• "filistin askısından, ters ve düz askıya, falakaya yatırma, elektrik vermeden, tazyikli su ve günlerce uyutulmama gibi bilinen bütün işkencelere maruz kaldım. ablam ve ağabeyim de aynı dönem gözaltındaydı. polisler ağabeyimi öldüreceklerini, ablama tecavüz edeceklerini söylediler. aradan geçen 22 yıla rağmen işkence izleri hala kolumda duruyor"

    "bu kadar ağır cezayı hak edecek bir şey yapmadım. 18 günlük gözaltı süresi boyunca yoğun işkence gördüm. günlerce uyutulmadım ve her türlü işkenceyi yaşadım. abimi öldüreceklerini, kız kardeşime tecavüz edeceklerini söylediler. 22 yıl geçmiş olmasına rağmen hala yapılan işkencenin izlerini taşıyorum. bir gün bizi bir yere götürüp elimize bidon verdiler. basını çağırmışlardı ormanları yaktığımı söylediler." (22 yıldır tutuklu yargılanan ilhan çomak'a yine tahliye çıkmadı!)

    bunları okurken şimdi aklıma düştü. meğerse unutmamışım. bir hışımla milliyet gazete arşivi'ni açtım. evet, işkence altındayken "işte orman katili pkk'lılar" diye birinci sayfasında (2 eylül 1994) fotoğrafı konulmuş. hatta, "orman yakan pkk'lılar yakalandı" başlıklı asıl "haberde" tekin beyaztaş adıyla (ki davadan beraat etmiştir) büyük ihtimalle işkence sonucu oluşan izler "kendini de yaktı" diyerek servis edilmiştir. o tarihlerde gastenin genel yayın yönetmeni olan umur talu şimdi "ilhan çomak'ı unutan adalet!" demektedir.

    bu resimler ilhan abi'nin değil; devletin ve yardakçısı medyanın utancıdır. işkence yaptınız, yalan haberler yazdınız... ve halen de yapıyorsunuz. devletin ve medyanın günden güne çürüdüğüne hayıflanmayın; bu "devlet" her zaman çürük ve uyduruktu; medya başından itibaren aşağılıktı..

    bkz: kemal şahin, "çomak davası: her şey tem’den dgm’ye giden 1994 tarihli fezlekeyle başladı", diken, 11 nisan 2016
    http://www.diken.com.tr/…tarihli-fezlekeyle-baslar/

    edit: milliyet'in ilk "haberinin" imgur bağlantısı yanlış olmuş, düzelttim.
  • bugün tutukluluğunun devamına karar verilen 21 yıllık tutuklu bölücülükten müebbete mahkum olmuş, davası aihm'de adil yargılanmadığı gerekçesiyle dönmüş. 21 yaşında üniversite öğrencisiyken girdiği hapiste şimdi 42 yaşına gelmiş, bazı yaşıtlarının çocukları şimdi üniversite'ye başlıyor. kürt. o yüzden de birkaç kişi hariç kimse hikayesini yazıp böyle uzun tutukluluk olur mu demiyor.
  • gençliği elinden alınan adam.

    gencecik bir çocukken, adına kabaca devlet dediğimiz korkunç bürokrasinin karanlık dehlizlerinde, dilekçelerin, cübbelerin, yakaların, kalemlerin, ilmühaberlerin, parmaklıkların, kara betonların arasında tek başına kalmış, bir bebekten bir katil yaratan karanlık ile yüzleşmiştir.

    biri ile sevişmek, bir gece içip sapıtmak, denizi seyretmek, kalabalığın arasına karışmak, bir ağaca tırmanmak, teknede giderken elini suya sokmak, dipten kum çıkarmak, sınav öncesinde king partisiyle sabahlamak, otobüste bir kıza aşık olmak, gece kokoreç yemek, sabah birisine sarılarak uyanmak nedir bilmeyecek. hepsi hapisten önceki günlerin anıları olarak kafasında paslanacak bir bir. düşünemiyor insan daha fazla, ruhu daralıyor. ama o 20 yıl boyunca yaşadı bununla ve devam ediyor yaşamaya.

    sol memesinin altındaki cevahir kararmamış ki hala bir şeyler yazıp tutunuyor yaşamaya. dayan ilhan sami çomak. denizler seni bekliyor.
  • tam olarak incelemedim ama incelediğim kısımlardan anladıklarım bu adamın kimseyi öldürmediği, öldürmeye teşebbüs etmediği ve örgüt üyesi dahi olmadığı. benim anladığım bunlar, yanlış anlamışsam düzeltirseniz memnun olurum.

