• bedri ruhselman'ın 1959'da yazdığı, 2 nisan 2013 tarihinde yapılan lansman ile, yıllardır saklı tutulduğu noter ve banka kasalarından çıkartılıp okurlara ulaştırılan kitap.
  • üstat ve vazifeli dr.bedri ruhselman'ın 54 yıldır saklı tutulan hatta ismi dahi bilinmediği için "bilgi kitabı" diye konu edilen kitaptır kendisi. bunca zamandır gizlilik ve saklanma sonunda kitap basılabildi. bedri ruhselman, doğru zamanda çıkmasının önemli olduğunu vurgulayarak üç varise kitabı emanet etmiş ve kitap doğru zaman gelene kadar saklı kalmıştır. 2 nisan 2013'ün doğru tarih olduğu düşüncesiyle kitap basımevlerine dağıtılmıştır. bilyay vakfında yapılan tanıtım konuşması da mevcuttur :

    http://new.livestream.com/bilyay/events/1997111

    kitap, sadıklar planı (ilahi alemin en üst düzey yönetici planları) tarafından 3 medyom aracılığıyla aktarılan bilgilerin dr.bedri ruhselman tarafından yorumlanması analiz edilmesiyle oluşturulmuş ve ardından yine bu planın onaylanmasıyla derlenmiştir.
  • an itibariyle sipariş ettiğim kitap. yıllardır okumayı, okuyabilmeyi bekliyordum.
  • bu spiritüalistlerin adam olduğunu görmeye ömrümüz vefa etmeyecek. muhteşem bir tasavvuf geleneği ve birikimine sahip olan bir medeniyetin çocuklarıyız bizler. ama bu güruh ne yapıyor? kökü dışarda, abuk sabuk, çakma ruhçuluk ekolleri ihdas ediyorlar.

    mektubat'a bir bakın imam-ı rabbani ne demiş? "kalbin safiyeti/nurlandırılması olmadan nefsi temizlemeye çalışmak şeytan-ı lain'in istilası için yakılmış bir kandildir" uyarısını yapmış. ama bunlar bilmez öyle şeyler çünkü islam geri, ilkel diye düşünürler. islam'ın koruyucu nurları olmayınca da bir cin'in eline düşerler. bu cin, onları kendine kul köle yapar. kendisini yüce ruhani varlık, melek falan diye tanıtır. o cin'in zırvalarını da insanlığa yüce tebliğ falan diye yutturmaya kalkarlar. yazık bunların aklına.

    not: çoğu insan cinleri eciş, bücüş insanları korkutmaktan başka bir işi olmayan yaratıklar zannediyor. halbuki onların çok türleri vardır ve içlerinde olağanüstü bilgililer de bulunur. ancak bu bilgiler marifet/irfan değil kainata dair afaki bilgilerdir. bu bilgileri dostlarına ilham ederler ve insanları hakikat bilgisinden saptırırlar.

    not2: gelen bilgilerin cinlerden mi meleklerden mi geldiğini öğrenmek çok kolaydır. cinlerden gelen bilgiler kesinlikle marifetullah( allah'ı bilme) vermez ve evrenin madde tabakalarına ait bilgilerdir ve mala davara bir faydası yoktur. yok mars'da yaşayan varlıklar şöyledir, yok plüton'da yaşayanlar embesildir, güneşte acaip yaratıklar var, dünya ısınacak, insanlar ölecek, ölünce mutlu olacaklar. ruhlar alemi bilmem kaç renktir, hatta ufo inşa planları bile verenleri vardır.

    bir mesnevi, bir füsus-u hikem okuyan aradaki farkı dakkasında anlar. tabii, bu hafif akıllı arkadaşlara ne söylesen boş. bırakın onlar cinlerin maskarası olmaya devam etsinler... muhyiddin-i arabi hz. ise bize şöyle öğüt veriyor " cinlerle düşüp kalkmanın insanlara bir faydası yoktur. onlar ateş unsurundan yaratıldıkları için gayet kibirlidirler ve dostlarına kibir aşılarlar"
  • kitabın önsözünde şu cümle yer alan kitaptır (kitapla ilgili fikir verebilir belki);

    "bu kitap etrafımızda gördüğümüz, hisettiğimiz, yarım olarak tabiat diye adlandırdığımız ahengin bir parçasıdır. kainatımızda, tekamül diye adlandırabildiğimiz o nurlu yolun, insanların bilgilerine olan bir köprüsüdür. insanın dar bir madde hayatını, geniş ve idrakli olan ileri bir safhaya bağlayan biricik yoldur. bu ne bizim, ne siz insanların, ne de hiçbir kimsenindir. bu, ilahi nizamın, insanlara bir hediyesidir. yani tabiatttan bir parçadır.

