• cezalar adil uygulanmadığı için gelmesi hiç bir sike derman olmayacaktır. ve hatta adaletsizlik hissini daha da büyütecektir. zira arkasını birilerine dayamış şerefsizler aynı bu günkü tarifeden kuş gibi cezalar alacak, siyasal olarak linç edilenler de idam edilecektir.

    mesela ergenekon ve balyoz davasından pkk köpeklerinin ifadeleri gerekçe gösterilerek ceza almış şanlı komutanlarımız idam edilmiş olacaktı.

    ensar vakfı failleri ise çoğu tecavüzün üstü aynı bu günkü gibi örtbas edilerek kurtulacaktı.

    cezalar adil uygulansa bu itler ölümden beter ömür boyu ışık bile görmeden ağır hapis yatacaklar.

    o yüzden idam idam diye bağıracak kadar ilkel, sonuçlarını düşünemeyecek kadar da salak olmayın.
  • bizim gibi bir ülkede, idam cezasının gerçekten hak edene uygulanacağını sanmak çok büyük saflıktır. demokrasinin gelişmediği ülkelerde idam cezası, siyasi bir caydırma yöntemi olarak kullanılır. katile, yetim hakkı yiyene tecavüzcüye sıra gelmez.
    ayrıca mevcut infaz sisteminde en ağır suç işleyenler bile, müebbet yerine afla çıkıyorlar. ya da erken salınıyorlar. üstünkörü bir google araştırması ile cezaevinden çıktı 2. cinayetini işledi gibi ifadeler görürsünüz. ayrıca karısı dahil çok kişiyi öldürten mafya babasının çıkması için af çıkarıldı bu ülkede. idam çözüm değil, adalet mekanizmasını bozan zihniyetin ideolojik yeni oyuncağı olur sadece.
  • suç oranlarının artmasının altında hiç tahmin edemeyeceğiniz dinamikler yatar. misal, zamanında şöyle bir şey okuduğumu hatırlıyorum;

    kürtajın yasallaşması amerika'da her eyalette farklı farklı tarihlerde olmuş. yapılan araştırmalar gösteriyor ki, istisnasız her eyalet için geçerli olmak üzere, kürtaj yasallaştıktan yaklaşık bir yirmi sene sonraya tekabül eden yıllarda suç oranında ani düşüşler yaşanmış. çünkü istenmeyen çocuklar sevgisiz büyüdükleri için erişkin olduklarında suça yöneliyorlarmış. tabi, bunu kürtaj yasal olsun olmasın bâbında söylemiyorum. buradan almamız gereken ders başka.

    yapılan araştırmalara göre, sevgi eksikliği ve sosyal adaletsizlik suç oranlarının artmasının en büyük sebepleri. kürtaj meselesi de buna işaret ediyor zaten. türkiye'de ise böyle bir sorunumuz var. yapılan evliliklerin çok azı sevgi evliliği, çoğu aile zorlaması ile yapılıyor. böyle evliliklerde sevgi eksikliği had safhada olduğu için, çocuklar da bundan etkileniyor elbette. dikkat edin, suça karışan insanların büyük kısmının ailesi feodal yapının içinden gelmiştir. yine örneğin güneydoğu'daki acımasız şiddetin en büyük sebeplerinden biri de, zoraki yapılan evlilikler sonucu ortaya çıkan sevgisiz ve mutsuz aile ortamlarında büyümek zorunda bırakılmış çocuklardır. hali ile bu çocuklar büyüdüklerinde sevgi kelebeği olmuyorlar.

    bu arada işin ilginç yanı, idamı savunan insanlara sorsanız, kürtaja canhıraş karşı çıkmazsa ben de ne olayım. bu da böyle bir çelişkidir öte yandan, bu lâfı da sokmadan duramadım.
  • özet geçeceğim; ceza hukuku teorisinin başlıca üç amacı vardır. suç işleyecek kimseler için caydırıcılık oluşturmak, kamu vicdanını rahatlatmak ve suçluyu topluma geri kazandırmak. idam ettiğin “insanı” nasıl geri kazanacaksın? kaldı ki insan haklarıyla bağ-daş-maz!

    birbirimizi nefrete yönlendirmeyi bırakalım artık, bu zihniyete hizmet etmeyelim.

    ekonomi, eğitim, kültür.

    edit: düzgün bir dille fikir alışverişinde bulunma gayesinde olan değerli arkadaşlarımı tenzih ederim; bu entry sebebiyle özel mesaj yoluyla hakaret eden herkesten bir avukat olarak tek tek hesap soracağım, göreceğiz hangimiz daha erkek, sevgiler.
  • siz daha önce “şeytanın eline kılıç vermek” diye bir söz duydunuz mu?
  • çok doğru bir öneri

    bakın amerikaya. çatır çatır yakıyolar adamları elektrikli sandalyede, basıyolar zehiri bünyeye.
    onlar olmasa zaten bireysel silahlanma serbest, isteyen evine gireni vuruyor.

