• iki başlık altında verilebilecek tevsiyelerdir.

    ilk defa yurtdışına çıktığını gizlemek ve cool görünmek isteyenler için:

    - pasaport kontrolünden sonra bekleme salonunda uçağı beklerken bir ingilizce dergi/gazete okuyun. ingilizceniz yoksa resimlerine baksanız da olur.
    - yolculuk öncesi ve sırasında çok fazla iletişime girmeyin. soru sormayın.
    - sık sık oflayarak saatinize bakın.
    - etrafınızdaki insanları incelercesine bakmayın.
    - duty free'de ürünlere bakarken yanınızdakilerin duyabileceği ses tonunda "fiyatı değişmemiş", "dubai'den* alırım daha ucuz" gibi cümleler kurun.
    - uçakta mutlaka uyuyun.
    - ikramlarda seçici görünün ama size sunulanları ingilizce teşekkür ederek*** alın. sonra türkçe "pardon, alışkanlık işte hehehe" diyerek muhabbeti kısa tutun.
    - uçuş haricinde güneş gözlüğü takın. sağa sola atacağınız meraklı bakışlarınızı gizler.

    olduğu gibi görünmek isteyenler için:

    - gittiğiniz ülkenin vizesini alın. schengen vizesi geçen ülkelerde gidilen ülkenin vizesini almak önemlidir. en azından sorun yaşama ihtimalinizi düşürür.
    - vergi ve harçları araştırın ve hazırlıklarınızı ona göre yapın.
    - pasaportaki fotoğrafınızla güncel haliniz arasında çok fark olmamasına özen gösterin. imkan varsa pasaportunuzu güncelleyin.
    - gittiğiniz ülkenin para biriminde bir miktar para cebinizde olsun. bu ihtimal yoksa dolar aynı işlevi görür.
    - gidiş sebebiniz ne ise o şekilde bir plan hazırlayın. kendinize vakit ayırabileceğiniz zamanları iyi değerlendirin.
    - gittiğiniz yerdeki insanları tanımaya çalışın. hatta mümkün mertebe sohbet edin.
    - gidilecek yerin hava durumuna göre bavul hazırlayın.
    - kültürel bir tur planınız cebinizde olsun. sanatsal ve tarihi mekanları ziyaret edin.
    - cep telefonunuzu yanınıza alacaksanız gittiğiniz ülkeye uygun bir paket satın alın ve uluslararası dolaşıma* açtırın.
    - yanınızda küçük bir sözlük veya akıllı telefonunuza sözlük yükleyin.
    - tuttuğunuz takımın formasını en az bir gün giyinip dolaşın.
    - yeni lezzetler tatmaktan çekinmeyin. yurtdışında yiyeceğiniz döner türkiye'de yediğinizden çok farklı değil.
    - suçtan uzak durun.
    - bulunduğunuz/gideceğiniz yeri en azından bir yakınınızla paylaşın.
    - gereksiz harcamalardan kaçınmak için mümkün mertebe avm'lerden uzak durun.
    - toplu taşımaları kullanın. metrobüs/iett/ego/izulaş-eshot vs.. oluşumlardan sonra terapi gibi gelecektir.
    - rahat kıyafetler tercih edin.
    - doğal olun.
  • hediyelik eşya alırken pazarlık yapın.

    karizmayı çizdiririm diye düşünmeyin, onlar zaten pazarlık yapacağınızı bildiklerinden fazla söylüyorlar. ünlü meydanlardaki dükkanlardan bir şey almayın, biraz uzaklaştığınız zaman aynı ürünün 4'te bir fiyatına satıldığını göreceksiniz.
  • telefonun data roaming özelliğini kapamayı unutmayın (paketiniz yoksa tabi). yoksa telefonu açtığınız anda 3g'ye bağlanıverir, emer megabayt megabayt, ağlarsınız döndüğünüzde.

    portatif şarj aleti taşıyın yanınızda, lazım oluyor.

    en azından gittiğiniz ülkenin dilinde "merhaba", "teşekkürler", "evet", "hayır", "lütfen", "portekizce* konuşamıyorum", "ingilizce biliyor musunuz" gibi birkaç basit şeyi öğrenin. hem nezakettir, hem de size garip bir aksanla "mirhıba, engilisce bileyor musunus" diye soran bir turistin ne kadar şirin olduğunu düşünün (bunun çok ekmeğini yedim).

