ilk göz ağrısı

• ey hatirasi içimde yemin kadar büyük,
  ey bahçesinin hos günlere açik kapisi,
  hala rüyalarima giren ilk göz agrisi,
  çocuk alinlarda duyulan sicak öpücük.
  
  orhan veli'nin oaristys (oaristys ne demektir?) baslikli birinci yeni öncesi siirinin ilk kitasi, güzel siirdir, bana bu aralar teoman'in söyledigi o yaz sarkisini hatirlatir.
• zannımca bu kavram, elde edilen metanın meşakkat neticesi meydane geldiğinin bir ifadesidir. zira bebeciklere zıbındır zarttır zurttur derken bayağı bir göz ağrıtılarak emek verilir. bütün gön göz merceklerinin odağında velediyeler muhafaza edilir. emektir göz ağırlığının bu laftaki uzantısı. ne çileler çekilmiştir ilk göz ağrılarını ağırlamak için. düz anlamda ise göz tansiyonu ile başgösterir bu hadise. fakat hatırlanmaz bile ağrıyan göz. hatırlanan göz ağrıtan minicik şeylerdir. ilgilendiğiniz ilk bilimsel saha, ilgilendiğiniz ilk bilimsel vaka... vaha...
• eskiden savaşlar şimdikinden çok olduğu için, anadolu' nun hemen her köyünden, hemen her hanesinden şu yada bu cephede savaşan bir asker olurmuş.
  
  bu askerlerin geride kalan anaları, kardeşleri, hanımları, nişanlıları, yavukluları olurmuş elbette.
  bu biçareler, vatanını, milletini, dinini muhafaza için cephe cephe koşan yiğitleriyle elbet gurur duyarlarmış ama ağlamadan, göz yaşı dökmeden de gün geçirmezlermiş.
  
  bazen aşikar, bazen gizli gizli ağlayan genç kız ve gelinlerimizin göz pınarları kuruyup gözleri çapaklanmaya ve ağrımaya başlarmış.
  
  birbirleriyle konuşurken, o zamanın terbiyesi icabı:
  "senin yavuklun, senin kocan" diyemezler, utanırlarmış.
  
  "benim göz ağrımdan hiç mektup gelmiyor, seninkinden haber var mı?" diye sorarlarmış.
  
  bu deyim, sevdiklerimiz içinde en birincisi anlamında kullanılır
• (bkz: arpacik)
• kökeni 1. dünya savaşı ve kurtuluş savaşı yıllarına dayandırılan bir deyimdir. söz konusu dönemde anadolu'daki neredeyse her köyden, cepheye savaşmak için giden gençler vardı. bu gençlerin geldikleri köylerdeki sevgilileri onları beklerken pek fazla ağladıkları için gözleri ağrımaya başlardı. işte anadolu'da insanlar birbirine sevgilin kim veya kimdi diye soramadıkları için "ilk göz ağrın kimdi" diye sormaya başlamışlardır. bu cümle de kalıplaşmış ve bir deyim halini almıştır.
• genelde, ilk yaradır.
• ilk göz ağrısı, gözlerinizi yaşartan yani ağlamanıza sebep olan ilk olaydır. kimisi için ilk sevgilidir çünkü ayrıldıktan sonra çok ağlamıştır onun için, kimisi için ise ilk çocuğudur çünkü onu büyütürken çektiği zorluklar onu çok ağlatmıştır...
• (bkz: the first cut is the deepest)
• (bkz: annemin hep soyledigi ilginc seyler)
• kimse hatırlayamaz, çünküm daha bebektirler o vakitler...