• ilkokulda öğrencileri sosyalleştirmek amacıyla kurulan ilginç oluşumlar. acaba hangisine katılsam derken çocuk aklı şu fikirlere göre seçim yapmaktadır:

    - beslenme koluna girsem hep yeriz, şişman olurum
    - gezi gözlem koluna girsem gezmeye gideriz, kaybolurum
    - hava gözlem kolunda sıkılırım, kışın hava hep kapalı
    - kızılay koluna gitsem kan alırlar
    - kutuphane kolunda hep kitap okuturlar
    - kooperatif koluna gideyim ben, hem derslerden de kaçarım.
  • bir de cem yilmaz'in ongorup kol boyu soktugu deprem kolu vardi.
  • yeşilay kolu: ikide bir sigaranın ve içkinin zararları hakkında yazı hazırlatıyorlar. sigara dumanından çıkan kurukafa çizmekten bıktım.
    sağlık, temizlik ve kızılay kolu: yeşilay kolunun daha az kötüsü, onlar da hep kızılay hakkında yazı yazdırıyorlar. temizlik kolu diye sınıftaki çöpleri toplatıyor hoca.
    kütüphane kolu: kitap istiyorlar kütüphaneye koymak için, bir akıllı bizdik sanki okulda.
    çevre kolu: bahçedeki çöpleri toplatıyorlar, okulun çöpçüsü müyüm?

    diye gider bu...
  • bir de kralı bulunur bunların (bkz: sınıf başkanı)
  • minik minik olurlar böyle.
    bah* şu kadar!
  • kademe kademe ilerleyip sonunda sinif baskani olunabilir.
    galiba hayatimin en basarili ilerleyisleriydi onlar. bir daha da olmadilar.

    * birinci siniftayken, sınıftaki mendili olmayan sümüklüleri, tirnaklari uzun ve kirli olanlari, saçları tarasız olup da kurdalesi olmayanları, öğretmene raporlayan bir temizlik kolu.

    * ikinci siniftayken, kitaplıktaki kitaplari(neler olabilir ki bu kitaplar, can ile canan, cin ali serileri) listeleyen, gulliverin gezileri, denizler altinda yirmi bin fersah, gibi kitaplari çok ilginç bulup okuyarak kafasinda bin bir türlü senaryolar kuran bir kitaplık kolu.

    * üçüncü siniftayken, beslenme saatinde başkalarının beslenme çantasını ve yemeğini kontrol etmekten, kendi yemegini yemeyi bir türlü beceremeyen, beslenmeden aciz bir beslenme kolu(neyse ki annem durumu erken farketti de muzik kolu oluverdim birden).

    * dördüncü siniftayken, sigara ve alkolün zararlarini herkese yaymaya çalışan gönüllü bir yeşilay kolu(bu da iyi oldu sanırım, hala öyleyim)

    * beşinci sinifta, artik profesör olma zamanı gelmiş bir doçent gibi göğsü kabara kabara, sinif başkanlığına hak kazanmış kırmızı kolluklu sınıf başkanı. sınıftaki asayişten sorumlu güvenlik görevlisi gibi. başka da ne görevleri olur ki bunlarin.

    bir sinif baskani klasigidir:

    - (elindeki sopayla sıraya vurur çat çat çat!) susuuuuuuuuunnnnn!
    - (bi turlu susmaz illet veletler)
    - susuuuuuuuuuuuunnnnn! (ayyyy hakkatten ya ne komikti)
    - (yok susmazlar, susmamak için yaratılmıştır sınıfın geri kalanı)
    - hepinize 5 çarpı tamam mı!! gacirt gucurt ciyyyuoookk*!
    (tabi o arada da gizliden gelip kendi çarpılarını silen danyel denyolar olurdu mutlaka)

    üstelik benim iki tane de erkek yardımcım vardı.

    - özgür! döv ulan şunu!
    - ben dövmem!
    - bak iki çarpı daha atıyorum ahmet'e ben, sen de iki tane çarp işte nazlanma!
    - yok ben sosyal demokratim.
    - hiyeyeyyyyttt! aslan sosyal demokrat! dur en iyisi ben 2 çarpı daha atayım da örtmen baksın icabina!
  • ilkokulun yerini ilköğretim okulu, eğitsel kolun yerini öğrenci klüpleri aldığı için artık nostaljik bir havası olan çalışma alanları. bu arada daha kapsamlı bir tanım için (bkz: okullardaki eğitsel kollar)
  • en pisi temizlik koluydu, her hafta sonu o minik ekoseli masa ortulerini yikatmak icin bu koldakilere verirlerdi *
  • aklımda birkaç tane kol (spor kolu misal) kalmıştı. yukarıdakileri okuyunca tebessüm ettim. :)

    erkekler için en önemli kol spor koluydu. sınıf başkanı seçilemediysen hedefin spor kolu olmalıydı. ama spor kolu için de sınıfın en öne çıkmış kişisi olman gerekirdi. yoksa benim gibi temizlik kolu, yeşilay kolu gibi sikik kollara seçilirdin.

    kızlar genelde kitaplık kolu olabilmek için çıldırırdı. kitap almaya gittiğin zaman vermezlerdi. öyle de tezatlık vardı. sanki kitaplık kolunun görevi kitaplığa kimseyi yaklaştırmamaktı aq.

    ben ilkokulda temizlik ve yeşilay kolunda olduğumu hatırlıyorum. hatta bi keresinde yeşilay haftası etkinlikleri münasebetiyle tüm okula karşı bir şeyler okuyacaktım ama o kalabalığı görünce bayılma numarası yapmıştım.*

    ortaokulu hatırlamıyorum ama nedense lisede vardı bu kol mevzusu. sivil savunma koluydum ve yangın tatbikatı için çalan alarm ile birlikte sınıfı ilk ben terk etmiştim de hoca iyi taşak geçmişti benle.
  • spor koluna seçilmek için can attığımız temizlik koluna girmeyi de eziklik olarak benimsediğimiz günler hey gidi günler heyy. ancak spor kolunda bi halt olmuyordu. temizlik kolu gene faaldi, gider milletin tırnaklarına mendillerine falan bakarlardı :)
hesabın var mı? giriş yap