    ünlü bir meydanda vs. turist turist hareketler yaparken (fotoğraf çekilmek, kimsenin anlamadığı bir dilde konuşmak gibi) yanınıza yaklaşıp elinize bir şeyler tutuşturan (hediye bile dese) insanlara (ki geneli zenci ya da hintli oluyor) kesin bir dille no derseniz konu kapanıyor.

    cebinizde bir 50 tl olsun, neticede döndüğünüzde bir şekilde eve gitmeniz lazım.

    havaalanında döviz alırım nasılsa demeyin, bankaları tercih edin (internetten alacaksanız mesai saatlerinde alın).

    euro kullanılmayan bir ülkeye gidiyorsanız bile (sırbistan, çek cumhuriyeti, danimarka vs.) euroyla gidin, adamlar tl'nize karşılık kron falan vermeyecek orada.

    bebe götü silme mendili bulundurun yanınızda. tuvalet kağıdını ıslattın mı dağılıyor.

    (avrupa için) bakkalvari indian shoplardan alışveriş yapacağınızda neredeyse her köşe başında olan "carrefour express" tarzı yerlerden alışveriş yapın, bir suya 1 euro verip ağlamayın, 20 sente alabilirsiniz.

    su alırken yanlışlıkla gazlı almamak için şişeyi şöyle bir sallayın, anlarsınız zaten.

    gideceğiniz restoranların çoğunda ingilizce menü vardır, sorun.

    low-cost bir havayolu firması** ile bir yerden bir yere uçacaksanız bagaj ölçülerine dikkat edin, yoksa 50 euro sıkışıverir.

    deli gibi eşya almayın yanınıza.

    sözlükte hemen hemen her ülke için "x'e gidecekler için tavsiyeler" gibi başlıklar var, bakın.

    tourist office'lere uğrayın (genelde havaalanında olur), gidin sorun üç beş günüm var nereye gideyim ne yiyim ne içeyim diye, adamların işleri bu. haritayı da oradan almayı unutmayın.

    kısıtlı bir zamanınız varsa google'layın "what to do in milan in one day" gibisinden, kesin daha önce tripadvisor'da falan birileri sormuştur.

    pasaportunuzu, cüzdanınızı falan sağlama alın. sırt çantası da keza sakat bir şey (üstten büzdürmeli poşetvari olanlar var, onları öneririm, sırtınızdayken açılması imkansız, hem de valizde yer bile tutmuyor).

    telefonunuza rome2rio, maps.me, railplanner, tripadvisor, booking.com / hostelworld uygulamalarını kurmayı unutmayın.

    her ihtimale karşı yurtdışı sağlık sigortanızın bir çıktısı dursun çantanızda, dünyanın bin türlü hali var.

    üçüncü dünya ülkesi vatandaşı olduğunuz için indiğiniz ülke pasaport kontrolünde bıdıbıdılanıp soru sormaları olası, otel rezervasyonunuzu ve dönüş biletinizi elinizin altında tutun.

    son olarak, rica ediyorum gidip orada türk restoranına oturup yemek yemeyin, kalbinizi kırarım.

    iyi gezmeler diliyorum.
  • bulabilirseniz paulaner dunkel bier için. hatta bir de benim için.
  • otobüs yolculuğu yapacaksanız; avrupa'da kullandığım şirketlerin biri hariç hiçbirinde servis yoktu, yemeğinizi ucuz marketlerden alıp yanınızda taşıyın. **
  • yenilige acik degilseniz paranizi bosa harcamayin gozunuzu seveyim.
  • benim gibi ilk yurt dışı seyahatinizi amerika ya yapıp 11 saat uçakta cebelleşmeyin. ufak ufak avrupadan başlayın öncelikle.
  • ilk yurt dışı seyahatinizi amerikaya yapıp standardınızı yükseltmeyin, sonra başka yerleri beğenmezsiniz.
  • ilk yurtdisi seyahatinizi amerika'ya gerceklestirecekseniz guneyine gidin. kuzeyinde bir bok yok.
hesabın var mı? giriş yap