• içi dışı bir olmalı. içinden ne düşünüyorsa, dışından da öyle durmalı. öyle değilse öyle olduğunu söylemeli ki ciddiye almayalım, dıştan öyle diyor ama içten öyle değil o iş diyelim. imaya, o anlasın, o anlayıp söylemedikten sonra ne anlamı varlara inanmamalı. direktoman söylemeli neyse derdi.

    misal masadaki diğer karıyı mı kıskandı, onu mu çekemiyor hemen demeli. bu masadaki karıyı kıskandım, çekemiyorum diye açık net demeli ki, biz onun niye tavır durduğunu tahmin etmek zorunda kalmayalım. 'yok bir şey', 'siz eğlenin', 'iyiyim ben iyiyim' demek yasak. var bir şey ki somurtuyorsun, tespih imamesi gibi duruyorsun orada. söyle o derdini. bu masadaki karı da sana söylesin, yanındaki adama göz koydum, eşini çalmak istiyorum desin. el kol hareketi yapası olursa, sana bir şey yapmaya kalkarsa döverim ben o karıyı çok rahat. sen bana bırak.
  • küçük fanteziler de yaşayabilmeli..mesela ben kapıcıymışım, o da sabah kombinezonuyla çıkmışmış. ben ekmeği uzatırken sütyeni olmadığını gördüğüm için birden besbelli dünden razı olduğunu anlayarak, yumulup onu sikiyormuşum. çok hoşuna gidiyormş. bu tip fanteziler işte. bunlarla arası iyi olmalı. yeni teklifler de getirebilmeli. sen sütçüymüşsün ben ev hanımı, sen tüpgazcıymışsın ben ev hanımı, sen tanrı misafiriymişsin ben ev hanımı gibi.
  • zeki demirkubuz teklifsizliğini yaşamalı ve yaşatmalı. misal sabahları kahvaltı masasında uzun, derin sessizlikler içinde dakikalarca çay karıştırabilmeliyiz çıngır çıngır çıngır. sonra uzun uzun, mücrim gibi, suçlu gibi bakışmalıyız. sanki o beni aldatmış da ben de ondan şüpheleniyormuşum gibi görünmeli dışarıdan ama aslen öyle bir şey olmalı. ben aldatmışım da ona yansıtıyor gibi olmalıyım. o tip bir grift ilişkimiz olmalı, dışarıdan bakana vallayi film gibiler, bir alemler dedirtmeli.
  • masada en komik esprileri hep ben yapıyorum, onun aynısı bana da oldu ama daha iyisi derken samimiyim: buna ibadet etmeli, buna kurban kesmeli. başbaşa masadaysak kahkahalar atmalı, ay otis yeter altıma işeyecem demeli ve hatta taçlandırmak için ifrada kaçmadan işemeli de. öteki masalardan bizim masaya bakmalılar, bu masadaki her kimse cem yılmaz dan bile daha komik mutabakatına varmalılar. yan masada da eğlenen bir çift varsa, bizim masanın kahkahaları onlarınkini bastırmalı.

    yok eğer masada benim çok sevdiğim arkadaşlarım varsa, orada da herkese gülmeli, ama bana gülerken masanın altına düşecek gibi olup aasldjaskdjlaksjd diye gülmeli ki fark anlaşılsın. dahası zaman içinde masadaki diğerlerine gülmemeli, ya hüseyin başta iyiydi ama sonra çok kendini tekrara başladı dercesine gülmeyi kesmeli. bana ise olanca gücüyle gülmeli ki facebookta funniest de sıralamada beni 3ç. sıraya yerleştiren şerrefsizler, amcık ağızlı ibneler göt olsun. o listede benim üstümdeki heriflerin nasıl eline veririm belli değil. ben nasıl 3. yüm lan. nereye 3. yüm? alenen birinciyim. en komikim. bu konuda benle omuz omuza yapmalı, kafam girsinde senkron öne eğilmeli.
