• ürünleri ilk başlarda cezbetti herkesi, özellikle beyaz yakalıları ama kullandıkça kalitesizliği ve dayanıklı olmayışı kaliteden anlayan tüketiciyi uzaklaştırdı.

    kurulum esnasında kırılan tv ünitesi mi olur.
  • az önce ürün bakıyordum beğendiklerimi sepete ekledim en son eleyecektim alıp almayacaklarımı, sepete bir girdim 10 dk önce baktığım ürünlerinin hiç birinin stoğu kalmamış diyor anlayamadım.
  • lego ile bir ortak ürün konsepti açıklayan marka.

    (bkz: bygglek)
  • benim için internet gibi bi şey ikea. "internetten önce ne yapıyormuşuz!" geyiği benim açımdan "ikea'dan önce ne yapıyormuşuz!" olarak aynen uyarlanabilir.

    60 litre çöp kutusu bakıyorum. ikea haricinde fiyatlar 1000 tlden başlıyor! ulan içine çöp koyucaz, elmas değil. ne bin lirası? üstelik ikea'dakinin tasarımı da genel ikea çizgisine paralel olarak çok hoş. daha ucuz ama daha çirkin bir şey almıyorsunuz. yok ben elimi sallayınca açılan 60 lt çöp kutusu istiyorum diyorsanız o zaman gidip başka yerden 2000+ tl'ye alacaksınız.

    yüksekliği ayarlanabilir masa bakıyorum. ikea haricinde çok az seçenek mevcut. olanlar ya aşırı dandik, ya aşırı pahalı. ikea'da ise 100 küsür kombinasyonda her keseye göre farklı seçenek mevcut.

    içinden tam anlamıyla gerçek çift kişilik yatak çıkan kullanışlı köşe kanepe bakıyorum. yine durum aynı.

    daha böyle örneğim çok. gerçekten iyi ki var. umarım akp yabancı mobilyaya gümrük vergisini %1500e çıkarmadan veya ülkeyi iyice kuzey kore'ye bağlayıp tüm yabancı yatırımı def etmeden önce evin bütün eksiklerini tamamlarım lol
  • ciddi anlamda stok sıkıntısı olan firma.bir şifonyer bekliyorum 2 ay oldu gelmiyor.
  • ümraniye şubesinin 3 parçadan oluşan (iskelet, kılıf ve ayak) stocksund isimli koltuğu ayak parçası stoklarda yokken mağaza temsilcisinin haftaya mutlaka gelecek diyerek ürünü bize itelediği isveç standartlarında muhteşem mağaza.

    2 ay oldu koltuk ambalajıyla salonun ortasında duruyor. iade etmek istesen, kargo ücretini iade etmiyorlarmış, ayrıca göndermek için yine kargoya vermen gerekiyor. malum, koltuk arabanın akrasında taşınacak bir ürün değil. almadığın ürüne hava parası vermiş oluyorsun bu durumda.

    ürünün gümrükte olduğunu, mağazaya ne zaman gireceğini kestiremediklerini söylüyorlar. ama mağazada satış yaparken gayet netler bu konuda.

    ellerinde stoğu olmayan ürünü açıkça yalan söyleyerek satıyorlar. sakın ha kendiniz taşıyıp çıkamayacağınız ürünlerine bulaşmayın. ürünün stoğu gelecek yalanlarına da kanmayın. tüm ürünler oradaysa ürünü alın, parçasından biri bile eksikse sakın bulaşmayın.
  • söylenildiği gibi müşteri hizmetleri olmayan şirket. arıyorsunuz, "yoğunluktan dolayı hizmet veremiyoruz, internetten başvurun" diyorlar. internetten mail atıyorsunuz. dönen falan yok. isveç'te de böyle mi çalışıyorlar acaba.