    bunun sonucunda ülkede ne bir pedofil var, ne seri katil, ne toplu cinayet.
    hırsızlık, gasp sıfıra yakın.

    rüya gibi ya.
  • idam cezasinin turkiye'deki seruvenini bilmeyen moronlar tarafindan surekli dile getirilen dilek. merak eden icin kayitlar ortada. bakin bakalim, yasalardan kaldirilmadan evvel kimlere ve hangi sebeplere dayanarak idam cezasi veriliyormus turkiye'de.

    bu kadar salaklik karsisinda dil baglaniyor.
  • ya gerçekten idam ile suçların azalacağını düşünen adamlara şaşıyorum amk.

    sevgili kardeşim; idam edilecek adamların hepsi, şuan ağırlaştırılmış müebbet alıyor zaten teorik olarak.

    yani bu suçu işlemeden önce düşünme kabiliyeti olsa, zaten bu suçu işlemezler. kim hayatının kalanını hücrede geçirmek ister?

    adam bu suçu işlemişse her şeyi göze alıyor zaten. yakalanırsa ne olacağını da biliyor. o an ha idam etmişsin, ha hücreye tıkmışsın. ikisi aynı anlama geliyor adam için.

    hiçbir şeyin çözümü değil bu.
    ha diyorsanız ki "yanarak öldürelim idam edelim. hıncımızı alalım." siz bilirsiniz. böyle ilkel dürtülerle tatmin oluyorsanız sizin bileceğiniz iş.

    ancak yasalar ülkemizde düzgün uygulanıyor olsa, zaten idam kadar ağır bir cezamız mevcut. en azından bu ceza, sahte delillerle hayatı karartılan insanların direkt ölüp gönderilmesini değil, birkaç sene sonra hatadan dönülüp hayata geri katılmalarını sağlıyor. (ergenekon döneminde idam cezası olsaydı örneğin, bugün çok sevdiğiniz bir çok insan, 3-4 yıl içinde idam edilmiş olacaktı. olayların gerçek yüzü ortaya çıkmadan önce)

    berbat bir toplumumuz var.
    bu toplumda yaşayan bir çok insan hayvandan farksız yaşıyor. bir köpeğe, insan ısırırsa uyutulacağını nasıl anlatamıyorsanız veya anlatsanız da güdülerinden vazgeçemiyorsa, bu hayvandan farksız insanlar için de durum aynı.
  • idam cezasının geri gelmesi demek, sadece salt suçlunun cezalandırılması demek değildir. idam cezası yasalarla getirilir, ne diyecekler bu yasada? sadece belirli suçlarla başlar, daha sonra iran gibi önünü alamazsın, bu sefer tecavüz eden değil, tecavüze uğrayan insanlar asılmaya başlanır, suçu olmayanlar da yargılanıp, asılır. idam gibi tehlike arz eden bir yargı algısı türkiye gibi, her anlamda geri ve asla demokratik olmayan, kadına hiçbir şekilde değer vermeyen, dini ideolojik bir baskı aracı olarak kullanan ülkelerde, hiçbir netice getirmeyecektir. aksine, daha fazla insanın suçsuz yere öldürülmesi, yani meşru cinayet sebebi olacaktır. idamdan önce bu ülkeye gerekli demokratik adaleti getirsinler. kadınlar tecavüze uğruyor ama yapan ceza almıyor, e idam edileceği ne malum? dediğim gibi, olan yine iran, afganistan, pakistan'daki kadınlar gibi, tecavüze uğrayan kadına olur. bilmem anlatabildim mi pek sevgili idam sevici yazarlar.

    amerika'nın uyguladığı, psikolojik ölüm cezaları vardır. örnek vermek gerekirse: aşırı sayko bir seri katil yakalanıyor, hücreye konuyor. bir süre sonra katilin önüne kola ve hamburger konuyor, bunların içinde zehir olduğu vurgulanıyor. ya yiyip ölürsün, ya da açlıktan ölürsün diyip, çıkılıyor. kameradan izlenen mahkumun bir süre sonra dayanamayıp, yemeği yediği gözleniyor. katil, kısa süre sonra bir kriz geçirerek ölüyor. yapılan açıklamada, yemeklerde zehir olmadığı, katil, yemeğin zehirli olduğuna şartlandığı için, psikolojik olarak beyin ölümünü gerçekleştirdiği söyleniyor.

    tam olarak yukarıda yazıldığı gibi mi emin değilim lakin hatırladığım şekliyle böyle. bu gibi ceza örnekleri gösterilebilir, tartışılabilir. ama yargı ve adalet açısından, bu ülkenin milyonlarca ışık yılı yolu var.
  • lol idam ne zaman gerçek suçlular için kullanılmış da bu sefer kullanılacak? idam her zaman siyasi insanlar için, özellikle de pek suçu olmayanlar için kullanılmıştır türkiye’de. bugünden sonra idam gelse yine muhalifler özellikle de solcular asılacaktır, tecavüzcülere bir şey olmayacaktır.

    tanım: saçma sapan istek.
hesabın var mı? giriş yap