if
-
rudyard kipling'in şiiri:
if you can keep your head when all about you
are losing theirs and blaming it on you;
if you can trust yourself when all men doubt you,
but make allowance for their doubting too;
if you can wait and not be tired by waiting,
or, being lied about, don't deal in lies,
or, being hated, don't give way to hating,
and yet don't look too good, nor talk too wise;
if you can dream - and not make dreams your master;
if you can think - and not make thoughts your aim;
if you can meet with triumph and disaster
and treat those two imposters just the same;
if you can bear to hear the truth you've spoken
twisted by knaves to make a trap for fools,
or watch the things you gave your life to broken,
and stoop and build 'em up with wornout tools;
if you can make one heap of all your winnings
and risk it on one turn of pitch-and-toss,
and lose, and start again at your beginnings
and never breath a word about your loss;
if you can force your heart and nerve and sinew
to serve your turn long after they are gone,
and so hold on when there is nothing in you
except the will which says to them: "hold on";
if you can talk with crowds and keep your virtue,
or walk with kings - nor lose the common touch;
if neither foes nor loving friends can hurt you;
if all men count with you, but none too much;
if you can fill the unforgiving minute
with sixty seconds' worth of distance run -
yours is the earth and everything that's in it,
and - which is more - you'll be a man my son!
türkçe'ye en güzel çevirisini bülent ecevit yapmıştır.
(bkz: eğer/#1367470) -
pink floyd if
eger bir kugu olsaydim, giderdim.
eger bir tren olsaydim, geç kalirdim.
ve eger iyi bir adam olsaydim,
seninle $u andakinden daha sik konu$urdum.
eger uyuyacak olsaydim, du$ gorurdum.
eger korkmu$ olsaydim, saklanirdim
eger delirirsem ne olur beynime elektrik verme
eger ay olsaydim serin olurdum.
eger iktidarda olsaydim egilirdim
eger iyi bir adam olsaydim,
anlardim dostlar arasindaki bo$luklari.
eger yalniz olsaydim aglardim
ve eger seninle olsaydim, evde ve esenlikte olurdum
ve eger delirirsem, yine de izin verecek misin oyuna katilmama?
eger bir kugu olsaydim, giderdim.
eger bir tren olsaydim, geç kalirdim.
ve eger iyi bir adam olsaydim,
seninle $u andakinden daha sik konu$urdum. -
pink floyd'un 1970 tarihli atom heart mother albümünün 2.parçası.
if i were a swan, i'd be gone.
if i were a train, i'd be late.
and if i were a good man,
i'd talk with you
more often than i do.
if i were to sleep, i could dream.
if i were afraid, i could hide.
if i go insane, please don't put
your wires in my brain.
if i were the moon, i'd be cool.
if i were a book, i would bend for you.
if i were a good man, i'd understand
the spaces between friends.
if i were alone, i would cry.
and if i were with you, i'd be home and dry.
and if i go insane,
and they lock me away,
will you still let me join in the game?
if i were a swan, i'd be gone.
if i were a train, i'd be late again.
if i were a good man,
i'd talk with you
more often than i do. -
rudyard kipling'in şiiri..
türkçesi için;
eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü
ve bunun sebebini senden bildikleri zaman
sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen;
eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir
ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen;
eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan
veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen,
ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan,
bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen;
eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan,
eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen,
eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır
ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen;
eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından
ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen,
ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür
ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen;
eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir
ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen;
ve kaybedip yeniden başlayabilir
ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen;
eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile
işine yaramaya zorlayabilirsen
ve kendinde 'dayan' diyen bir iradeden
başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen;
eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen,
ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen;
eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse;
eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen;
eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,
altmış saniyede koşarak doldurabilirsen;
yeryüzü ve üstündekiler senindir
ve dahası
sen bir insan olursun oğlum... -
yine büyük ölçüde tembellere yönelik hayatı daha da kolaylaştıracak bir app (çünkü biz tüketim çılgınları için her şey yeterince zor tağam mığ?). özünde telefonunuzdaki tüm appleri ya da hesaplarınızı birbirine linkliyor. her app'ten ayrı ayrı hesaplarınızı linklemek yerine bu app üzerinden kendi 'tarifinizi' yaratıp ya da hazır 'tarifleri' kullanıp arka planda her şeyi otomatize etmiş oluyorsunuz.
[https://ifttt.com/wtf https://ifttt.com/wtf]
böylece;
* instagram'a bir foto bastığınızda onu dropbox'a yedekliyor.
* youtube'da sonra izlerim dediğin videoları pocket'a yedekliyor.
* tweetlerinizi evernote'da bir spreadsheet'e biriktiriyor. (çok lazımdı)
* bir astronot atmosfere girdiğinde/çıktığında haber veriyor.
* ...
keşfettikçe ve bulursam başka faydalarını buraya edit gelecek. -
rahmetli babamın "sana baban olarak miras bırakacağım şeylerden en kıymetlisi budur" diyerek, kendi el yazısıyla kaleme aldığı (ileri derecede parkinson hastası olup, bununla savaşmış ve tekrardan yazabilir hale gelmiş olması bunu benim için ayrıca değerli bir ilham kaynağı kılar) ve beraber kutladığımız son doğumgünümde bana hediye etmiş olduğu rudyard kipling şiiri.
-
janet jackson'ın pop müziğinde gerçek kaltak* nasıl olunurmuş, sözleriyle müziğiyle tavrıyla kanıtladığı baş yapıtı. der ki "eğer* senin kız arkadaşın olsaydım, adımı haykırmanı ister sonra da kim o diye hesap sorardım"... bu tavrın, edge'in, gücün karşısında kim durabilir?
if janet jackson'ı tough yapan şarkıdır. -
her zaman bas gitarını konuşturan roger waters bu şarkı için eline akustik gitarını almış, grubun keyboardçısı rick wright da bas gitar çalmıştır.
2020 editi: wright bas mas çalmıyor yahu bu şarkıda, kim uyduruyor abi böyle şeyleri! (düzeltme için sağolasın roger waters) -
en naif pink floyd şarkılarından. huzurlu bir bulantıdan sonra hüzünlü bir gevşemişlik hissi getirir.
-
bu parçayı pink floyd sadece 1970'te bbc show'da canlı çalmıştır ama bu parçanın tek canlı yorumu değildir çünkü sonradan roger waters bu parçayı the pros and cons of hitch hiking ve radio kaos turnelerinde de canlı çalmıştır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap