasaport için askerlik kağıdı lazım olduğunda gittiği askerlik şubesinde yazıcı çocuk "senin burda kaydın kuydun yok ibrahim abi, şube taşınırken bazı dosyalar arazi olmuş, seninki de o arada gitmiştir heralde, sen istersen artık bu işi hiiiç kurcalama, sktiret'' demiştir.

    eniştesi olacak puşt kendisini ispiyonlamasa askere gitmeyecek, dolayısıyla da burdur’dan siirt'e istanbul üzerinden gitmek zorunda kalmayacak, bu süreç de hiiiiç başlamayacaktı.
  • orda kimlik kontrolü yapılırken askerim bi sorun proplemi olur diye düşünmesinden sonraki süreçtir.
  • başıma bir şey gelmeyecek ise içinde o kadar dram olmasına rağmen bence türkiye'nin en iyi komedi filmi olan pardon repliklerinden.
  • aydın'ın da başının yanmasıyla devam eder.
  • o süreçten sonra hiçbir gardiyan haysiyet takılmamaktadır maddiyat takılmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap