• mustafa sandal'ın gölgede aynı albümünün söz ve müzik olarak en güzel şarkılarından biri.gitar sesi ve beste mükemmel.bir ara türkiye'de albüm çıkaran ve aslen amerikalı olan andy ve paul adında iki müzisyen tarafından gitar çalınan şarkı.
  • her dinleyişimde kendimi sanki çok uzun bir dağ yürüyüşü yaptıktan ve çok üşüdükten sonra eve (dag evi) girer girmez masanin uzerinde o sicak corba dolu kaseyi gozerimin onune getiren, golgede ayni adli albumunden bir musti parçası. sozleri de $oyledir:

    gözlerini kapat ve sen dü$ün benim yerime o daglari
    nasılsa yolu yoktu hayalimde bir nehir akar hiç durmazdi
    bir küçük ev vardi tepesinde eteginde
    tahta bir masa vardi bahçesinde üzerinde
    iki tas çorba vardi sicak sicak içmesen de
    kiz inan ki vallah ben yasardim hep seninle
    ne bilen ne gören ne duyan duysa da fark etmez inan
    ha bir an ha ömür sürse de böyle
    ne bilen ne gören ne duyan duysa da fark etmez inan
    ha bir an ha ömür geçse de böyle
  • mustafa sondal için sağda solda "kendisini ve yapığı müziği hiç sevmem" deyişimin tek istisna şarkısı..
    sanırım sözleridir bu istisnaya sebep..
    yiğidi öldürdük ama hakkını yemedik bu da böyle biline..
  • eski musti gibi devam etseydi böyle şarkılar yapmaya,şimdi ki dalga geçtiğimiz adam olmazdı.yokluklarında çok kitap okutanlardan bir küçük ev var olan tepesinde eteğinde,hep yaşamak istenilenden falaaan filaan.
  • en deli çağımda, kumsalda walkman'imde dinlerken bile beni durgunlaştırmayı, duygulandırmayı başarırdı. o yüzden özel bir yeri vardır hâlâ. yer aldığı albümün de, şarkının da.
  • bir anda duymaya başlamam ile beni çocukluğuma götüren, yazlıktaki oyun dolu akşamları, sigara dumanı dolu atari salonlarını, ilk öpücüğümü, ilk aşkımı, ilk yalnızlığımı ve artık benim büyüdüğümü hatırlatan mustafa sandal şarkısı. o kadar naif ve yumuşak bir eser ki insanın içini huzur kaplıyor yahu...
  • dinlerken insana hayal kurdurabilen güzel şarkı. ya da ben güftede belirtilenleri aynen yapıyorum ondan oluyor. gözlerimi kapatıp şarkıdaki kır evinde açıyorum. belki hiç görmediğim bir yer ve dumanı üstünde garip işi iki tas çorba. her şey o kadar net ki, sadece "kız inan ki ben yaşardım hep seninle" kısmında silikleşiyor görüntü. ee o kadar kusur kadı kızının hayalinde de olur canım aaa.
  • sizi çocukluğunuza çekip götüren, yıllar öncesinden akılda iz bırakmış en güzel mustafa sandal şarkılarından...
  • gün batımına karşı kimsenin olmadığı o dere kenarında ayağınızı ılık suya daldırmışken bir yandan karşınızda uzanan sık ormanlık alandaki sincapların daldan dala sıçrayışlarını izler diğer yandan ayağınızın altında şırıldayan o minik derenin içinde yüzen balıkları seçmeye çalışırsınız... burnunuza çamların rahatlatıcı kokusu kulağınıza kozalakların ve yaprakların hışırtısı gelir aynı zamanda... daha sonra elinize belki defalarca okuduğunuz ama hiç bir zaman vazgeçemediğiniz kitabınızı tekrar alır ve dağlardan gelen esintinin verdiği huzurla hamağınıza uzanır ve okumaya başlarsınız... belki bir ömür boyu... işte budur verdiği hisler... gerçektir, unutulmazdır...
hesabın var mı? giriş yap