ilk buruşmada gözlerin içine çam tohumu eken kadın
-
baktım. biraz daha baktım. uzatılan sessizliklerden geçtim. ebedi dönüşü yavaşlatmak içindi bu kararsızlığım. kirazın tadını anlattık birbirimize sonra. kafamdan geçmeyen mor kazak eskiyordu hâlâ bir yerlerde. intiharımı ertelemiştim. daha iyi bir intihar mektubu yazabilmek için. kozalaklar geliyordu aklıma durduk yere. durduramıyordum. her şeyden bahsedip hiçbir şey anlatmadığımı fark ettiğimde elini tutarken buldum kendimi. çekmedi elini. ben onu delirmeme romantik bir sebep ararken bulmuştum. kafeslerde kalan kanat seslerini azat ettiler kimseler farkına varmadan. bunu bir ona anlattım. yalnızken, kuracağım ilk cümleyi hep yanlış tahmin ettim. dudaklarım sıkıldı birbirinden. oku dedi okudum. yazdıklarımsa hoşuna gitmedi. gözyaşları yeni baskıya hazırdı. belki de sadece yanlış bir adresti dünya.
-
-
-
gomlegimi jilet gibi utuledikten sonra, arabada emniyet kemerimi taktigim an ilk burusmayi yasiyorum ben de. tabi bana kimse tohumu ekmiyor arkadas sansliymis:)
-
-
(bkz: bu gene üfledi mi lan)
-
bu cümlelerin altında oğuz atay ya da ismet özel gibi bir imza olsa elden ele dolaşır, dilden dile yapışır.
gerçekten değişik, bayağı değil.
popüler olanı şımartmak yerine yeni değerler bulmak ve bu bulmalardan haz duymak daha güzel sanki. hem fikir ve sanat dünyamız bu dışlamalara hep maruz kalmış, hep kıymeti sonradan anlaşılmış onca örnekle doluyken kendimize bir şans vermek bu kadar zor olmamalı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap