• genellikle iki insan arasındaki sevgililik, dostluk, arkadaşlık, akrabalık, yakınlık vs. gibi ilişkilerde, çoğu zaman bir sorun yaşanması sonucu, ilişkinin sona erdirilmesi durumu.

    kişilerin yetişkin olmalarıyla birlikte, benlik sınırları daha netleşmekte ve daralmakta olduğu için, çoğu zaman, ilişki kurulan kişiyle/kişilerle ilişkiyi kesmek için neden bulmaları kolaylaşmaktadır. bu nedenle, ilişkiler daha sık bir biçimde ilişki kesilmekte ve kısa süren ilişkilerin sayısı artmakta ve geçmişten gelen pek az eski ilişki kalmaktadır.

    sunay akın'ın konuyu çok veciz bir biçimde anlatan bir şiir-parçası bulunmaktadır:
    iki çocuk
    rahatça oturduğumuz
    kapının eşiğine
    kendi başıma zor sığıyorum bugün
    büyüdükçe insan
    yalnız mı kalıyor ne?
    (s. akın -kaza süsü)

    ilişkiyi kesmek, gereksiz ve sorun yaratan ilişkilerin sona erdirilmesi bakımından, bir yönüyle sağlıklı bir davranış olmakla birlikte, diğer yandan onca emek ve zaman harcanarak kurulmuş / inşa edilmiş bağların kesilip atılması anlamına da geldiği için trajik bir durumdur...
  • son yıllarda maximum iki aylık süre zarfında, hayatıma kattığı enerjinin yönüne göre mecburi olarak insanlara uygulamak durumunda kaldığım aktivite. hayır benim derdim bana yeter bi de senin gerginliğinle mi uğraşıcam arkadaşım? ayrıca da yıllar içerisinde tahmmülümün azalmasının da bu kadar sık ve seri kıyım yapmama neden olduğunu düşünüyorum. hayır sen ne ayaksın, senin olayın, enerjin ne diyene cevabım ise net. bayıyosam sen de beni çıkar arkadaşım hayatından. kimse kimseyi yormasın yok yere.

