• suriyeliyim deseydi kimlik pasaport bile sormazlardı.
  • avrupa insan hakları sözleşmesi ve avrupa insan hakları mahkemesi kararları uyarınca gönderilmeleri mümkün değildir.

    zira iade talep edildiği takdirde aihs kapsamındaki yaşam hakkı ihlal edilmiş olacak ve biz de buna yardımcı olmuş olacağız.

    mahkeme der ki, "sen idam etmeyecek olsan da, senden iade isteyen ülke söz konusu kişiyi idam edecekse, sen iade edemezsin."

    edit notu: hala aihs ve aihm'den bahsederek biraz absürt konuştuğumun farkındayım.

    ek: bu konuya benzer bir konuda türkiye hakkında verilen bir aihm kararı için bkz link
  • yağmurdan kaçarken doluya tutulmuşlar. ulan madem kaçıyorsunuz medeni bir ülkeye kaçın gele gele buraya mı geldiniz. bu arap götü yalayıcıları sizi korur mu? zamanında uygur türklerini iade etmişti bu hükümet. o öve öve bitiremediğiniz osmanlı'da devlete sığınan birisi iade edilmezdi amanname çıkarılır korumaya alınırdı tabii bizim dünya liderimizi kim takar şimdi ?
  • 3 milyon ne olduğu belirsiz suriyeliyi içine alıp hümanistçilik oynayan devletin kendi elleriyle ölüme teslim ettiği kızlar.
    (bkz: up)
  • anlamadığım türkiye'de idamı getirmeye çalışanlar var, siz zannediyor musunuz,
    gün gelecek o idam mahkumları bunlar gibi sığınma talep edecek,

    idam herkes için kötüdür,
    ne ile suçlandıklarını bilmediğim kızların yardım çağrısı
  • çok düşük ihtimalli bir olaydır.

    zavallı kızlar çok yanlış bir ülke seçmiş kaçmak için. kaçtığı ülke hem suud'lar gibi müslüman bir ülke, hem de suud parasıyla ekonomisini döndürüyor.

    keşke israil'e falan kaçsaydı, hayatını kurtarabilirdi.
  • ibn haldun demiş ya coğrafya kaderdir diye. kızların kaderine bak, kaçtığın coğrafyaya mı şaşayım, kurtulmak için koştuğun coğrafyaya mı yanayım...
    çok canım sıkılıyor!
  • edit: olay tam olarak açıklanmamış, şurada kendileri anlatıyorlar ben de tercüme edeyim.

    "çocukluğumuzdan beri aile içi şiddet görüyoruz; annemizden, babamızdan, erkek kardeşilerimizden ki buna küçük olanlar da dahil, amcamızdan da ve hatta diğer akrabalarımızdan da. kimse bize yardımcı olmadı. amcamızla konuşmayı denedik; ama o bizi tuvaleti olan bir odaya, aç açına bir ay boyunca hapsetti. aile evimizden de kovulduk ve bize amcamızla yaşamamızı söylediler."

    aile de türkiye'ye kaçmalarından sonra geri gönderilsinler diye haklarında terörist oldukları iddiasıyla şikayette bulunmuş. eğer terörist olduklarına kanaat getirilirse idam edilirler, yok bu olmazsa aileleri tarafından öldürülebilir ya da en azından kaçtıkları şiddet ortamına geri gönderilmiş olurlar.

    ------

    suriyeli sanıp direkt olarak linç edilmemeleri yüzümü güldürdü açıkçası. ülkede güzel şeyler de oluyor gerçekten.

    savaştan kaçan insanlara "geri yollayalım. siktirsinler gitsinler ülkelerine!" diyen vasatların ülkesine sığınmak taktiksel bir hata olmuş bu iki kadın için.

    kadın diyor ki: "biz türkiye'ye yasal yollarla geldik. göçmen bürosuna gidip oturum izni almak istedik, biz öğrenciyiz. polis bize güldü ve suudi arabistan'da arandığımızı söyledi. siz teröristsiniz dedi; fakat herhangi bir kelepçe takmadı."

