• başlandığında bir türlü bırakılamayan bir browser oyunu. benim deyişimle sabır oyunu. oyunun içeriğini özetlemek gerekirse bir dünya üzerinde bir çok ada bulunuyor. her ada üzerinde 5 ten fazla şehir bulunuyor, her şehir 1 kullanıcıya ait oluyor. bina ya da herhangi birşey yapmak için oduna ihtiyaç duyuyorsunuz en başta. her adada 1 oduncu kampı var ve o adadaki bütün oyuncular o oduncu kampında işçilerini çalıştırıyorlar. elde ettikleri odunları bina yapmak dışında oduncu kampına bağışlarlarsa oduncu kampı seviye atlıyor ve daha fazla işçi çalıştırabiliyorsunuz.
    her adanın kendine ait tapınağı var, her tapınağında kendine ait özellikleri var. özelliklerden yararlanmak için tapınağa altın bağışlıyorsunuz. bu özellikler şu şekilde olabiliyor:
    gemilerin fiyatı düşüyor, defansları artıyor vb..
    veee her adanın kendine ait özel lüks kaynağı var. sülfür, kristal, üzüm ve mermerden biri olabilir bu lüks kaynak. şehirinizi geliştirdikçe odun dışında kaynaklarda kullanmanız gerekiyor. adanızda sülfür kaynağı varsa sadece sülfür çıkarabiliyorsunuz. diğer kaynakları bulmak için başka adalardaki oyuncularla temasa geçip elinizdeki kaynakları takas ediyorsunuz ya da ticaret merkezi kurup kaynaklarınızı satışa sunuyorsunuz.
    tabi bu anlattığım şeylerin hepsi ben şunu yapiyim bunu yapiyim diyerek olmuyor.oyuna en başında sadece bir belediye binasıyla başlıyorsunuz. belediye binası seviyesi arttıkça şehirde yaşayan insan sayısı artıyor, bu da daha fazla işçi bulabilmenizi sağlıyor. fakat işçi sayısı arttıkça ülke geliri düşüyor. vatandaş sayısı arttıkça ise gelir artıyor. belediye binasından sonra akademi binası kuruyorsunuz. orada bilim adamlarınız oluyor. bir sürü konuda araştırma yapıyorlar. lüks kaynağınızı çıkarmak için zenginlik isimli bir araştırma yapmanız gerekiyor. taş atıcı dışında bütün askerleri görebilmek ve yetiştirebilmek için profesyonel ordu araştırmasını yapmanız gerekiyor vs.. akademi binası seviyenizi arttırdıkça bilim adamı sayısını arttırıyorsunuz, bilim adamı sayınız arttıkça yaptığınız araştırmalar hız kazanıyor.
    daha sonra asker yaratmak için bir kışla ve ticaret gemilerini yapmak için bir ticaret limanı kuruyorsunuz. kışlanın seviyesi arttıkça asker yapım süresi azalacak, ticaret limanının seviyesini arttıkça limanda gemiye mal yüklenmesi hız kazanacaktır.
    geliştikçe taşmak isteyeceksinizdir, isteyin en doğal hakkınızdır. başka adalara ya da kendi adanıza koloniler kurabilirsiniz. fakat bu koloniler kendi öz şehirinizde kurduğunuz saraya bağlı olacaktır. sarayın seviyesinin artması koloniler hakkında daha fazla imkan sağlayacaktır. (kolonilerdeki vali konaklarının seviyeleri ana şehirdeki belediye binasının seviyesiyle aynı olmak zorunda yoksa bozulma oluyor)
    başkalarının şehirlerini asker gönderip yağmalayabiliyorsunuz. yağmalanmak istemiyorsanız seviyesi yüksek olan bir sur ve seviyesi yüksek olan bir depo kurmanızı öneririm. geliştikçe şehirleri abluka altına alabiliyorsunuz.
    tabi ki herşey savaş değil. oyunda diplomasi denen birşey bulunuyor. diplomasi sayesinde anlaşmalar yapabiliyorsunuz. müttefik kurduğunuz takdirde müttefik olduğunuz kişinin şehirini koruyabiliyorsunuz ya da o sizi koruyabiliyor. ittifak kurmak için diplomasi puanlarına ihtiyaç duyuyorsunuz. ittifak kurduktan sonra anca beraber kanca beraber olayı başlıyor.* ayrıca başka şehirlerin mal varlığından, askeri durumundan kısacası yaptığı işlerden haberdar olmak istiyorsanız şehire casus gönderiyorsunuz. fakat onunda bi riski var yakalanabilir suru geçemeyebilir vs.. bunun içinde onunda seviyesini arttırmanız gerekiyor. eee amaç ne diyorsanız, sıkılana kadar oynamak en güçlü olmak. her browser oyunu gibi bunun da pek farklı bir yönü yok. sabır sınıyor. bu da böyle bir oyun. **

