idlib savaşı

• çıkma sebebi çok açık olan savaş.
  
  (bkz: #101861425) şurada yazdığım gibi, akp birkaç yıl önceki politikaya geri döndü. hani şu yandaş gazetecilerin bile "hatalıydı, ama artık düzeltiyoruz" dediği suriye politikası, işte o politika.
  
  neydi bu politika? şam'da emevi camisinde namaz kılmak, batı bloğunun verdiği destekle esad'ı devirmek, ortadoğu'da halife olmak. bu ülkedeki her vatandaş da adı gibi biliyor ki bu bir projenin bir ayağıydı. projenin ismi herkesin bilgisi dahilinde.
  
  şimdi yine batı bloğunun tam desteğini alıyoruz, eğer işler daha da ciddileşirse yüzlerce askerimiz şehit olacak. ne uğruna? suriye hükümeti yıkılıp yerine öso ve içindeki grupların hakim olduğu bir grubun yönetime gelmesi kimin işine yarayacak? ya da tam olarak neden yapıyoruz bunu? bakın "neden pkk'lı teröristlere operasyon başlattık?" falan demiyorum, neden esad ile savaşıyoruz? neden suriye devleti ile savaşıyoruz?
  
  ben ne desem boş. nasıl olsa tarih bu günleri yazacak. tek korkum -diğer entryimde yazdığım gibi- halkın hiçbir şey konuşmaması. tekrar söylüyorum, bu sessizlik bana hiç iyi şeyler hatırlatmıyor.
• konuya çok vakıf değilim, o nedenle bir şey demeyeyim dedim ama bazı tipler ışid ile esad'ın pek savaşmadığını iddia edecek kadar gerçeklerden kopuklar. ulan palmira'yı falan geçtim ışid deyrezzor'u leningrad'a çevirdi, esad'ın askerlerini şehre sıkıştırıp üç sene kuşattılar ve binlerce askerin kellesini vurdular; şaka mısınız siz?
  
  adamlar sonunda esad'ı da ışidci yaptılar, la havle.
• erken seçim sinyalidir.
• biz ta en baştan bu kadar kraldan çok kralcı olmasaydık acaba göç diye bir sorun yaşanır mıydı? 5 değil 50 milyon mülteciyi hakkettik. çünkü bu milletin yeterli bir çoğunluğu bu politikalara oy, yani onay veriyor!
  
  (kral derken bahsettiğim şey, emperyalist devletler ve onların politikalarıdır)
• şimdi esad savaşı kazansa ve idlibi alsa ne yapacak?içeride "muhalif" olarak addettiği insanların hepsini yok mu edecek?cihadçılar şapkalarını önlerine koyup en soft haliyle siyasal islam, en katı haliyle şeriat hayallerinden vazgeçip normal hayatlarına dönerse kendileri için daha iyi olur.gerçekten bir ideoloji kendilerini telef ettirecek kadar gözlerini kör mü etti bu insanların?
• su ismetcilik oynamayi bi birakin artik 2. dunya savasinda olamadigimiz kadar gucluyuz.
  
  guneyinde bok cukuruna donmus her bayrak acanin bi topraginin oldugu yerde suriye topraklari diye bahsetmek ironik gelmekte.unutmayalimki guneyimizdeki bok cukurlari kurutmadikca bu ulkeye ne rahat var ne refah.
  
  bu bok cukurlari kendi kendilerine kurumayacaklarini son 7 senedir test ettik evet yalan yanlis politikalarin hepsini uyguladik, ancak ilk defa bize yumruk atana kardes demiyoruz bizde yumruk atiyoruz.sertlesicekse sertlessin olay ama yeterki bi sonuca baglansin artik.
• https://youtu.be/zqp_spsdd6c?t=2659
• son bir kaç yılı düşünerek biraz analiz yapalım
  
  bundan 5 yıl önce ypg lideri salih müslim’i ankara’ya davet ettiler. adam geldi ağırlandı, konuşuldu görüşmeler yapıldı sonra gitti.
  ülkedeki herkes olağan baktı bu görüşmeye. sonuçta kürtler yanı başımızda idi. pkk yoksa eğer kürtlerle iyi anlaşılmaması için sorun yoktu ortada. hükümet böyle söyledi. ypg de suriye’de kürt hareketi idi.
  
  aradan 2-3 geçti geçmedi, bi anda ypg terör örgütü oldu. türkiye suriye sınırında bir kürt koridoru istenmedi, hükümetin söylemiyle terör koridoru.
  
  işid tırmandı. hükümet öfkeli kalabalık dedi. işid vurdu yıktı yaktı, kobane’ye kadar kaldı. düştü düşüyordu kobane. düşmedi. bundan sonra ypg güçlendi. işidin üstüne yürüdü, bir çok yeri temizledi. temizledikçe geniş alana yayıldı. tüm dünya ypg’ye hayran bakıyordu bizim hükümet terörist demeye başladı.
  
