• yaşanmakta olunanın içine durmadan 'yaşamaya değer' olduğu söylenenlerin sokulması ile 'sanki ideal bir dünya' nın kurulmakta olduğu müjdelenir. felsefe de, sanat da bu 'sanki ideal dünya' yönelimine sürükler bizi...
  • bi eksiğimiz yok çoğu zaman. açgözlülüğümüz ve hırsımız var.
    kapitalizmin kullandığı en büyük zaafımız da bu. merakın sınırlarını aştığında açgözlü olmuş oluyosun, bu kadar basit.

    kabul etmemiz gerekir ki, en iyi şartlarda dahi şu an için dünyayla sınırlıyız; özgürlük anlayışımız da dünyayla sınırlı haliyle. her ne kadar biz iletişimsel ve kültürel kopukluk yaşayacağımıza dair olan korkularımızla (gerçi ben buna gıda çeşitliliğine dair olan korkumu da eklerim. cibes var mı tanzanya'da, ya kuzu kulağı var mı kenya'da???) kendimizi çoğu zaman tek bir evle sınırlandırsak da, nihai sınır dünya.

    hollywood filmlerinin bize aşılamaya çalıştığı açgözlülüğü, filmleri izlemeden isimlerinden bile anlayabiliriz: james bond-dünya yetmez. amına koymasaydık yeterdi oysa. bizim kadar sikko varlıklar için, bence dünya bile fazla. yeni dünyaları bulmaya çalışmaya devam etmeyelim demiyorum; hobi olarak yine yapalım. ama bi hobi bahçesi vardır,
    bi de yediğin ekmeğin hammaddesinin üretildiği tarla. tarlayı temizlemek için yakan çiftçiye kızmayalım, ne yapması gerektiğini söyleyelim diyorum. amına koymak isteyen adamları durduramıyorsak da, o adamı öldürelim; öldürmeyenleri uyaralım. tıpkı özgecan'ın katilinin ölmesini hepimizin istediği gibi. herkes bunu istiyorsa, bu bir linç değildir. bir eylemin adil olabilmesi için, herkesin bunu istemesi gerekir.
    adaleti sağladığını iddia eden mekanizma olan hukuk da, herkesin isteyebileceği şeylerin sınırında sınırılandıran bir kavram olmalıdır. götümüzdeki donun rengine karışmamalıdır.
  • avatar filminde gözlerimi alamadan izlediğim, modern!! insan gelmeden önceki pandora gezegenidir.

    kendilerinden olmak istediğim naviler, doğadaki diğer tüm hayat sahipleri gibi, evrenin bilge ruhu ile ya da evrenin sinir sistemi ile sürekli temas halinde yaşamaktalar.

    doğaya son derece saygılılar.

    bir çiçeğin değeri bir naviden daha aşağı değil.

    navi toplulukları ile evren arasında sorun çıkmadan yaşanması için yüzlerce yıllık ezoterik öğretilere hakim, sezgileri güçlü şamanlar var.

    ve tüm evrende hissedilen güven ve sevgi hissi. nereye gidersen git evinde olduğunu, sevilip doyurulacağını bilmek.

    aynı zamanda evrenin ruhunun senden beklediği şekilde kardeşlerinle ve doğayla barış içinde yaşamak.

    hep birlikte eğlenmek, şarkılar söylemek.

    ve yaşarken hislerle bağlı olduğun sonsuz bilgeliğe nihayetinde bedenin ölümüyle direk olarak katılmak.
  • adı üstünde ideal. yani her şeyinin en iyi, en uygun olduğu düşünülen... gerçekle örtüşüp örtüşmemesi, gerçekleşebilirliği önemli değil. önemli olan senin düşünebilmen. ideal dünyanın sınırları bilişsel yeteneklerindir. o yüzden herkesin ideal dünyası kendine...

    benimkinde örneğin, atatürkçüler bilimi seçerdi yol gösterici olarak. o yüzden atatürkçüler laboratuarlarda, kütüphanelerde bulunurdu. derneklerde, ocaklarda değil...
  • olmayandır ve görecelidir. zamana, mekana, duruma ve hatta kişiye göre değişiklik gösterir.

    ideal dünya ile gerçek dünyayı bir çizginin iki ucuna ayrı ayrı yazalım. aldığımız kararların, sahip olduğumuz fikirlerin ya da davranışlarımızın bu çizgi üzerinde hangi noktada olduğunu düşünelim. örneğin, ideal dünyada hayvanların öldürülmemesini öngören birisinin, hayvanların birbirini öldürmesi durumunda yapabileceği bir şey yoktur. kişi yalnızca insan davranışlarını sınırlandırmaya çalışabilir. dolayısıyla, hümanist olarak görülebilir ancak hümanizm ideal bir dünya için oldukça sığ bir modeldir. bu modelde belki yalnızca ideal insanlıktan bahsedilebilir. bu yüzden ideal dünya ve gerçek dünya çizgisinde gerçeğe biraz yaklaşmak zorunda kalacaktır.
    aynı şekilde ekonomi, siyaset, spor vb. alanlardaki fikirlerde ve davranışlarda da ideal dünyadan ne kadar uzakta kalacağımız, gerçek dünyaya ne kadar yaklaşacağımız konusu toplumlar için bir ortaklık gerektiriyor diye düşünüyorum.
  • mülkiyet kavramı olmayan.
    çevre dostu.
    vegan.
    ülke sınırları olmayan.
    her türlü ayrımcılığa karşı.
    zengini ya da fakiri olmayan.
    barışçıl.
    silahsız.
    ihtiyacı kadar olanı üreten ve ihtiyacı olan herkese sunan.
    gelecek kaygısı yaşatmayan.
    mutlu.
    özgür.
    şiddetsiz.
  • hava hep 28 derece, deniz hep 35 derece olsun. ilık ılık meltem essin ama hiç dalga olmasın. kahvem hiç bitmesin. sinirsiz ama akk'ya takilmayan gerçekten sınırsız internetim olsun, youtube'da bölgesel sınırlamalar olmasın, johnny cash'de dinleyebileyim. ivanka trump eşim, charlize theron, raven lyn ve maria sharapova sevgililerim olsun. rachel hunter'in gencligi ve penny lancaster'in orta yaslari ve sierra skye egan, josephine skriver, natasha oakley, camila morrone, devin brugman ve frida aasen fbudylerim olsun. * endüstriyel futbol hiç bitmesin, real madrid, barcelona ve bayern münih hep üst düzey futbol oynasın. ^:swh^ obradovic fener'in başında kalsın, ali koç ona bütçe versin.
  • kazanmak zorunda değil yaşamak için varolduğumuz bir düzen.

    kapitalizm denen lanetin olmadığı, dolayısıyla insanların büyük çoğunluğunun geçim derdi yerine sanat sepetle uğraştığı ve sınıfsal farklılıkların olmadığı, karbon salınımının az olduğu bir dünya düzeni.
  • "hakiki dünyayı ortadan kaldırdık: geriye hangi dünya kaldı? sahte dünya mı acaba? ama hayır! hakiki dünyayla birlikte biz sahte dünyayı da ortadan kaldırdık!
    [öğle vakti; en kısa gölge anı; en uzun yanılgının sonu; insanlığın doruğu; incipit zarathustra.]" friedrich nietzsche - götzen-dammerung

    (bkz: gerçek dünya/@ibisile)
    (bkz: hayal dünyası)
hesabın var mı? giriş yap