• "ekki" sözcüğünden türeyen rakam adı. ekki, elin ikinci parmağı olan yüzük parmağının adidir. bu parmak yuzukle baska bir gonule baglanir insan pır* iken ekiz* olur.
  • 4 parçadan 1 demo yapmış bu 2(li). eskişehir den bir iki ses duymak güzel, şarkıları güzel.
  • kılığına girmesi bir acayip yaratık. fotoğraflarda misal. birken bu olmak, değişik. düşünsene, bir de bunun üçü var, dördü var.
    iki olmayı kabul etmeyip ''ya aslında bir var ve artı bir var tamam mı'' diye diretmek gereksiz. iki diye bir şey var mı, var.
  • "bir" araya geldiğinde bambaşka bir şekle bürünen sayıdır. bir'den farklıdır ve "çift" olmanın farkını hissettirir. bir'lerin "bir" araya gelmesiyle ahenk ve güzellik kazanır. alt ve üst kavramlarına değer katar. yan yana bulunmanın hazzını tattırır.

    bazılarında çok güzel durur. yaratılışın hakkını verir adeta. temaşa edildikçe insanın tahayyül isteğini arttırır. öyle anlar gelir ki, insan tefekkur boyutlarına da geçebilir.

    güzelde güzel duran her şey, güzeller güzeli'ni hatırlatır. güzelliğin menbaı o'ndadır. tıpkı bütün güzellerin güzelliğini o'na borçlu olması gibi.

    iki'nin, büyük bir borcu vardır bir'e...
  • iki,
    ayrılıp birleşmedir.
    önce ayrılıp sonra birleşme.
    ya da birleşik olanın ayrılması.

    iki,
    dünyevidir.
    bir'in tanrısal mükemmelliğinden ayrılıp, sonsuz yaşam çizgisine dönüşür.
    çizgidir.
    mükemmel olmadığı için değişmeye açıktır.

    iki,
    bilgidir.
    bir'in sorgulanamaz bilinmezliğine karşıtlık oluşturur.
    sorgular. çarpışır. yeniyi türetir.

    iki,
    dağılmadır.
    varlığın/birliğin parçalanmış halidir.

    "bir" parçalandıktan sonra iki'ye dönüşür.
    "iki", birleşince bir'e dönüşmez.
    ikinin türettiği birleşen, parçaların bütününden farklıdır.

    iki, yenidir.
  • ucle be$in toplami. birin kare dibi.
  • varlığın kendinden hoşnutsuzluğudur.
  • her şey bir olduğuna göre, bir hep -ezelî ve ebedî- var olduğuna göre, hadis olan, yaratılmış ilk sayı.
  • "ılım günleri gelirdi taraçalar
    uzatırdı mevsimölçerlerini
    tıkabasa yaprak arka pencere
    insan iki kişiyi sevebilir mi?

    onunla aşkımız, o diyorum ona,
    bir kez söylenmiş ve istense de
    bir daha geri alınamaz
    kırıcı sözler gibiydi

    tartışıp dururduk yollarda
    hızla çevirirdi başını
    çiçek aşısı gibi bakardı
    seğirtir karşı kaldırıma

    ötekiyse nasıl incelikli
    türkçe sığmazdı ağzına
    bir ilçeyi sever gibi
    yürürdü odalarda

    parmakları her yana döner
    bir yetenek gibi gelişirdi
    dursuz duraksız güdülerime
    bir şeyler katardı düşüncemsi

    birinin ısırığı badem şekeri
    iç kaslarıyla uçar biri
    yüz kez yırtılmıştır gömleğim
    doksan dokuz kez de dikildi

    kısacası o yıllarda ben
    hayatım karışık çantam gibi
    iki kişiyi birden severdim
    karnemde sevinç bir, aşk iki." *

    cemal süreya

    sevda sözleri / yapı kredi yayınları / 21.b, eylül-2003 / s. 159
  • "bugün iki kez yağdı yağmur;
    iki kez eskidim sanki.

    iki ömrü kol kola yaşadım ben;
    biri nergis bahçesi, diğeri mahşer yeri.

    hep iki şömine yandı yüreğimde;
    birinde ateşti, diğerinde kül.

    ve iki kez âşık oldum;
    bundandır iki kez ölmüşlüğüm.

    sonra bir serüvende ikiye böldüm ömrümü;
    şimdi sömestrdeyim.

    ilk iki kitabımdan sonra sıtmaya tutuldu coşkum;
    daha depremlerleyim.

    ve iki kere iki,
    kitabımda benim,

    ya çok eder
    ya sıfır.." *

    yılmaz odabaşı
hesabın var mı? giriş yap