    ölümden kaçan kadınlara gülerek "siz teröristsiniz yeaaa" demek güzide polis teşkilatımızın tatlı bir anısı olacaktır bu kadınlar için.
  • geri göndermeme (“non-refoulement”) ilkesi, mültecinin-kişinin yaşama hakkı ve işkence, kötü muamele, insanlık dışı aşağılayıcı ceza ve muameleye maruz kalmama hakkı gibi temel insan haklarının korunmasını amaçlamaktadır. mültecinin yaşamını tehlikeye sokacak bir yere gönderilmemesi, mülteciler için en önemli hukuki güvencedir.

    ceza hukuku’nda, “suçluların geri verilmesi” işlemlerinde, bir yabancının siyasi suç sayılan bir suç isnadı nedeniyle iadesinin söz konusu olması ve / veya yabancıya isnat edilen suçun cezasının ölüm cezası olması halinde, iade talebinin kabul edilmemesi örf ve adet hukuku kuralıdır. 5237 sayılı türk ceza kanunu’nunda suçluların iadesi konusu bu şekilde işlenmiştir.

    1951 tarihli mültecilerin hukuki durumuna ilişkin cenevre sözleşmesinin 33. maddesine göre, "hiçbir taraf devlet, bir mülteciyi, ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olacak ülkelerin sınırlarına, her ne şekilde olursa olsun geri göndermeyecek veya iade etmeyecektir."

    olayı tam olarak bilmemekle birlikte buradan okuduğum kadarıyla yukarıda okuduğunuz gibi idam edilmek şart değildir. işkence görmelerine ya da temel insan hakları ihlallerine karşı işlenecek herhangi bir tehlikede geri gönderme yasağına temek teşkil edecek bir gerekçedir. geri göndermeme ilkesinin ihlâli, çoğu kez diğer insan hakları sözleşmelerinin ihlâlini de beraberinde getirir.

    yine olayı tam olarak bilmemekle birlikte, uluslararası kanunlara ve koruma kanunlarına ve hatta iç hukuka göre durum ispatlandıktan sonra gönderilmeleri mümkün değildir. ki birleşmiş milletler ihtimalleri de değerlendirir ve tehlike geniş olarak yorumlanır. ülkeye, ülkenin siyasi, dini vs durumunu, hukukuna ve uygulamalalara göre ivedilikle tarafların doğru söylediği değerlendrilmesi geniş anlamıyla yapılır. eminim şu an orada birleşmiş milletlerden avukatlar ya da baronun görevlendirdiği yabancılar ve uluslararası koruma hukuku alanında eğitim almış avukatlar durum ile ilgili çalışıyor ve gerekli fakslar acilliyet taşıdığını belirten başlıklarla ilgili yerlere ve kurumlara gönderiliyor, gerekli çalışmalar ivedilikle hallediliyordur. gönderilmemeleri gerekmektedir ve yani gönderilmelerinin temel yaşam haklarının ihlal edileceği ya da ölüm tehditi de ispatlandığı ve ihtimal dahilinde olduğu düşünülünce küçük bir ihtimaldir. gönderilmeleri durumunda ve öngörülen durum ortaya çıkarsa insan hakları sözleşmelerinin ihlalini oluşturur.

    sadece bu kadınlar üzerinden değil hava alanlarında ve sınırlarda türkiye'ye sığınmış bu şekilde bir çok insan vardır ve bu konuda çalışma yürüten kurumlar olaylarla ilgili gerekli çalışmaları yapmaktadırlar.

    şimdi benim anlamadığım bir diğer olay. bu kadınların tabi ki gönderilmemelerinden yana olduğumu bilmenizi istemekle birlikte. uluslararası kanunları bilmeden suriyeliler dolduruldu, suriyeli diye diğer kaçanları bir güzel yargılayıp, haklarında söylenmedik laf bırakmayıp bu olay hakkında duyar kasmanızdır.

    savaş ve benzeri durumlarda sınır ülkeler güvenli bölgeler oluşturup, sınırlarını açmak zorundadır. yani suriyeliler konusundaki politikalarda gidip suriyelileri değil. krizi kontrol edemeyen ve savaş mağduru insanları çıkar malzemesi yapan devletinizi sorumlu tutun. yarın bir gün yunanistan sınırında ağlarsınız.
  • umarım iade edilmezler.

    neden türkiyeye geldiler diye düşünüyorum aklıma iranlı bir arkadaşımın söyledikleri geliyor " iran'da türk dizileri yayınlanıyor ve herkes türklerin o dizilerdeki gibi yaşadığını sanıyor."

    bu kızlarda muhteşem yüzyılı izleyip kanuni den etkilendiler sanırım ama...
hesabın var mı? giriş yap