• 1900'lerin ba$inda almanya'yi ilk defa gerçek bir siyasi güç haline getirip birinci dünya sava$i'nda etkin rol almasini saglayan imparator.. i$in ilginç yani wilhelm kendi döneminin ingiltere krali ve rus çari ile kuzendir. kuzenlerini ala$agi etmeye giri$en wilhelm'in yegane di$ destegi de nasil olmu$sa osmanli devleti olmu$dur..hatta wilhelm'in tek yurtdi$i dplomatik gezisini istanbul'a yaptigi da rivayet olunur..
  • alman imparatorluğu'nun 3. ve son imparatorudur.

    dedesi i. wilhelm, başta prusya kralı, sonradan otto von bismarck'ın çabalarıyla gerçekleşen alman imparatorluğu'nun 1. imparatoru olmuştur. bismarck ile birlikte bir denge politikası izleyerek avrupa'yı sakin tutmuşlardır 1871-1888 arasında. 1888 senesinde ölünce yerine oğlu iii. friedrich geçmiş ancak hasta olduğundan dolayı çok kısa süre (99 gün) tahtta kaldıktan sonra gırtlak kanserinden ölünce, "hacı" ii. wilhelm tahta geçti.

    dedesi bismarck ile aynı çizgideydi, babası liberal görüşlerden etkilenmişti ancak bismarck'ın değerini i. wilhelm'den öğrendiği için bu konuda -zaten kısa olan hükümdarlığı süresince- bir sıkıntı yaşamadılar. ancak ii. wilhelm tahta geçtiğinde, sakin devam eden ve dengeyi korumayı amaçlayan alman politikasını değiştirmek istiyordu, bu yeni politikanın adı da "weltpolitik" (dünya politikası) idi. ancak bunun için önünde engel olarak bismarck'ı görüyordu ve seçimlerde de bismarck'ı destekleyen taraf yenilip, sosyal demokratlar güçlenince, kayzer (kaiser, latince caesar'dan geliyor sanıyorum, imparator anlamında) ii. wilhelm, bismarck'ı istifaya zorlar ve böylece alman imparatorluğu'nun kurucu kadrosunun yaşayan en önemli ismi otto von bismarck da şansölyelikten ayrıldı.

    dış politikada avrupa dışına fazla önem vermeyen bismarck, örneğin, osmanlı'nın paylaşılması gibi konularla pek ilgilenmiyordu. ülkedeki tüccarların baskısı olmasaydı sömürgeleşmeye bile gitmeyeceği söylenir hatta.

    ii. wilhelm dış politikasını agresif bir hale getirdi. yıllardır müttefik olduğu avusturya-macaristan imparatorluğu'nun yanına her ne kadar güvenilmez olsa da italya'yı da ekledi. bunun karşısında da 1907 gibi tamamlanan ingiliz-fransız-rus ittifakı oluştu. "büyük savaş" alman üstünlüğüyle başlayıp, sonrasında dengelendi. 1915'te italyanlar'ın karşı tarafta savaşa girmesiyle birlikte bir sıkıntılı durum oluşmuş gibi görünse de, alpleri geçemediklerinden dolayı pek sorun çıkaramadılar. rusların savaştan çekilmesiyle birlikte almanlar ucu ucuna bir üstünlük kazandılar. ancak amerikalılar'ın savaşa girmesiyle birlikte zaten yorulmuş olan cephe çözüldü. tabi bu sırada osmanlı ve bulgaristan gibi devletler teslim olmuş ve avusturya-macaristan'da parçalanmanın eşiğindeydi. cephedeki yenilgilerin sonucunda da almanlar ateşkes isteyip, teslim oldu ve ağır bir antlaşma (versay) imzaladı. gerçi alman milleti bu savaşın cephede değil, masa başında kaybedildiğine inanmışlar o dönemde. bu sebeple askerlerini iyi karşılaşmışlar.

    sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki, "hacı" ii. wilhelm, dedesinin topladığı, babasının da ömrü vefa etse devam ettirmek niyetinde olduğu bir imparatorluğu, bir anda olmasa da, yıllara yayılan bir politikanın meyvesi olan bir savaşta yemiş oldu. ve hollanda'da öldüğünde nazi almanyası'nın rusya'yı işgaline üç hafta kalmıştı.

    (ölümüne vikipediden baktım, gerisini fahir armaoğlu'nun 19. yüzyıl siyasi tarihi kitabından okuduğun kısımdan hatırladığım kadarıyla yazdım...)
  • döneminde, ikinci abdülhamit'e şu an kadıköy altıyol 'daki boğa heykelini armağan eden tartışmalı olsa da türk dostu olarak bilinen alman kralıdır.
  • birinci dünya savaşı'nın baş mimarıdır. avrupa'daki siyasi dengelerin temelinin, alman imparatorluğu'nun donanma kurmaması gerektiğine dayandığını farkedememiş, krupp ve diğer sanayi devlerinin de gazıyla kuzey denizinde donanmayı kurarak, ingiltere kraliçesi victoria'yla olan akrabalık ilişkileri sayesinde gayet iyi durumda olan alman-ingiliz ilişkilerini yerle bir ederek dönemin süper gücü ingiltere ile papaz olmuştur. daha sonra avrupa'da kutuplaşmalar başlamış, ancak rus-ingiliz çekişmesi sayesinde ayakta kalmayı sürdürebilen osmanlı imparatorluğu, rusya ve ingiltere'nin ittifak imzalamasıyla kaçınılmaz sona doğru ilerlemiştir.

    katıksız bir hıyar olduğu aşikardır.
  • 1859'da doğmuş, 1941'de ölmüş; 1859 - 1918 yılları arasında almanya kaiser'i (ki bu kelimenin caesar'dan geldiğini söylemeye gerek var mı) olmuş kişi ii. wilhelm.

    akrabalık ilişkilerini inceler isek:

    wilhelm ingiltere kraliçesi victoria ile albert'ın 2. çocukları, annesi ile aynı adı taşıyan royal princess ünvanlı victoria ve alman imparatoru iii. friedrich'in büyük oğludur. (diğeri ise heinrich'tir) ki bu da onu ingiltere kraliçesinin torunu, victoria'dan sonraki ingiltere kralı vii. edward'ın yeğeni, edward'ın oğlu kral v. george'un ise yeğeni yapmaktadır.

    son rus çarı ve otokratı ii. nicholas'ın karısı, alexandra feodorovna ise, hayatına alice ve hesse grand dükü ludwig'in kızı hesse prensesi alix olarak ile başlamış, rus çarı ile evlenirken ortodoks olarak alexandra feodorovna romanova ismini almıştır. annesi alix yukarıda adı geçen kraliçe victorianın 4. çocuğudur. bu da wilhelm ile geleceğin rus çariçesini de kuzen yapmaktadır. (rus çarının ise eniştesi mi olur?)

    görebildiğimiz gibi avrupa kraliyetinde kimin eli kimin cebindedir belli değildir.

    (ayrıca kaiser wilhelm bundan bir kaç sene evvel murat belge'nin history of western culture dersinde büyük salon'da birdenbire ortaya çıkıp bizi neşeye boğmuş olan yavru farenin de (o esnada kaiser wilhelm'den bahsediliyor olması sebebi ile) adıdır, bunun konuyla hiç alakası olmamasına rağmen burada eklemeden geçemedim)
  • bir eli sakatti wilhelm'in, dogustan gelen bir problemi vardi. dolayisiyla bir kolunun kaslari yeterince gelismemisti ve digerinden daha kisaydi. bu kusurunu cok saklamaya calismis, butun fotograflarinda genelde tek eli cebinde poz vermistir. bu kusuru ayni zamanda ciddi bir binici olmasini da engellemis. kisacasi cok kompleksli bir ilk genclik ve yetiskin hayati gecirmis wilhelm. adinin homoseksuel skandallara karismis olmasi detayi da var bir yandan. almanya'nin ve avrupa'nin en buyuk sanssizligi wilhelm'in babasi olan ve baris yanlisi liberal frederick'in aylarla sayilabilecek bir sure tahtta kalmis olmasidir bence.
  • namı diğer hacı wilhelm. kudüs, şam ve istanbul'a yapmış olmasından da yararlanılarak, 1. dünya savaşında müslümanların desteğini almak adına, müslüman ve hacı olduğunun belirten kartpostallar osmanlı coğrafyasında dağıtılmıştı. hatta sünnet olduğu da söylenmekteydi.

    (bkz: almanya'nın radikal islam kartı)

    (bkz: paul von hindenburg/#18515607)
  • düşündüğüyle, diplomasi alanında söylediği tutmayan, fakat bunu büyük bir mahirlikle kullanan kayzer. almanya'nın '' güneşte yerini almak'' hususunda ingilizlere kafa tutmasını sağlayan adamdır. bunu ingiliz büyükelçisine bizzat söylediği bilinir. avrupa dengesinde kendini kabul ettirebilmiş birisidir.

    fakat bilhassa sultan ıı. abdülhamid ile olan ilişkisi ilginçtir. kendisi, beynelminel sahada sultan'ın destekçisi ve yardımcısı olmuştur. ki sultan kendisi için '' yapabieceğinin en iyisini onlardan gördüm, almanya dışındaki avrupalılar ise, bana elinden gelen zorluğu çıkarttılar'' demiştir. osmanlı'nın iyice yalnızlaştığı bir dönemde şark seyahatine çıkacak kadar osmanlı'ya destek verdiği bilinir ıı.wilhelm'in.

    fakat kendisine sunulan raporların yanına düştüğü notlar ve ifadeler korkunçtur. ıı. abdülhamid için '' iğrenç adam, yıldız sarayı'nın tek hakettiği şey bir top güllesi,sultan tahttan indirilmelidir'' gibi notlar düşmüş 1895 yılı ermeni olayları için de '' bir avrupa'lı ve hristiyan olarak bu olanları sessizce izlemek ve sultan'a daha güzel sözler vermek zorundayız. yazıklar olsun hepimize'' ifadelerini kullanmıştır.

    oysa şark gezisinde, meşhur şam ziyafetinde verdiği ifadesinde ; '' alman kayser'i, majesteleri sultan'ın ve dünyanın dört bir yanında dağınık olarak yaşayan, halifelerine saygı gösteren 300 milyon müslüman'ın, her zaman dostudur. majesteleri sultan ıı. abdülhamid'in şerefine içiyorum'' demiştir. tarih meraklılarının araştırmaktan sıkılmayacağı bir şahsiyettir kanımca.
  • mehmet reşat tarafından istanbul'da karşılanış videosu.
  • bir eli çolaktır,modern tıp biliminin birinci dünya savaşına dek el protezleri üzerindeki çalışması onun için yapılmıştır
hesabın var mı? giriş yap