• atlılar'daki (aralık 99, sayı: 1) şeceresi şöyle:

    babası: sezai karakoç
    anası: cemal süreya
    üvey anası: ilhan berk
    dulu: attilâ ilhan
    büyük biraderi: turgut uyar
    küçük biraderi: edip cansever
    en küçük biraderi: ülkü tamer
    ortak kız arkadaşı: tomris uyar
    komşuları: tevfik akdağ, yılmaz gruda
    şeyi: ece ayhan
    akrabaları: ilk hıristiyanlar, avcılar, bey çocukları, ince işler ustası musa vs.
    hayırlı evladı: cahit zarifoğlu
    hayatta ve ayakta kalan tek oğlu: ismet özel
    yanaşmaları: hilmi yavuz, şurekası ve müridanı
  • ece ayhan'a göre belirleyici kriterler;
    40'larda parasız yatılı okumuş
    ve
    hiç atatürk şiiri yazmamış olmaktır.
  • ekseriyeti parasız yatılı, bazıları mülkiyeli, kimileri 31 kuşağı (tevellüt) olan şair abilerin kuşağı, kırılan kolu "yeni" içinde bırakmayanların şiiri.laleli'den dünyaya nedense ve apansız bir tramvayla hicret ederler.mor külhanidirler.beyaz osmanlının aksine karabudun'un karaşın mısralarını çiziktirirler.
  • "bu bu'dur şu da şu'dur, şair burada şu'nu demek istemiştir, bu simgeyi de şu amaçla kullanmıştır bikbikbik" diyen edebiyat hocalarını bir nebze sınırlayabilen, cemal süreya'sı, edip cansever'i ve tabi turgut uyar'ıyla şahane edebiyat akımı. kendinizi şiirin kollarına bırakabilmenizi ve kafanıza (/hayalgücünüze/tasavvur yeteneğinize) göre takılabilmenizi olanaklı kılan akım. yaşasın serbest çağrışım, yaşasın sürrealizm.
  • "ikinci yeni bir güvercin curnatasıdır. ben en alçaktan uçuyorum. avcılardan değil, arkadaşlarımdan korktuğum için"*
  • turk siirinde garip akimina ve toplumsal gercekci sairlerine tepki olarak dogan ve degisik imge, cagrisim ve soyutlamalarla yeni bir soyleyisi amacinda olan akim idi. kavrami ilk defa muzaffer erdost kullandi diye bilinir.

    ortak ozellikleri; dilin alisilmis kaliplarini yikmak, sozdizimini zorlamak, degistirmek ya da bozmak oldu.
    siirde hayal gucune ve duyguya agirlik verdiler. bireyin toplumdaki yalnizligi, sikintilari, cevreye uyumsuzluklari gibi temalara agirlik verdiler. donemin siyasi baskisindan kacmakla ve bicimcilikle elestirildiler.

    en bilindik sairleri:

    (bkz: cemal sureya)
    (bkz: edip cansever)
    (bkz: turgut uyar)
    (bkz: ece ayhan)(ikinci yeni'nin dervisi olarak bilinir)
    (bkz: oktay rifat)
    (bkz: metin eloglu)
    (bkz: turgay gonenc)
    (bkz: sezai karakoc)
    (bkz: ozdemir ince)
    (bkz: ulku tamer)
    (bkz: ahmet oktay))
    (bkz: kemal özer)
  • rimbaud sonrası batı şiirinden devşirme anlayışlarının ayrıksılığından, türk şiiri gıdım ilerleyemiyor. tıkanıklığın altın çağında ikinci yeniden daha üstün bir şiir fikri düşünülemiyor. bu durum hayalperver nesillerin de etkisiyle ikinci yeniyi kalburüstü bir kutsamaya itiyor. büyük kalemlerin kudretli seslerine karşın, aykırılığın veyahut başkaldırının şiirde ve dolayısıyla dilde yalnızca biçim sorunu olduğuna kanaat getirmek bana hata gibi geliyor.
  • tuhaftır, türk milli eğitimi hep "bireyci şiir" olarak işaret eder bu akımı. iki itirazım var bununla ilgili: 1) "bireyci" derkenki o öteleyen, kınayan, ıyyy yapan dil ne oluyor çok pardon? toplumsal şiir yazanların hepsini öldürmediniz mi lan? sevinmeniz, sahiplenmeniz, aferin bunlara demeniz gerekmez mi? 2) "bireyci şiir" falan da değildir zaten. ikinci yeni'ye sadece "bireyci" demek, tam da bu ülkenin "toplumculuktan" anladığı şeyle malûldür.

    onları biraz da, sylvia plath'in kendi şiirini tanımlayan sözleriyle tanımlayabiliriz:

    "şiirlerim hiroşima'dan bahsetmiyor ama karanlıkta karış karış kendisini yaratan çocuk hakkındalar. toplu kıyımın dehşeti hakkında değiller, ama yakınlardaki bir mezarlıktaki porsukağacının tepesinde duran ayın çıplaklığı hakkındalar. işkence görmüş cezayirlilerin son sözleri hakkında değiller, ama yorgun bir cerrahın geceleri düşündükleri hakkındalar." (johnny panic and the bible of dreams)
  • turgut uyarın adının da zikredilmesi gereken akım.
  • anlamsız şiir olarak da anılır. oysa gerçekte ilhan berk dışındakiler anlamsızlığı tam olarak savunmamışlardır. bir de ikinci yeni budur şudur, şöyle yazar böyle anlatır, şunu anlatmaz demek zordur çünkü her şair bağımsız bir yol izler. hepsi ayrı sıfatlar verir ikinci yeniye. oturulup da 1.yeni gibi biz bundan yanayız buna da karşıyız denmemiştir üstelik. özgürdür şairleri. soyuttur gerçeküstüdür şiirleri. toplumun bilinçaltıdır.
hesabın var mı? giriş yap