  • masaya şişe şarap söylediğimizde garsonun götlük edip bardağa doldurup denettirmesi esnasında yüzümde oluşan o denyo ifadeye bakmamak için kibarca başını öte yanna çevirmeli. çevirmeli ki ben hmmm mmm die anlıyormuş gibi yaptıktan sonra, gözlerimi kapamamla senkron düşecek şekilde kafamı öne sallayıp doldurun diye işaret ettiğimde yüzümde oluşan o engin noyanesk maskı, o sahtekar ifadeyi, sosyal fobi suretini göremesin. göremesin ki sonra başka yerde tanımasın. belki o başka bir yerde canım sıkkın, belki başka birini düşünüyorum.
  • her coitus başlangıcında, dur yavaş, acıyor, mhhh acıyoor! diye bağırmalı. bağırmalı ki, duysun komşular, duysun mahalleli. duysular ki zeki demirkubuz'dan ibaret değilmiş ilişkileri desin yerel halk, desin semt sakinleri. hayatta tattığı en büyük penisin benimki olduğuna dair yazılı ve sözlü geribeslemelerle ilişkiyi yaşatabilmeli. yine kanattın otis demeli. ben de canım..buna alışmalısın çünkü benimki çok kalın diyebilmeliyim. bunu kaç kere konuştuk otis demeli. gülüşüp havada çakmalıyız. her manada.
  • yüzde yüz düşünce gücü, ramtha ile bağlantı, burçlar ile bilmemne gibi kitaplardan okudukları ile kafamı sikmemeli. hatta onları hiç okumamalı. benim seçtiğim bir grup yayını takip etmeli. ona her gün bir kaynak metin okutmalıyım. bak işte bu marks, bu engels, bu da sınıf savaşında örgütlü mücadele hakkında bir örgütsel doküman diyebilmeliyim. bana sık sık sorular sormalı. liberal hareketin arızaları ne, sovyetler de ne yanlış gitti demeli. ben de anlatmalıyım uzun uzadıya geçen gün okuduklarımdan çıkardığım özeti. çok şaşırmalı, bunları hiç düşünmemiştim, beni küçük burjuva hayatımdan adeta çekip çıkardın, her gün yeni şeyler öğreniyorum senden, ne güzel, ne hoş demeli. marks da yakışıklı ama senin başka bir havan var diyerek gönlümü hoş tutmalı.
  • trafik kazası anında arabadan benimle beraber çıkabilmeli. ben anlayışlı, olumlu, iyi niyetli şoförü canlandırırken o kabına sığmaz, hırçın ve çaçaron olmalı, atene gibi saldırmalı (bkz: atene gibi saldırmak). böyle böyle zamanla diğer şoför yılmalı, tansiyon yükselirse bana değil sana saldırmak zorunda kalmalı ki, ben ikinizi ayırırken herife iki tane çakayım, esnaf da otisin yanında kısacık kalan karıya saldırdı diye refleks olarak bizim tarafı tutsun. o adam seni dövemez zaten tokat atar belki. zaten ben iyi dövemem ama şahane salata yaparım.
  • amlı götlü muhabbetten hiç rahatsız olmamalı. arkadaşlarım onunla tanışınca bir kız, bir kadın olarka görmemeliler. öyle ki önceki gece nasıl mala vurduğunu anlatan bir arkadaşım bir an bile duraksamadan, şimdi yenge var ama dahi demeden anlatabilmeliler. onlar hikayelerini anlatırken mütebessim ama kararlı bir ifadeyle gözlerinin içine bakabilmeli. ve gözlerini asla kırpmamalı. çünkü bilmeli ki arkadaşların gözünün içine bakıp kırparsa korktuğunu anlayabiliyorlar. o zaman sikmeye çalışırlar. sikmeye çalıştıklarında arkadaşlarımın arkadaşlarım olduğunu unutmadan, kibarca, insanca, onları red etmeyi bilmeli. sen yanlış anlamışsın kardeş ben sana veremem, sahibi var diyebilmeli.
  • ara sıra gözlerim uzaklara daldığında, yanıma gelip nen var, ne düşünüyorsun diye sormalı. ama yanıt alamayınca ısrar etmemeli. belki o sırada önemli bir işim var. belki başka birisini düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap