• son derece modern görünümlü genç çiftler ile, konuya son derece yabancı ümraniye halkını kaynaştıran bir mağaza görünümündedir. "lütfen mağaza dışına çıkarmayınız" yazılı katalogları mağaza dışına çıkarmak için kapıdaki güvenlik görevlisiyle kavga edeninden, not almak için bulundurulan kalemleri(*) üçer beşer avuçlayıp "al kız al bulunsun, mezura da al" girişimindeki ev hanımlarına, çocuğu top havuzuna işediği için onlarca metrekare genişlikteki havuzu kullanılmaz hale getiren velilerden "sabit bedel karşılığında sınırsız içecek" olanağını sömürmek için pepsi musluğuna pet şişe dayayan uzun dönem gençlere, bir alet tarafından sağlamlığı test edilmekte olan sandalyeye "bak ayol mesaj* koltuğu" yakıştırması yapan teyzeden bir kamyoneti üç arabanın birden çıkmasını engelleyecek şekilde park etmeyi ve sürekli yapılan anonsları duymamayı başaran hödüklere, 45 dakikalık gezintide bile bir başkadır benim memleketim dendiğine göre, açılış nedeniyle orada bulunan tek tük isveçli ikea çalışanlarının yüzlerindeki ışığın her geçen gün neden söndüğünü anlamamak mümkün değildir.

    (*) nitekim tükendi artık o kalemler, ikea yeni kalem koymaktan vazgeçti, amazon ormanları gazabımızdan korundu böylece.
  • geçen gidişimde levent yüksele rasladığım, bugün gittiğimde sertab ereneri gördüğüm, bidahaki gidişinde demir demirkan albümümü ve imza kalemimi yanımda götüreceğim mobilyacı.
  • güvenlik görevlilerini bağlayıp bi gece hatun atılması gereken mekan.

    içerde yatak odası, mutfak, banyo 10ar 10ar var, 30 çeşit yatak, 40 çeşit koltuk var. kuvveti yettiğince fantezi yapası geliyo insanın.
  • bok varmış gibi sürekli kendimi içerisinde bulduğum dükkan.*

    tanıdık tanımadık herkes beni buraya sürüklüyor.* dekorasyondan anlamam, arabamın bagajı yok, anlamadım neden hep burdayım. *

    açıldığından beri yanlış olmasın 21 defa gitmişim. ögk geldi isveç köftesinden karides salatasından.*
  • "bu anons gorevliler icindir, falanca departmanda kod 500 yururluge girmistir" gibi gizemli anonslar yapan ev dekorasyon magazasi. insan kendini yiyip bitiyor bu ne demek diye, ajan falan bunlar galiba.
  • banyo reyonundaki klozetlerin üzerinde "tuvaletler restauranttadır" yazan alısveriş merkezi. "aman karıstırıp buraya zıçmayın" demek mi istemişler acaba!!

    edit: banyo dekorasyonu üzerine bir firmada çalısan arkadasım, katıldıkları her fuarda sunum amaçlı klozetlerin içinde sidik blduklarını soyledi.ikea yoneticileri kaygılarında haksız degilmis.
  • bir pazar günü gittiğim ve daha sapağına girer girermez "aklımı sikeyim aklımııı" nidaları atmama sebep olan yer. yani muhtemelen çin veya hindistan gibi ülkelerdeki ikea'lar dışında dünyada daha kalabalık bir ikea olabilir mi bilmiyorum. otoparkta ve yemek alanlarında adeta bir köprü trafiği yoğunluğu var. içeride binlerce çocuk var. binlerce. çığlıklar, ağlayanlar, zırlayanlar... onlardan daha beter durumdaki ebeveynleri... çalışanlar da bu durumdan feci şekilde etkilenmiş vaziyette. hatayla bir tanesine çıkışı sordum, kızılcık sopasıyla dayak yemediğim kaldı. çok yadırgamadım çünkü muhtemelen aynı soruyu soran birmilyonüçyüzyetmişsekizbindörtyüzelliikinci kişiydim. velhasıl, haftasonu gitmeyin, sapağına bile girmeyin.
  • avrupa yakasında oturuyorsanız, arabanız yoksa ve ulaşıma harcayacağım parayı ikea'ya harcarım diyorsanız ulaşım konusunda biraz sıkıntı yaratan devasa alışveriş merkezi. bu sorunu büyük ölçüde aşmak için;