    bu kitap, ünite dediğimiz idrak vahdetinden, insanların tekamül ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde, vazifelileri tarafından dünyaya verilmiştir.

    mukadderat yolcuları."

    ayrıca kitabın medyomu tarafından ilk girişe şu açıklama eklenmiştir;

    "1959 yılında önder adını verdiğimiz büyük vazife planı'ndan gelen bu bilgiler, bedri ruhselman tarafından düzenlenmiş, o tarihten beri noter, banka kasalarında muhafaza edilmiş, zamanı geldiği için 54 yıl sonra orjinalina sadık kalınarak yayınlanmıştır."
  • gülay altan(akşam) haberinden alıntı
    ,

    derneğe ilettiğim “kitabın şimdi basılmasının ‘2012, dünyanın sonu, maya takvimi kehanetleri’ gibi meselelerle ilgisi var mı?” soruma da şöyle bir yanıt aldım: “direkt maya takvimiyle bir bağlantılı olduğunu düşünmemekle beraber, insanlığın gelmiş olduğu aşamada kitabın açılması daha anlamlı olmaktadır. kitapta anlatılan pek çok bilgiyi şu an bilimin bize yaptığı açıklamalarla anlayabilecek durumdayız. örneğin, kitap 54 yıl öncesinde manyetik kutupların yer değiştirmesinden ve güneş sistemine yaklaşan ve dünya’yı yakından etkileyecek olan bir gök cisminden bahsetmektedir. giderek artan küresel ısınma, seller, depremler gibi doğa afetleri ile bu gezegenin etkileşimi kitapta yer almaktadır. son dönemde olan bilimsel, fizik ve kuantum alanındaki gelişmeler, bu bilgileri anlamamızı kolaylaştırmaktadır. aynı zamanda altın çağ adı verilen dönemin gerçekte ne anlama geldiği, bunun nasıl yaşanacağı konusunda kitapta öngörüler bulunmaktadır. bu süreçte dünya gezegeninin kendi geçireceği süreçler de belirtilmektedir. kitapta, fizik ve kuantum bilimine şu ana kadar olan bilgilerden farklı yaklaşımlarda bulunulmakta ve önümüzdeki dönemde tüm dünyayı bekleyen hem fiziki, hem manevi, hem ruhsal değişimler ortaya konmakta ve öngörüler bulunulmaktadır. en önemlisi ruhun orijinal yapısıyla ilgili çok farklı bilgilerle karşılaşmaktayız.”
  • henüz 4 de birine geldiğim kitap.
    gerçekten çok ilginç.
    ilgi ve bilgi alanı spritüalizm/ruhçuluk olan insanların ilgisini çekecek bir kitap.

    1950 lerde, özellikle son yıllarda bilimsel veriler ile kanıtlanan bazı konular hakkında açıklamalar ve yorumlar getiriyor olması ise gerçekten heyecan verici ve okur için güzel bir tanıklık.

    dil akışına takılabilirsiniz. ama bu genel anlamı anlamanızı engellemiyor.
    bir felsefe kitabı. bu neden ile sindire sindire, görece yavaş okuyor insan, doğal olarak.
    bazı konulara farklı bakış açısı getiriyor.
    bu neden ile dediğim gibi ilgi alanı bu yönde olanların, meraklıların, farklı bakış açıları ile açılımlarını genişletmeyi arzu edenlerin mutlu olacağı bir kitap.

    baskısı, fontları, hard cover cildi, ayracı, kağıdı güzel. - benim gibi kitapseverlerin dikkat ettiği her 3 boyutlu hoşluğa sahip -

    .....

    okumayı bitirdiğim kitaptır.
    gerçekten çok ilginç
    ve üzerinde konuşulası ve yorumlanası bir kitap.
    bu kadar yıl beklendiğine değdiğini düşünüyorum.
    keza 90 lardan itibaren hızla yayılan " yeni çağ " öğretilerinin içindeki kavramların çoğu bu kitapta açıklanmış durumda.

    50 lerde derlenen bu kitap
    2013 lerdeki bilgiyi önden haber veriyor.
    yani yazılan birçok bilgi günümüzde tanıklanmış/kanıtlanmış bilimsel bilgi haline gelmiş durumda.