    (bkz: alıntı değil alınteri)**
  • dünya oyun piyasasının en adi, güvenilmez, kaypak halkına sahip oyundur: hele bir oyuna gireme ve bu arada şarap stoğu tükenmiş olsun! hemmen oyun imkanlarının elverdiği en büyük adiliği yapıp o saniye şehri terkederler. ekonomik çöküş otomatik olarak gelir zira ticaret yapmadan para kazanmanın tek yolu bunların saat başına ürettiği 4 altındır (teorim bu altınları -en kibar haliyle- "yumurtladıkları" şeklinde).

    bir kere bu kadar mı pejmurde bir halksın lan sen; sürekli içiyorsun, 7/24, yuh be kardeşim?! sırf bunlar alkolsüz kalmasın diye bir binbir zahmetle şarap sömürüsü kurmak zorunda kaldım; sadece üzüm basıyorum ancak yetiyor bunların tüketimine; bağı kuruttu doyumsuz pezevenkler! ama bilmem kaç saat şarapsız kaldılar diye alıp başını gitmiş yarısı; ötekiler de toplanıyor! (neyse verdim şarabı "al zıkkım iç!" diye de durdurlar). bu kalanlar neyse de, o giden şerefsizler şarabın kokusunu alıp hemen geri dönmeye başlamıyorlar mı, ona deli oluyorum arkadaş! hayır, eşşek kadar ordumuz var ama "şu surlardan içeri her girenin tiz uçurun kellesini!" diye komuta edemedikten sonra ne yapayım ben o orduyu?
  • travian a göre oldukça güzel grafiklere sahiptir. oyun içersinde herşeyiniz ekonomiye dayanır. düzenli bir orduyu doyurmak için gelirinizin iyi olması gerekir.

    türkiye serverında delta dünyası tadından yenmemektedir *.
  • bu oyunun popüler olduğu sıralar msn kullanılıyordu ve o zamanlarda kalmış olması gereken oyundu yıl 2020 amk.
  • bırakılınca bir gün akla gelince özlenen oyun. hey gidi yaaa!
  • 2009 nisan ayında lota dünyasının 1. olarak bıraktım. zirvede bırakacan aga.. benim ittifakım ile bir başka ittifak tam 14 saat (18.00 - 10.00 arası) boyunca çarpıştık. rakip kendi üyelerinin hepsini tatile alınca( 14. saatin sonunda )hala uykumun gelmediği ancak aynı oranda mesanemin patlayacağını fark ettim. bir bağımlı ile farkınız kalmadığı gibi ev - iş - okul yaşamınız bitiyor. gecenin 3 ünde badi savaş var kalk diyen elemana harbi mi lan geliyorum diyerek cevap vermişliğim vardır. şimdi o saatte kaldırmayı deneseler bi target aparkat çekeceğimi bilirler.
  • hava alanında uçağım rotar yaptığı için bende bir köşe bulup oturdum yanıma bir adam oturdu.adam telefon da konuşuyor:
    -oğlum 10 tane gemi yaptım.yeni planlarım var herkeze hükmedicem.
    ben saf mühendis falan sanırım.maşallah allah artırsın.
    -sülfür falanda çıksardım. altınlarımı görme zaten o biçim.odunların sayısını unuttum.geçen bir savaşa girdim bir sürü şey yağmaladım.
    ben gülmeye başladım tabi çocuk bana bakıyor.allahtan oyunu biliyorum yoksa bu deli heralde derdim. bende oynamaya yeni başlamıştım.oyunla ilgili birşey takılmıştı kafama sorsam mı diye düşündüm ama sonra bu beni mi dinliyo der diye vazgeçtim:)
  • şarap olmadan bi .ok yapamayacağınız oyun.