  suriye karışık ortalık fena. cihatçılar sıkıntıda. suriye toprakları bunlar. türkiye’ye müdahale etmiyorlar kimse ama. bu sırada mülteci geliyor sürekli. hükümet kabul ediyor. avrupa birliğine göz dağı veriliyor; bak kapıları açarım size gelir bu mülteciler ona göre her dediğimi yapın. avrupa bi tedirgin oldu ama baktılarki bunlar da bürokrasi sıfır, yönlendiririz sıkıntı yok. mülteciler kaldı bizde, avrupa’ya istediğimiz yaptırımları da yapamadık.
  
  hükümet operasyon dedi, girdiler suriye’ye. zaten yorgun düşmüş devletsiz kürtleri püskürttü düzenli hükümet ordusu. sonra bi daha savaş başlattı hükümet. şimdiye kadar savaşın girmediği yere, afrin’e girdi. etrafa dağılmış şeriatçı çeteler toplandı, beslendi, mühimmat verildi önden sürüldü.
  
  tüm dünya izledi. türkiye savaş başlatan zulm eden olarak görüldü, kürtler ise mazlum oldu dünya gözünde. herkes gördü, böyle izledi. cihatçı şeriatçı çetelerle el ele türkiye diye tüm dünya yazdı. mülteciler aktı bize. hükümet güya savaştan kaçanlara evini açmıştı ama tüm dünya türkiye ortadoğu bataklığına gömüldü yazıyordu.
  
  işler kötüye gidiyordu. bu sıralarda 15 temmuz oldu, ülke kenetlendi, iç siyaset sağlama alındı. dış siyaset ise !! çöp.
  
  ypg savaşıyordu işidle. dünya bunu böyle görüyordu. ama türkiye sınırlarını korumalıydı hükümete göre. halbuki türkiye sınırına operasyon yoktu ne işidden ne suriye hükümetin ne ypgden. ama sınır tehditteydi işte. hükümet böyle düşünüyordu. tüm dünya türklere karşıydı. hükümet böyle diyordu ve yüzde 50 oy almıştı. demekki hükümet doğru söylüyordu. tüm dünya türklere karşıydı.
  
  bu sırada askerler ölüyordu. gencecik taze insanlar. ağıtlar yükseliyordu. çocuğum ölüyor diye isyan eden haysiyetsiz baba oluyordu. kimse sesini çıkarmıyordu. mülteciler artıyordu. ekonomi yetmiyordu. abd yaptırım yapıyordu, dolar iki katına çıkmıştı ama olsundu kahraman asker sınırı savunuyordu bu doğruydu çünkü hükümet böyle söylüyordu.
  
  2020 oldu. sınırdan öte operasyon başladı yine. vatan savunuluyordu. sınıra karşıdan müdahale yoktu ama olsundu. ekonomi berbattı, zamlar arka arkaya geliyordu ama olsundu, kahraman asker sınırı koruyordu düşmanı vuruyordu. hükümet böyle söylüyordu demekki doğruydu.
  
  suriye başkanı esad sınırlarımdan çekilin yoksa karşılık veririz dedi, benim toprağım olanlar bizi ilgilendirir dedi hükümet dinlemedi. suriye vurdu on askerimiz öldü ama olsun kahramandı onlar. şimdi idlib’e doğru gidiyor ordumuz. başka bir ülkenin toprakları içinde o ülkenin meşru hükümetine karşı savaşa doğru gidiyor. ve hükümet diyorki bizi vurmayın yoksa sizi vururuz.
  
  biri senin bahçene giriyor ve diyorki bana müdahale etme yoksa vururum.
  
  ülke olarak gırtlağımıza kadar çamura battık. tüm dünya bizi cani çetelerle işbirliği yapıyor görüyor. dünyanın gözünde suriyeden irandan farkımız yok. ülke mülteci dolu. tecavüz taciz her geçen gün artıyor. ekonomi yerlerde. zamlar çoğalıyor. bunların sebebi olan hükümet deprem vergileri yiyor. ama yüzde elli ile iktidarda.
• ağır silahlarla esad denen tipin bütün askeri varlığının dümdüz edilmesi gereken savaş. barışçı türk ordusu ve askerine durup dururken saldıran bu keko tipe gereken cevap verilmeli. dronlarla havadan tespit edilen bütün esad birilikleri füze ve topçu atışları ile imha edilmeli. bu esad da türkiye ile savaşmaması gerektiğini anlamalı.
• kendi söyledikleri “bir ayıyı dansa kaldırırsan dans senin istediğin zaman değil, ayının istediği zaman biter” atasözünü idlib’de yaşatıyor ruslar bize. ne çıkabiliyoruz, ne hareket edebiliyoruz. hava sahasını kapatıyorlar, suriye ordusuna saldırı emri veriyorlar, konvoyumuzu hedefte gösteren tehdit görüntüleri yayınlıyorlar. ayıyla dansa kalktık, bakalım abd müziğin sesini kapatabilecek mi?