    özellikle,
    izafiyet/görecelik, zaman & mekan, madde / antimadde; nötrinolar, astronomi, kuantum fiziği, nano teknoloji, biyoloji gibi alanlarda derlenen yorumlar, çok çok ilginç.

    bedri ruhselman nın vasiyeti ile;
    kapak, kapak tasarımı, cilt, fontlar, ip kitap ayracı vasiyete uygun basılmış.
    bu neden ile
    insan kitaplığına bir zamanlar dedesinin koyduğu ve unutulan bir kitabı şimdi bulma hissi veriyor.

    böyle bir yolculuk yaşamayı arzu eden herkese kitabı öneriyorum.

    açıklamaya göre yakında " günümüz türkçesi " ile de basılacağı söyleniyor.

    keyifli okumalar dilerim.
  • "ilahi nizam’ı okumak isteyenlerin, birtakım bilimlerin ve bilgilerin senteziyle oluşmuş bir zihin haritasına ve belirli bir ruh tekâmülü seviyesine ihtiyacı vardır. böyle bir zihin haritasına sahip olabilmenin ve tekâmül seviyesinin şartları vardır."

    not: alıntıdır
  • artık şuradan online olarak okunabilen kitap.
  • bedri ruhselmanın 54 yıl bankalarda ve noter kasalarında saklandıktan sonra "zamanı geldiği için" "derleyici" sıfatıyla yayınlanan başyapıtı. gerçi kendisi "bu benim değil yukarının eseridir" der. kitap, aynı türde olduğu söylenen, "kanal olma" "medyumluk" yoluyla yazıldığı iddia edilen kitapların çoğundan farklıdır ve bu açıdan önyargıyla bakılmaması gerekir bu kitaba. her şeyden önce kitap, gayet "bilimsel" bir üslupla yazılmıştır. tabi şimdi "hahaha ne bilimi yahu , spiritüelizm kitabı değil mi bu ne bilimsel üslubu?" denebilir. ama işte öyle değil. kitap gayet ciddi bir üslupla ve konular mümkün olduğu kadar somutlaştırılarak, mantık süzgecinden geçirilerek yazılmış, hatta zaman zaman da bilimsel anlayışlara dayandırılmaya çalışılarak yazılmış ki bunu okurken hissediyorsunuz zaten. yani benzerleri gibi okurken bir havada kalma, bir ciddiyetsizlik, bir peri masalı gibi kokusu almıyorsunuz, işte bu yönüyle benzerlerinden çok farklı bir kitap bu. belki de "düzenleyen" bedri ruhselman'ın bilimsel terbiye almış bir dahiliyeci doktor olduğu için böyledir bu durum. eserin içinde asla spiritüelizm mumbo jumbosu, sulandırılmış hop hop pop spiritüelizm / new age sözcükleri ve anlatımı asla bulamazsınız. hele ki "sevgi pıtırcıkları, altın çağ, pozitif enerji"...vs temalı polyannacı onlarca benzerinden 180 derece farklıdır kitap ve daha karanlık bir tablo çizmesiyle feci ezber bozar.

    kitap, önceki ruhselman kitaplarından çok farklı değil ama onlarla "kıyamet kehanetleri dışında tamamen aynı" olduğu görüşüne de katılmıyorum, daha önce bedri ruhselman'ın kitaplarında ve yazılarında değindiği konularda ayrıntıya da girilmiş. daha önceki ruhselman kitaplarında görmediğim ya da ayrıntısıyla açıklanmayan düalite prensibi, değer farklanması, manyetik alan ile ruhi tesirlerin ilişkisi detaylı açıklanmış. kendisinin önceki beş kitabı ve dergilerdeki yazılarının konsantresinin derli toplu sunuluşu da diyebiliriz aslında ilahi nizam ve kainat için. tabi daha önce hiç değinilmeyen kıyamet kehanetleri ve olacak olaylar en çok dikkat çeken kısım.

    kitap, bazı konuları gerçekten de şimdiye kadar hiçbir kitapta görülmemiş (ruhselman'ın önceki kitaplarını saymazsak) seviyede ayrıntılı ele alıyor. örneğin madde ile ruhun ancak dolaylı yoldan nasıl etkileşimde bulunabildiği, ruh-varlık-beden üçleminde, en kaba olan beden ile bu bedeni kullanan yarı süptil, yüksek titreşimli maddelerden oluşan "varlık" ve bu varlığın hizmet ettiği ruh arasındaki etkileşim mekanizmaları çok detaylı anlatılmış. sekizde yedisi bedene bağlı olan varlığın "ruha yönelik" yüzü olan "şuur ötesi" denilen ve "şuur dışı, şuur altı, şuur üstü" özellikleri ve bunlar arasındaki çalışma mekanizmaları, birbirleri arasındaki ilişkiler çok detaylı anlatılmış. bunlarla alakalı olarak; uykunun, ölümün ve spatyomun işlevi de mantıklı olarak ele alınmış. bir de bütün bunların, ruhun tekamülüne nasıl hizmet ettiği detaylı açıklanmış. bunlar dışında, idrak, kıyas gibi konular, dünyada yaşanan "kötü" dediğimiz durumlara mantıklı açıklamalar getirmiş.

    netteki en geniş özet ve incelemede kitabın ve genel anlamda ruhçuluğun artı ve eksi yönlerini anlamak kolaylaşabilir.
hesabın var mı? giriş yap