• ilk kod nasıl yazıldı bilemem ama son kod taşlar ve sop... dur o başka bir şeydi
  • (bkz: matematik) (bkz: matris)
  • ilk compiler nasıl programlandı sorusudur.birden anlaşılabilecek konular değil bunlar.önce compilerın çalışma mantığı öğrenilmeli sonra yarı iletkenlerin nasıl çalıştığıyla harmanlanmalıdır.1 ve 0 ile çalışıyor hepsi tabii ki fakat makina bu 1 ve 0 ı nasıl anlıyor.(opcode)1 yazınca neden elektrik veriyor da 0 da vermiyor?64 bitlik bilgisayarda 2 üzeri 64 kadarlık bir komut imkanınız vardır ki neredeyse her şeyi yapmaya yeten bir olasılık.dna da 4 adet bazın yanyana farklı dizilimleriyle hücreye nasıl davranacağını komut ediyor.aynı mantık.verilen komutlar dışında gerçekleşen olayların çok hızlı ve kompleks olmaları bizim gibi sıradan insanların kafasını karıştırsa da inatla üzerine varırsanız aynı insanın evrimi gibi bilgisayarların da zamanla hazır olanın üstüne bir şey daha koyarak gününüzdeki halini aldığını görebilirsiniz.
    bilgi nedir(dna'daki kimyasal baz dizilimi(komut depolamak)1 ve 0 ların diziliminin benzerliği)
    bilgisayar sadece onunla uğraşanların gözünün önünde olan ve daha 70 yıllık bir mazisi olan bir alet.bakın alet diyorum yani bununla bir şeyler üretiyorsunuz.

    şöyle düşünün bir inşaat düşününce 3 aşağı 5 yukarı binanın nasıl inşa edildiğini gözünüzde çok basitçe canlandırabiliyorsunuz çünkü binlerce yıldır bu bilgiye sahibiz örneğin çimentonun nasıl oluşturulduğunu bilenler azınlıkta değildir ve tüm bunlar binlerce yıldır gözümüzün önünde yapılıyor.binaların nasıl inşa değildiği bir gizem değil yani.bilgisayarın işleyişi de değil.elektriği istediğimiz şekilde kullanabilecek iletkenler sayesinde son gönderilen sinyalin düşük gerilimli mi yüksek gerilimli mi olmasına göre 1 ve 0 dediğimiz bitler anlam kazanıyor ve bu dizilimlere atanan komutlarla aynı anda çok sayıda devre anlık olarak sinyal gönderiyor.eğer her şeyi önceden ayarladıysanız işte önümüzdeki bilgisayarın çalıştığıı görüyoruz.bu aşırı yüzeysel bir yaklaşım oldu ve teknik terim kullanmamaya dikkat ettiğim için verdiğim bilgiler yanlış lanse edilebilir fakat temelinde böyle bir mantık yatar.

    ilk compiler nasıl compile edildihow do computers read codeyalnız elektrik elektronik müh. ya da bilgisayar müh. değilseniz bu kadar şeyi öğreneceğiniz zamanda çok daha verimli işler yapabilirsiniz.çünkü gerçekten tam olarak anlaşılmask güç konular bunlar.belli bir eşiği aştıktan sonra ise inanılmaz aydınlanma yaşıyorsunuz yalnız. microcode nedir(1 ve 0 ları anlayan gömülü yazılım)
  • ilk kod şöyle yazıldı: şey=şey (el-harezmi)
  • ingilizceniz ve bu konuya ilginiz varsa steven johnsonın kitabını okuyabilirsiniz. ilgili bölüm music kısmında.
    wonderland: how play made the modern world

    (bkz: pianola)
  • olay şu her sistem diğerinin üstüne konarak devam ediyor. örnek vermek gerekirse evet bilgisayar 0-1 lerden komut alıyor. assembly diye bir şey var makına dili onda mesela toplama yapmadan önce yer acıp değişken tanımlayıp tek tek sayıları alıp işlem yaptırman gerekiyor yani 30-40 civarı bi satır işlem yapıyorsun. bu 40 satırlık koda değer atıya biliyorsun makina dilinde örnek vermek gerekirse bu 40 satırlık koda ben 1010110 diyorum ve makina direk bu kodu toplama olarak hafızasına geçiyo yani bi nevi kodu kısaltmış oluyoruz. diğer bundan türeyen kodlarda 1010110 bu koda örnek veriyorum top diye bişey atıyo böyle böyle üstüne koya koya gidiyor bu ve evrim geçirmiş oluyor. umarım anlatabilmişimdir.
  • lojik devrelerden diye biliyorum and or kapilarindan else if yapisina uzanan bir yol
  • herşey insanoğlunun abaküsle, yani bir alet yardımıyla, toplama yapmasıyla başladı. sonra o aletle yaptığımız işi, sağa sola dönen motorlar ve delikli kartlarla, 2'li sayı sistemini kullanarak taklit ettik ve otomatik hale getirdik. kartlarda otomatikleştirilmek istenen işlemin kodu ve aynı zamanda kullanacağı veriler tutuluyordu. burada elektrik işin içine girdi yani, ama herşey yine mekanik yürüyordu. kartlardaki şeritlerin, delik veya kapalı olma durumu 0 veya 1 anlamına geliyordu.. delik olup olmama durumuna göre devreler açılıp kapanıyor, mekanik kollar, rölelerle sağa sola oynatılarak, en son aşamada elde edilmek istenen sonuç verisine ulaşılıyordu. sonra diyotların ve transistörlerin keşfi ile, veriyi ve kodu, delikli kartlarda tutmak yerine, elektrik akımını, elektronları kullanarak saklamaya ve yürütmeye başladık. yani herşey yine fiziksel aslında, ama artık çok daha küçük bir evrende gerçekleşiyor. elektronun belli bir devre elemanindan geçip geçmeme durumuna göre bir durum oluşuyor. ve bu durumu saniyede binlerce kez (günümüzde saniyede milyarlarca kez) gerçekleştirebildigimiz için, 0 ve 1'leri toplamak gibi basit bir işlemle elde edebileceğimiz sonuçların önü açıldı. gerisi artık hayal gücümüze kaldı. 0 ve 1 ile başlayan programlama dillerinin üzerine, katman kayman yeni diller eklendi. yani uzun lafın kısası, hangi dili kullanırsan kullan, allemle kallemle yaptığı iş aslında en temelde elektronları oraya buraya oynatmak, geçirmek veya geçirmemek.
  • yukarıda biri yazmış diyot, transistör diye, ama arada birkaç şey eksik kalmış.
    en başından yazıyorum.

    semiconductor
    transistor, diode etc.
    and, or, nor, xor etc. gates
    full adder, half adder etc.
    flip-flops and sequential circuits
    registers, counters
    machine code (0,1)
    assembly
    c++, java, python
hesabın var mı? giriş yap