    "3 kuruş fazla verelim, kurumsal yerden ürün alalım" diyorsunuz; al sana "kurumsal" muamele. ulan en azından dolandırıcıdan falan alsaydık, telefonumuzu açarlar, karşılıklı küfürleşirdik. bunlar bildiğin muhatap almıyorlar. çok ilginç :)

    2-3 hafta önce internetten bi koltuk aldık. ne oldu, başına ne geldi, kötü yola mı düştü bilmiyoruz. soracak adam da yok.
  • internetten satış işinde bok gibilerdir. 150 liralık ürün alıyoruz üstüne kargo ücreti ödüyoruz ben ne anladım bu işten? 110 liralık ihtiyacım için saçma bir şey ekledim minimum tutara ulaşmak için bi de üstüne nakliye ücreti ödeyeceksin diyo hemde 14-15 lira. tam soyguncular.
  • edit: sorun bu entry girildikten bir kaç gün sonra ikea tarafından çözüldü. açıklama en altta.

    buraya tam 7 gün önce yazmıştım (2 sıra üstte - #112968159), bu vatandaşların "kurumsal" hizmetiyle ilgili maceramı. macera aralıksız sürüyor. başımıza belayı parayla satın aldık gibi duruyor :)

    "muhatap bulamıyorum" demiştim. bugün horoz lojistik diye ilginç bir kargo şirketinden bir vatandaş aradı. "abi kerpe'ye koltuk sipariş vermişsin ikea'dan. biz oraya gitmiyoruz. ama şuan kandıra'ya doğru gidiyorum. gel orada koltuğunu vereyim." dedi. önce kamera şakası sanıp kekeledim. sonra yavaş yavaş toparlayıp "ben istanbul'dayım." diyebildim. abi bi ara buluşalım vereyim sana kandıra'da koltuğu dedi. sonra iyice toparlayıp kendimi "abicim kandıra'dan kerpe 10 km. yazlık ve popüler bir belde. daha önce buradan alışveriş yapanlar da olmuş. benim getirme imkanım olsa, zaten gider mağazadan alırdım. lütfen getirin benim koltuğumu." dedim. ama yok. getirmedi :)

    ikea'yı aradık tabi. her zamanki gibi "muhatap bulamama" sorunu devam etti. yaklaşık 35-40 dakika sonra konuşabilecek birilerini buldum. ben tabi o esnada sorunu unutmuştum. telefon açılıp karşıdaki "buyrun ben xxx" deyince bir an sayısal lotoyu tutturmuşum gibi heyecanlandım. mutlu oldum. sonra "bi dakika lan, ben sinirliydim. bozma kendini." diye telkin ettim kendimi. dik duruşumu bozmadım. sorunu anlattım. bana internet sitelerinde yazılan kurallardan falan bahsetti. "5 gün içinde kargoyu teslim ederiz." yazıyo bizim sitemizde dedi. "he o zaman ben kargocuyla konuşayım, niye 19 gündür haber vermiyorsunuz." diye kapatmamı bekliyor sanırım :)

    neyse. beklenildiği gibi oldu.

    konuşma şu şekilde devam etti.
    - sorunu anlatma
    - internet sitesinde yazan kurallardan bahsetme
    - sinirlenip daha yüksek bir ses tonuyla sorununu anlatma
    - internet sitesinde yazan kurallardan bahsetme
    - yumuşayıp yavşayarak ikna etmeye çalışma
    - internet sitesinde yazan kurallardan bahsetme

    şeklinde 5-10 dakika devam etti diyalog (ironi yaptım, bu kelimeynen).

    umudu kesince; "ya bu hayatımdan çaldığınız 19 gün, bana ikea konusunda ders oldu. benim paramı verin bari." dedim, "tamam iade talebinizi açtım." dedi. kapattık.

    bakalım şimdi parayı kurtarmaya çalışacağız. koltuğu kurtaramadık, bari verdiğimiz 2.200 tl'yi kurtaralım :)

    ama ben 19 günlük maceram sonunda, hakikaten 35-40 dakika telefonda bekleyip sonunda bir muhatap bulduğum için mutlu oldum. teşekkür edesim geldi bu ikea'ya. yani öyle bir ruh haline soktular beni. neredeyse; "ben size ulaşabildim ya, 19 gün sonunda. paranın ne önemi var?" diyecektim ki, son anda tuttum kendimi. ikea konusunda almanız gereken dersi siz düşünün artık (sosyal mesajlı).

    edit'in devamı: ikea arayarak sorun için özür diledi ve bir defaya mahsus müşteri memnuniyeti için kerpe'ye ürünü ücreti karşılığında (kendileri ödeyerek) sevk edeceklerini söylediler. yine de sağolsunlar. sonradan yaklaşımları düzeldi ve geç de olsa koltuğu evime gönderdiler.
hesabın var mı? giriş yap