    - avrupa yakasındaki herhangi bir yerden mecidiyeköy'e gelip,
    - mecidiyeköy'den ''122c'' mecidiyeköy - tepeüstü otobüslerine çift bilet atmak suretiyle binip,
    - ikea'dan 100-200 metre uzaklıkta inip yürüme seçeneğini kullanabilirsiniz.

    fakaat;
    ikea'dan çıkınca yanınızda ufak tefek şeyler yerine 1-1,5 metre boyunda ya da eninde demonte mobilya parçaları taşıyorsanız söyleyin cici babalarınıza o bölgeye bi nakliye helikopteri falan göndertsinler lakin otobüs şoförleri ikea müşterilerinden pek muzdaripler, parçaları otobüse yükleme konusunda arıza çıkarıyorlar. * bu iş için eski model otobüsleri denemek lazım sanırım.
  • bugün ilk defa gezdigim yer.
    ama simdiye kadar neden gitmedigimi anladim. orasi yeni evli veya evlenmek üzere olan ciftlerin birbirlerine cilveli isveli bakarak dolastigi bir gezi alaniymis.* yok askim bu bizim banyoya ne güzel olur diiii mi, yok kocacim bu yatak odamiza cok yakisir (göz kirparak) haksiz miyim... (ses cocuklasmanin zirvesinde) bir garipseme bir uzaklasma hissiyle dolup tasiyor insan.
    ama yine de cok keyifliydi, cok güzel seyler vardi. almayi hayal ettim bir cok seyi.. güzeldi...
  • son derece ucuz, bol çeşitli, sade ama had safhada zevk sahibi ve çok kaliteli mobilya ve tekstil ürünleri olan, ancak en muhteşem tasarımlarını kesinlikle çocuklar için üretmiş olan marka. (şahsen o yatak tepesine kondurulan çadıra hasta oldum, ancak uygulama için 30 yaş kadar büyük kalıyorum.)

    sanıldığı gibi ucuzluğuyla klasik türk mobilya üreticilerinin satışlarını baltalamayacaktır. ümraniye mağazası dolaşılırken de görülmüştür ki ürünlerine belirli bir kesim rağbet etmektedir (eğitimli genç çiftler, öğrenciler vs), geri kalanlar tarafından fazla düz, sıkıcı vs. bulunmaktadır.

    yeni evlenen çiftlerin evlerini çok ucuza döşeyebilecekleri bir mağazadır. bazı mobilyacılardan sadece masa alınacak fiyata salon döşemek, çoğu yerde ayna alınacak fiyata nefis yatak almak mümkündür. 10 milyon liranın altında alınabilecekler arasında cd-dvd'lik, lamba, yastık, kilim gibi akla gelebilecek her türden zevkli ürünler bulunmaktadır.

    aşağı katındaki büfede satılan 75 kuruşa sosisli sandviç ve yukarı kattaki restorandan alınabilecek 3-5 liraya somonlar, köfteler filan da cabası...

    (bkz: reklam tadında entry girmek)

    edit: geçen gün keşfettiğim ve 1,5 ytl'ye satılan yassı uzun ve kırmızı ambalajlı, yoğun karamelli bir çikolata var bu ikea ümraniye'nin sıcak köpek büfesinde. aşırı tatlı şeylerden içi kalkmayanlar için bildiğin orgazmik yiyecek.
hesabın var mı? giriş yap