• aralarındaki iletişim sürecinde:

    ego, id'e - "hoşt hayvan, azıcık insan ol" ;
    süperego, ego'ya - "hop terbiyesiz, azıcık efendi ol" der.

    id ise yeterince alkol almadan kimseye bişey demez..
  • freud'un psikoanalitik kuramında, kişiliği oluşturan üç temel yapıdır.
    id*, ego* ve süperego* devamlı çatışma halindedir, birbirlerine üstünlük saglamaya calışan bu zibidiler birbiriyle kapışırken, normal bireylerde ego olaya son noktayı koyar. bir örnekle netleştirmek gerekirse; id, minik bir bebegin her isteğinin anında yerine getirilmesini istemesi gibidir, dilediği olana kadar ağlar zırlar, sadece hedefe kilitlenmiştir.. biraz büyüyünce devreye ego girer, çocuk istediğini elde etmesi için beklemesi gerektiğini öğrenir, ah anneminde işi var, dur şu işi bitsin bana yemek verecek diye bekler. yani id'in isteklerini çatışma yaratmadan yerine getirmeye çalışır. bi de son kardeş olan süperego vardır, ki oluşması - yine freud'a göre- fallik dönemdedir.yani ayıp, günah kavramlarının, suçluluk duygusunun vs. oluşmasıyla birlikte gelişir.
  • id- çocuk , ego- yetişkin, süperego- yaşlı/ebeveyn olarak somutlaştırılabilecek freud kuramıdır. bir enerji deposu olan, imgelerle çevrili olan id etrafındaki tüm oluşumları deneyimleyerek öğrenecek, söz konusu birincil süreç imgelerle yetinmemeye başladığında ego devreye girecektir. ego, nesnel dünyaya ait gerçekleri görmeye başladıkça zihnindeki imge ve gerçeği ayırt etmeye başlayacaktır. son olarak ise superego devrededir. superego ise ebeveynlerimizin bize öğrettiklerinin ve toplum geleneklerinin içsel temsilcisidir.
    bu üç süreç sürekli olarak birbiriyle çatışma halindedir. kuram için çizilmiş bir karikatürdeki, ben birini dövmek istiyorum, diyen id'e, ego'nun, ama fazla incitme şeklinde verdiği karşılığa, süperego'nun ise, ne yapıyorsunuz ayıp denen bir şey var, tepkisi durumu özetlemektedir.
  • sürekli çatışma halinde olan, baskın gelenin karar mekanizmasını etkilediği bitmeyen üçlü bir savaş.

    temelde id dürtülerimiz ve en ilkel isteklerimiz; ego günlük yaşama ve gerçekliğe adaptasyon yeteneği ve kapasitemiz; süperego çevre sayesinde edindiğimiz değer yargılarımız, inançlarımız, vicdanımız, iç ses olarak duyabildigimiz toplumsal kurallar olarak özetleyebiliriz.

    daha çok erkeklerde görülen türden bir id-ego savaşını anlatan bir video.
    burada çatışma halinde olan id ile ego'dur. id'e karşı dış gerçekliğe davet eden, adamın egosu. böyle davranırsan ayıp edersin ya da günah olur diyen bir iç ses daha devrede olsaydı o da süperego olurdu.
    burada da türk yapımı esprili bir anlatımı mevcut.
  • freud belediyesinin ulaşım şirketleri.

    sefer ve tarifeler için: (bkz: psikanaliz)
  • "içimde bir şey kısmen hayvan, bir şey kısmen tanrı ve üçüncü parça kısmen insan."
    (bkz: kırmızı kitap /@hanging rock)

    hiyerarşik sıralamada ilk basamağı hayvanın ele geçirmesi id'i, güç istenci ve korkuyla ilişkilendirilebilecek tanrı fikri süperego'yu, insan ise nihayet ego'yu temsil eder, diye açıyorum pasajı.
  • enteresan olan şu ki id ve süper ego'da geçişler mevcut. mesela kadınlar güçsüzdürler ve hamilelik durumlarından dolayı korunmaya muhtaçtırlar. id eş seçmede devreye girer ve güçlü erkekle (fiziki olarak güçlü) beraber olur kadınlar.

    ancak günümüz koşullarında güç para, kariyer vs... olarak şekilleniyor ve kadınların içgüdüsel olarak eş seçimleri bu yöne doğru kayıyor.

    şimdi sorulması gereken şey şu; aslında id dediğimiz şeyin de ne kadarı öğrenilmiş? gerçekten tabula rasa durumları var mı, yani içgüdü dediğimiz şey de mi toplumsal?
  • id: cips yemek istiyorum
    süperego: diyettesin.
    ego: küçük bir parça ye.
  • id: insanin biyolojik yanı
    ego: insanin psikolojik yanı
    super ego: insanin toplumsal yanı
  • sigmund freud'un benlikte yırtınırcasına dans eden çılgın üçlüsü. bilinçmiş, bilinçdışıymış taktıkları yok. tepinip duruyorlar...
hesabın var mı? giriş yap