• hocam siz benim hayatımdaki en kıymetli öğretmen oldunuz. ilkokul 2'den 5'i bitirinceye kadar sizin öğrencinizdim. çok sert ve zaman zaman şedid bir öğretmendiniz. fakat ruhunuzda taşıdığınız mesuliyet hissinizi çocuk kavrayışımın safiliğiyle idrake muktedirdim. ben de sizin ufak tefek dayağınızı yemişimdir. sıra dayağı şeklinde vuku buldu bunların ekseriyeti, diye hatırlıyorum. çünkü çalışkan bir öğrenciydim. dayak ve tembel öğrenci daha yakışıyordu birbirine.

    ben okulunuza nakil olduğum zaman siz yeni evlenmiştiniz. yaşınız hele o zamana göre zannederim geç bir yaştı evlenmek içün. fakat şahsi hayatınızda bana hep yalnız birisi gibi gelmiştiniz.

    sizi daha çok tanıyabilmek isterdim. insanın her şeye geç kaldığı ne kadar da doğru.

    allah'tan rahmet dilerim size. saygılarımla...
  • thanks for nothing
  • bir kere olsun beni kızılay koluna seçmedin ya, o beyaz üstü kırmızı kollukla hava atmak nasip olmadı ya. daha ne diyim.
  • 3. sınıf bitene kadar altı öğretmen değiştiren biri olarak haklı bir şekilde soruyorum: niye hep gittiniz? tam bir bağ kurulacakken hop yerine başkası geliyordu. nitekim ki bu altı öğretmenden sadece birincisini hayal meyal hatırlıyorum, o da kırmızı kurdele taktığı için sanırım. neyse ki 4. ve 5. sınıflarda tek öğretmenle bitirme şansına sahip oldum.
  • emine öğretmenim, seni çok seviyorum. 28 sene önce küçücük bünyeme yaşattığın tüm güzellikler için.

    nurlar içinde uyu.
  • sene bilmem kaç, çok süslü olmayan bir kız çocuğu olarak bir gün heves edip tüm saçımı küçük küçük ördürmüşüm anneme, kendimi nasıl güzel hissediyorum ama bir gör. derste öğretmen yazı yazdırırken yanıma gelip örgülerimden birini ufaktan çekip; bunlarla uğraşacağına ders çalış demişti. ulan be kadın, sen benim içimdeki süslü kız çocuğu kırıntısını yok eden insansın, nasıl kırdın kalbimi be vicdansız
  • merak etmeyin nazlı kızınız artık nazlı değil öğretmenim. tam bir pehlivan oldu.
  • sevgili aynur soyluoğlu
    kızın ireme aşıktım, o da beni seviyordu. biliyorum sınıfında kendi kızından daha çalışkan ve zeki birine katlanamazdın. başından beri sinsice planladın her şeyi. önce onunla oturduğum sırayı değiştirdin. artık teorik olarak 4 m, psikolojik olarak kilometreler dizmiştin aramıza. mektup ağı kurmak zorunda kaldık. teneffüslerde bizim tanrı katı gördüğümüz öğretmenler odasına kızını da götürmeye başladın sonra. öğle arasında anamın hazırladığı ilkellik ve taşra kokan beslenmemden yedirmedin ona. oysa ben ilerde doğacak çocuklarımız sağlıklı olsun diye organik beslensin isterdim. beden dersinde yakan top oynarken, her can alışımda onu ortaya almayayım diye, hep vurucu yaptın kızcağızı. sana inat o da hep bilerek can atardı bana canını yediğim. tüm bu baskıların bizi yıldırmayınca tayinini istemek zorunda kaldın tabi. karneleri dağıtırken onu getirmeyerek son kez görüşmemizi engellemek istemiştin. ama hayır, yanıldın öğretmenim. karnemi alır almaz okulun kapısının önünde sabırla bekledim. sevdiceğimin arabanın içinde olduğunu biliyordum. beni görünce koşarak yanıma geldi. ve hazır mısın aynur soyluoğlu, kuzenim fotoğrafımızı çekti. onu gamzeli yanaklarından ilk ve son kez öptüm. o fotoğraf hâlâ albümümün baş köşesinde duruyor. unutmama engel olamadın sevgili öğretmenim...
  • su hayatta nefret ettigim insan sayisi bir elin parmagini gecmez ama o parmaklardan biri sensin.
    aradan gecen 20 sene olmasina ragmen hala ruyama giriyorsun ve o gecenin sabahinda hep senden daha fazla nefret ederek uyaniyorum.
    maalesef ayni mahallede oturdugumuz icin ara ara karsilasiyoruz ya o zaman senelerdir atamadigim balgami suratina atasim geliyor. bir ogretmen cocugu olmama ragmen senin suratina bakarak bana yaptigin haksizligi sana hatirlatmak en buyuk hayallerimden biri oldu.
  • gariban ogrencileri acimadan gozumuzun onunde dovup zengin cocuklarina dokunmadiginiz icin tesekkur ederim. sayenizde sinifsal ayrimciligi 6 yasindayken arkadaslarimi dayak yerken gordugumde ogrendim ve sirf bu yuzden her zaman garibani, mazlumu korudum, koruyacagim. sizin psikopatliginizin eseriyim.
hesabın var mı? giriş yap