    bir türk milliyetçisi olarak, bu adamın neden bu kadar uzun ceza aldığını anlamış değilim. yaptıkları yanlış olsa da her şeyin bir ölçüsü var. kaç seneden bahsediyoruz. temennim en kısa sürede adil olarak yeniden yargılanıp özgürlüğüne kavuşmasıdır. yine temennim, özgürlüğünden sonra da herhangi bir bölücü faaliyette bulunmamasıdır.
  • adam teroristtir dağda çatışır, öldürürsün. eyvallah.
    masa başı bölücüsüdür, yargılanmıştır, içeri atarsın. eyvallah.

    bu ne lan böyle? ne yapmış da bu adam 20 senedir yatıyor? soykırım falan mı? belirsizlik içinde bir ruhu böyle bekletmek nedir?
  • kendisinden haberim yoktu. benim ayıbım.

    hikayesini okudum, dehşete düştüm.

    ne katiller, ne suçlular serbest kaldı lan bu ülkede. ne azılı pislikler halkın arasına karıştı, kahraman ilan edildi, övüldü, el üstünde tutuldu.

    ben atatürkçüyüm, çoğu solcuya göre sağda, çoğu sağcıya göre solda duruyorum. aslında bir yerde durduğum yok da, birileri bir şeyleri konumlandırmayı seviyor. ondan böyle söylüyorum. yoksa sokayım politik nitelendirmelere.

    çünkü tek bir kabem var, o da vicdanım.

    vicdanım sızladı lan. şu adaletsizliğe vicdanım sızladı. ben bebekken almışlar, benim şu anda olduğumdan birkaç yıl gençmiş daha, ben adam oldum, onun saçları beyazlamış.

    kimi öldürdü bu adam? hangi suçu işledi ülkesine karşı?

    ne yaptı da yatıyor yıllarca?

    yemin ediyorum anlamıyorum. bilen varsa şu suçu işlemiş, ondan 22 yıldır yatıyor, müebbeti de onaylandı desin.

    ben böyle dünyaya sokarım ya...
  • 23 yıldır cezaevinde ve karar duruşması yeniden ertelenmiş.
    çocuk tacizcisi olsaydı empati kuran ve iyi hal atfeden biri çıkarmış olurdu.
    ne yazık ki o bir şair.
  • "bugün yağmur yağacak
    bugün dönüp dönüp güneşe
    ağzım ter ağzım günah ağzım derken
    küfür akacak
    mecnunluğun ilk şartıdır bu
    geceyi yıldız düşüneceksin
    taşları sıkıntıyı bileceksin
    kendini tarifsiz kendini güzel
    kendini tüketeceksin
    ben böyle yaptım. iyi doğdum."
  • 22 aralık saat 10:00'da davası varmış çağlayan'da.

    toplanıp gitsek ne bileyim...

    öğrenciyken alınıp suçu konmadan 21 yıl yatırılmak nedir ya?

    istanbul üniversitesinde 21 yaşında öğrenciyken alınıyor. 21 yılda bir karara varamıyor mahkeme. len müebbet bile bitiyor normalde bu sürede.

    belki kamuoyu oluşturulur ha!
  • daha önce kendi kaleminden şöyle yazmıştı;

    "mahkeme beni tahliye etmek veya infazın ertelenmesi konularında açık bir isteksizlik yaşıyor. iş aziz yıldırım, balyoz, ergenekon davalarında yargılananlara gelince çok cevvaldi oysa yargıçlarımız. dahası salih mirzabeyoğlu farklı bir mahkeme kararı ve duruşma olmadan, yeni bir delil sunulmaksızın infazı ertelenerek bırakıldı. çetin yıldırım, sadece akit gazetesinde çıkan bir habere dayanılarak tahliye edildi."

    evet, sadece yargıçlar değil: bu ülkede hak ve özgürlükleri hiçbir zaman savunmamış ya da savunsa bile ikiyüzlü davranmış olan kemalistler, islâmcılar ve milliyetçiler bi türlü ilhan abi'yi görmedi. ya da "lütfen" bahsedebildi. şaşırtıcı değil, zira bu üç "siyaset", ülkenin mahvedilmesi için ellerinden geleni yaptığı gibi kendi varoluşları özellikle kürtler, kadınlar ve aleviler olmak üzere çeşitli toplumsal kesimlerin yok edilmesi ya da sessizleştirilmesi üzerinde yükseldi. birbirlerine düştüklerinde hatırlıyorlar "haklar"ı anca.. o yüzden "lütfen" bahstmelerine de kanmayın, onlar her daim alçaktır.

    bu uzun ama gerekli hatırlatmayı yaptıktan sonra, bugün davası olduğunu belirtelim. burcu karakaş, avukatı fırat aydınkaya ile konuşmuş;

    (bkz: hak ihlalleri karnesi, ilhan çomak davası)
hesabın var mı? giriş yap