• saplantı, takıntı anlamlarına da gelen sanırım latince kökenli tabir.
  • kararsızlığım yüzünden, yarı yolda bıraktığım için çok çok üzüldüğüm yazar...

    zirvemizin* ikinci kısmına yetişdiğinden fazla kaynatamadık. ancak afyonkarahisar zirvelerinin baş davetlilerinden biri olacaktır. hatta ilk zirvenin adı "sucukların efendisi" olsun, tek sucuğu ben ona vereyim, ödeşelim*...
  • john lennon ile clark kente aynı anda benzeyip, bu benzerliği insanı hayrete düşüren yazar. unutkan bir kişi olduğunu evimde bıraktığı cüzdanından, umursamazlığını aynı cüzdanı üç gün sonra gelip almasından anladığım kadim dostum*. klasik müzik sevgisi ayakta alkışlanacak kişi. işini bilmeyen çavuşlar derneğinden sıra arkadaşım. kısacası: "on puan, on puan, on puan!".
  • hayatta -en sonunda- dikili bir ağacı olmuş insan.*
  • kayıplara karışmış olandır.

    istanbul'u mesken mi tuttun derim; gerek eskişehir'e gerek alsancak sahile olsun beklerim.*
  • "evlenin öyle" diyerek havalandırdığım restimi bugün nickimin altına girdiği bal damlayan entrisiyle beni utandırarak gören yazar.
    gerçiii evlenmeden olmaz şartım bahsi geçen aparatlar için hala geçerli.

    neyseciğime...

    bir hıdırellez dileği, bir içimizdeki kocakarıyı öldürmeyelim adamı, bir sürpriz yumurta, bir tanrı misafiri, bir "en komik kendi taklidini yapanın taklidini yapan" gibi eşsiz unvanlara sahip canım ciğerim kuzum sarmamdır. başımın üstünde telefonumun diğer ucundadır.

    kendi ayağına göre terlik al * sevgilini de kıstır kolunun altına gel dediğim tek kişilik dev kadro!
  • eskişehirde aynı fakültede okurken iyi ki tanımışım dediğim, izmir' den istanbul' a geldiğimde ise buraya yerleşene kadar bana evinin kapılarını açmış, engin bilgisi, espiri kalitesi ve iyi niyeti ile aynı frekansı tutturabildiğim, akrabammış gibi hissettiğim nadir insanlardan.
  • elinden düşürmediği discmaniyle bir yandan liszt dinlerken bir yandan kesintiye uğratmadan sürdürdüğü keyifli sohbetiyle aklımda yer edinmiştir ilk. gelen gideni kolaçan etmek için yatakhane semalarında çaktırmadan süzülürken, turist olduğu söylentileriyle, ilk fark edilen çekilişi talihlisi olmuştur. son ankara ziyaretlerinde bir türlü görüşme fırsatı yaratamamaktan ötürü mahcubum kendisine. ayıbımı, fil ile kurbaga şarkısını barıs mancodan güzel söylediği iltifatımla kapatabilirim belki. tesadüfler hayatı yaşanır kılar insanı, tren sevdalısı, mardin hatırası..
  • gece dısarıda yalnız yürüyememek gibi bir fobisi olan beni zirve dönüşü yalnız bırakmamış olan, gözlüklerine bayıldığım hoş sohbet suser
  • zirvede* uzun uzun konuşamadığımız ama bunun konuşmayacağımız anlamına gelmediği suser...*

    kısmet, bir dahaki zirveye inşallah...
hesabın var mı? giriş yap