    denklem şöyledir ! her vatandaş saatte 4 altın üretir

    şarap => mutlu vatandaş => bol vuruş => nüfus artışı = bol para
  • biraz once 4. kolonimi kurarak artik rahata erecegim oyun. ceviri yaparken bizden istedigi uzun zaman dilimleri guzel oluyo cidden, bi nevi sabiti oluyo insanin bu oyun uzun gecelerde..bi de vietnamli bi lavukla cikan dalasmalar sonunda ondan habersiz bsvurup onun alliance'ina girdim. su an vietnamli dgd?swet 'nam gibi konusan adamlarin clanindayim resmen.
  • her gün uykumdan çalan oyun. bu oyuna yaklaşık olarak 6 ay önce başladım ve her gün “şehirlerimdeki şarap miktarı azalmasın”, “bütün malları başkente göndereyim ki yağmalanmasınlar”, “acaba saldırı yemiş miyim?” derdiyle sabahları 15 dakika erken kalkıyorum ve sırf bu oyun için bilgisayarı açıyorum. tatilde, misafirlikte, okulda hesabımı kontrol ediyorum. aslında oyunda tatil modu seçeneği bulunuyor fakat tatil modundayken de hammadde üretimi ve araştırmalar duruyor, bina yapılamıyor. bu yüzden tatil moduna almaya içim elvermiyor. bazen bir oyun için bu kadar fedakârlık fazla gözükse de yine de elim “oyuncuyu kalıcı olarak hemen sil!” ** seçeneğine gitmiyor. oyun hakkındaki duygularımdan sonra oyunda işe yarayabilecek birkaç teknik noktaya değinmek isterim. oyuna yeni başlayan arkadaşlar için gerekli bilgiler #12731885 numaralı entryde mertegon tarafından güzelce anlatılmış. ben de aklıma gelen birkaç şeyi anlatayım. (önemli not: verdiğim bilgilerin v2.8 için geçerli olduğu unutulmamalıdır.)

    - oyunda yüksek puanlara sahip olmak için askeri ağırlıklı oynamamalısınız. zaten oyunun mevcut sistemi içerisinde savunma yapan adamı yenmek imkansıza yakın(puan farkı çok büyük değilse). çünkü şehir surları savunma gücünü 2 katına kadar çıkarıyor.
    - sur seviyelerinizi en az belediye binası seviyesinde tutun. bu sayede ordunuz küçük olsa da savunma yapmanız çok kolaylaşır.
    - casusluk merkezi seviyenizi her şehirde 20ye getirmeye çalışın ve casuslarınızı savunma konumunda bekletin. bu sayede düşman casuslarının yakalanma riskini çok yükseğe çıkarabilirsiniz (%95 seviyelerine). düşman da elinde ne olduğunu bilmediği birine saldıramayacağından sizi es geçer.
    -savunma amaçlı bir ordu kuruyorsanız başta buhar devini daha sonra da phalanxı öneririm. bu iki ünite de direniş ünitesidir yani savunma durumunda savaşırlarken normal savunma puanlarının yaklaşık olarak 1.3 katı fayda sağlarlar. bütün geliştirmeler yapıldığı takdirde savunma/maaş oranı en iyi olan ünite buhar devidir, bunu da belirtmekte fayda var.
    - mucit atölyesinde geliştirmeleri tamamlamayı unutmayın. bütün ünitelerin geliştirmelerini yapmaya çalışacağınıza mesela sadece buhar devinin savunma geliştirmelerini bitirin.
    - aslında bunu söylemeye bile gerek yok fakat yeni bir sömürge alırken şehirlerinizdeki valilikleri geliştirmeyi sakın ola ki unutmayın. valilik seviyeleri sömürge sayısından düşük olursa o şehirdeki odun ve özel kaynak üretimi ciddi miktarda azalır, mutluluk tahmin bile edemeyeceğiniz oranlara düşer.
    - ticaret limanı seviyelerini 5ten yukarı tutmayın. mallar biraz geç yüklenebilir fakat olası bir yağma durumunda düşman çok az mal alır.
    - inaktif oyuncuları sürekli olarak takip edin ve casuslayın. bazen hiç beklenmedik anlarda yüksek bir liman seviyesi ve dolu bir depoyla karşılaşabiliyorsunuz.
    - bu konudan tam emin değilim fakat size kendi yaptığım uygulamayı anlatayım. ben bütün savunmamı başkentimde kuruyorum. diğer şehirlerde ise çok az sayıda asker bırakıyorum. her gün biriken malları başkentime yolluyorum. ayrıca başkentimin savunmasının yenilmesi oyun şartlarında imkansız olduğundan ticaret limanı seviyemi de yüksek tutabiliyorum. eğer bu yöntemi uygulayacaksanız başkentinizin üzüm şehri olmasında fayda var.
    - her şehirde en az 1 tane savaş gemisi bulundurun. bu sayede uzaktaki düşmanın sadece kara ordusuyla size saldırmasını önlersiniz ve çok vakit kazanırsınız (gemiler kara ünitelerine göre çok yavaştır ve aynı adada olmayan birine saldıracaksanız o kişinin limanında gemi olmaması gerekir).

    şimdilik aklıma gelen bunlar fakat oyunun 3.0 versiyonu geldiğinde çok büyük değişiklikler olacağını söyleyebilirim. onu da test ettikten sonra yazıda gerekli değişiklikleri yaparım.
hesabın var mı? giriş yap