    not: iptidai durumları saymıyor, daimi problem oluşturan şahısları kastediyorum.
  • doğru olanı yapmaktır aslında bitmiş ya da bitecek şeyler için. ama bunu doğru şekilde ve doğru zamanda yapmak gerekir. bir de yok yere ilişki kesenler var onlara hiç anlam veremiyorum ama orası ayrı konu.
  • işsiz olunca çoğu insan ve arkadaşınızla yaşadığınız durumdur maalesef. herkes işine gücüne bakıp, iş çıkışı veya hafta sonu dışarıda eğlenip öz çekim yaparken sizin evde oturursunuz. arkadaşlarınızla takılsanız ne olacak ki? belli bir yaştan sonra babanızın parasıyla mı eğlence mekanlarına gideceksiniz? arkadaşlarınız iş muhabbeti açınca onların lafları altında mı ezileceksiniz? o yüzden çoğu insanla mecburi olarak ilişkiyi kesmek iyidir.
  • 4 sene önce ilişkimi tamamen kestiğim ve o dönem sürekli attığı mesajlarından sıkıldığım için her türlü sosyal medya aracından ve telefonumdan engellediğim kuzenim geçenlerde mail adresimden bana uzun uzun beni, geçmişimizi özlediğini, benimle konuşmak istediğini ve hayatında nelerin değiştiğini anlatan uzun bir mesaj atmış. yıllar önceki son mesajlarındaki gibi ''tamam ama sen de bilmem ne ....'' gibi saçma sapan alakasız, duygu sömürüsü içeren ve gerçek olmayan sözlerle üste çıkma girişimi görmediğimden ve kızgınlığım kalmadığından ona; benim onun gibi geçmişe özlem duymadığımı, görüşebileceğimizi ama artık ona güvenmediğimi ve ister istemez eskisi kadar yakın davranamayacağımı, buna rağmen görüşmek istiyorsa da benim için sorun olmayacağını anlatan bir cevap yazdım. bunu öğrenmek onu üzmüş olacak ki neredeyse yine duygu sömürüsüyle karışık bir cevap yazacakken kendini tutmuş ve görüşmek istediğini belirten bir mesaj yazmış. ayarını kaçırmadığı için ve bir de buraya kim bilir ne zaman gelir diye düşünerek rahatlayıp konuyu unutmuştum ki bir hafta geçmeden aradı ve birkaç gün önce görüştük.
    karşılaştığımızda duygusallaşmadım, çok küçük bir gerginlik hissettim o da ne diyeceğimi bilemediğimden sanırım. belki araya çok zaman girdiği ve uzun zamandır görüşmediğimiz için içim soğumuştur diye düşünmüştüm öncesinde ama içimden ona bir sürü soru sormak, goy goy yapıp salak salak eğlenmek gelmedi. merak ettiğim bir şey yoktu, sormadım. bir soru sorduğunda da iki kere düşünüp cevap verdim hep.
    birilerinden duymuştum, zor zamanlar geçirmişler ama tam da tahmin ettiğim gibi, eşi (gerçekten çok akıllı bir adamdır) bir yolunu bulmuş ve tekrar kendilerine güzel bir düzen kurmuşlar. çok sevindim. belki görüştüğümüz 4 saatin toplam yarım saatinde sohbet ettik ama kalkıp gideyim diye bunalmadım hiç. iki küçük kızı vardı, o kadar tatlılardı ki, uzak durmak ve anneleri konuyu gereksiz bir yere getirmedikçe bunalmak mümkün değildi zaten. neyse ki getirmedi de.
    onunla bebekliğimizden beri gerçekten çok yakın ve çok güzel zamanlar geçirdik. maddi manevi pek çok şey paylaştık, deneyimledik. akrabadan öte arkadaştı benim için. onun hakkında zaman zaman çok mu katı bir karar alıp ilişkimizi tamamen kopardım diye düşünmüştüm ama, gördüm ki acele ve düşünmeden karar vermemişim. gördüğümde içimin kaynamaması bunun en büyük kanıtıydı. böyle bir kararı kolay kolay almam (hele ki o zamanlar bağlarım benim için çok daha önemliydi) bu hale geldiysek böyle olması gerektiği ya da daha benim için başka bir yol görünmediği içindir zaten. belki de bu karar beni kendime yaklaştıran yolculuğumda daha iyi bir yere getirdi.
    ayrılırken işyerimdekilere görüşürüz deyip çıkar gibi, pek bir şey hissetmeden veda ettim. bir tek çocukların büyük olanına veda ederken (bücür uyuyordu ^^) onu özlerim diye düşündüm.
    biriyle ilişkini kesmek tuhaf bir süreç. şimdi bir şekilde yeniden hayatıma girmesi benim için bir şey ifade etmiyor ama en azından bu görüşmede hissettiklerim bana kararımı aklı başında almış olduğumu kanıtlıyor.
  • burnunuza kötü kokular gelir, yüzünüz ekşir ve o alandan uzaklaşmak istersiniz. işte ilişkiyi bitirmek de böyle. eğer kendiniz için kötü giden ve size hiçbir yararı olmayan bir "yaşantı" içindeyseniz yapmanız gereken şeydir. ilişkiyi kesmediğiniz her ne ise sizi zamanla kendine benzetir. bu ilişki kişi olabilir, şehir olabilir, aile olabilir hatta kendinizle bile bir süre ilişkiyi kesebilirsiniz. hayat öyle bir mucizedirki size ayrılma zamanının geldiğini muhteşem şekilde gösterir...
  • hele ki “ya sen de zamaninda soyle yapmistin, boyle yapmamistin” gibi icine yer eden seyleri dokuyorsa karsidaki, iyi ki su kisiyi hayatimdan cikartiyorum dedirten, hayat standardi yukseltici.
hesabın var mı? giriş yap