• bi i$ten ayrilirken veya $utlanirken imzalanan borcum alacaam yoktur anlamina gelen kaat. tabi alacak - borc varsa ayni kaada yazilir ve o sekilde imzalanir. tavsiyem alacak - borc hesaplari kapanmadan ibranamenin imzalanmamasi yonundedir nooluuur noolmaaaz.
  • borc alacak ili$kisinin dogdugu firma-mu$teri arasinda da ticari ili$ki veya sozle$me bittiginde imzalanir. ornegin bankada hesap kapatmak icin.
  • karsilikli yukumluluklerin bulundugu her turlu hukuki iliskide, tek tarafli veya cift tarafli olarak imzalanabilen bir belgedir. taraflarin daha sonra sozkonusu iliskiden dogan taleplerle karsilasmamalari, hukuki iliskiyi temiz bir sekilde bitirip bir daha birbirlerinin basini agritmamalari amacini tasir.
  • herhangi bir talep veya menfaatten feragat veya vazgeçilmesi, bu feragati kanıtlayan belge.
  • genelde talep eden taraf lehine maddeller içeren resmi feragat belgesi...
  • gelecek zaman kipinde yazılabiliyormuş, ben bugün bunu gördüm.

    ....şu kadar para ödenecektir, karşılıklı alacak verecek kalmayacaktır, taraflar birbirlerini gayrıkabili rücu olarak ibra edeceklerdir....

    eşşeğim ölmeyecektir, yaz gelecektir, yonca yiyecektir.
  • kendisini imzalamadığın sürece, şutlandığın şirketten alacaklarını alamadığın resmi evrak. aslında alacaklarını aldıktan sonra imzalaman gerekirken, "ya alacaklarını aldıktan sonra imzalamazsa?" mantığı güden firmalar bu evrağı peşinen imzalatmaktadır. "ulan ya imzaladıktan sonra alacaklarımı vermezlerse?" sorusunu akla getirmektedir.
  • ibra sözleşmesi mevcut olan borcu ortadan kaldırmayı sağlayan sözleşmedir.işverenlerin iş sözleşmesini feshederlerken sıklıkla başvurdukları sözleşmedir aynı zamanda.bu bağlamda ibraname işçinin işten ayrılırken ücret,fazla mesai,izin alacağı,ihbar ve kıdem tazminatı vb. gibi alacaklarını aldığına,başka bir alacağı kalmadığına dair belgeyi imzalayıp işverene vermesidir.ibraname kural olarak hizmet sözleşmesi feshedildiği anda imzalanır,feshedilmeden önce imzalanan ibraname geçerli değildir.
  • 6098 sayılı türk borçlar kanunu ile iş hukuku açısından tarih olmuştur. yeni borçlar kanunu ibraname ile ilgili getirdiği düzenlemelerde yargıtay kararlarını esas alarak esasen çok güzel ve yerine değişikliklere giderken, maddede bulunan tek bir unsur tüm çabayı boşa çıkartmıştır. bu unsur da ibranamenin iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten en az 30 gün sonra alınabilecek olmasıdır.

    teoride mantıklı gelse de uygulamaya baktığınızda 30 gün sonra ayrıldığı şirketi gelip ibra edecek adam bulmak neredeyse imkansızdır. işveren işçinin tüm alacaklarını tıkır tıkır ödemiş olsa dahi 30 gün sonra işçinin peşinde koşup, kendisini ibra etmesini istemek zorunda bırakılmıştır. alacaklarını hali hazırda almış olan işçi artık işverenle hiç bir bağı kalmadığında çoğunlukla bu çağrıya karşılık vermeyecektir.

    işverenlerin bulduğu ilk çözüm işten ayrılış esnasında 30 gün ileri tarihli ibraname hazırlamak ve bunu işçiye imzalatmaktır. ancak bu ibranamelerin pratikte işverene hiç bir faydası yoktur. zira işçi ibranameyi imzalasa dahi, 30 günlük süre dolmadan noterden ihtarname çekerek, imzaladığı ibranamenin ileri tarihli düzenlendiğini ve geçersiz olduğunu kolaylıkla ispat edebilir. benzer şekilde 30 günlük süre dolmadan alacak ya da işe iade davası açan işçi, alacak davası açarak işvereni ibra iradesinin olmadığı açıkça kanıtlanmış bir işçinin, daha sonra işvereni ibra edecek bir ibranameyi imzalaması mümkün olmayacağından işverenin ibranameyi mahkemeye sunmasını imkansız hale getirecektir. kaldı ki 30 günlük süre geçmiş olsa dahi, -yargıtay kararları göz önüne alındığında- alacak davası açmış işçinin imzaladığı ibranameyi mahkemenin geçerli sayması mümün olmamaktadır.

    iş hukuku açısından artık ibranamenin tarihe karıştığını söylemek mümkündür. yeni borçlar kanunu ile artık ibraname sadece bir makbuz niteliğindedir. ödemelerini banka aracılığı ile yapan firmaların ayrıca ibraname almasının hiç bir faydası kalmamıştır.
hesabın var mı? giriş yap