• en iyi java,c# öğretemeyen eğitim sistemine sahip ülke ünvanı almamıza neden olacaktır.
  • kodlama değilde algoritma dersinin verilmesi uygun olur fikrimce, nitekim planlı hayatın kendisi algoritma zaten, hazırlıklı yakalanmak lazım. beynelminel yaşamak isteyen için tercihli ders yapılabilir, plansız yaşama tercihinede saygı duymak lazım çünkü.
  • tabletlerle oyun oynuyorlar.
  • beden eğitimi dersi gibi bir hafta olup üç hafta pas geçilecekse (çocuklar bu hafta bilgisayar laboratuarı dolu vs.) yasak savmak tadında kalacaktır.
  • matematik bilmeyen, daha soyut dusunceyi yeni yeni kavrayan, bilinmeyen, degisken, parametre, denklem gibi kavramlari ogrenmesine 4 5 yil olan cocuga ancak algoritmik dusunceye giris gibi bi ders verilebilir. ama bilincli bir sistemle 5. siniftan 8. sinifa kadar yavas yavas computational matematik ve algoritmik dusunme konusunda egitilen cocuklar liseden itibaren saglam kod egitimi alabilir.
  • bilgisayar değil, kağıt üzerinde bile olsa kodlama mantığı öğretilmelidir. uses crt; begin, end. (bkz: anladın sen onu) bu işten anlamadığı için insanlar, çok zor uçuk kaçık bir fikir gibi geliyor. tam da bu ön yargıyı kırmak için harika bir fikirdir bence bu tebrik ediyorum.
  • bu yatirimin sebebi sudur. 2 hafta once silikon vadisini ziyaretinde bakan fikri isik en onemli teknoloji sirketlerini ziyaret ederek bu sirketlerin ust duzey yoneticilerine turkiye'de yeni kurulmakta olan teknoloji vadisine yatirim yapmalari konusunda bir davette bulunur. turkiye'nin bu gibi yatirimlarda sagladigi vergi indirimlerinden, kamu ihaleleri onceliklerinden filan bahseder ve neden biz de bir hindistan olmayalim yaklasimini gosterir. buna karsilik aldigi ortak yanit sudur. hindistan'da senede 500 bin-750 bin arasi bilgisayar muhendisi mezun oluyor. bunlarin yuzde 5'lik bir dilimi cok kaliteli programci olsa, yine bu sayi bile turkiye'deki butun universitelerin bilgisayar muhendisligi bolumlerinin toplam senelik mezun sayisinin degil kontenjaninin asagi yukari sekiz katina denk. buyuk teknoloji sirketleri de bu tur yatirimlari yaparken ulkenin konumu, vergi indiriminden vs daha cok ulkedeki kaliteli is gucune onem veriyorlar ve buna gore yatirim yapiyorlar.

    bu bakimdan yapilan bu hamle bence cok yerindedir ve burada birakilmayarak devami getirilmelidir.

    ancak ilkokul seviyesinde programlamayi ogretebilmek icin o yalinlikta bilgiyi iletebilecek duzeyde konuya hakim olmak gerekir ve bu yetkinlikte kac ogretmen bulunur orasi muamma.

    bir de buna ek olarak samimiyetle boyle bir proje hayata gecirilecekse alti bos olmamalidir. dusunce ozgurlugunun, ifade ozgurlugunun olmadigi yerde ne yaraticilik gelisir, ne de o yetistirdiginiz beyinleri ulkede tutabilirsiniz. o yuzden teknolojiyi egitmek kadar o teknolojinin sosyal altyapisini da gelistirmek zorundasiniz ki boyle guzel bir amac gercekciligini yitirmesin.
  • türkçe programlama dili geliştirilmeden bence imkansız.

    programlama dillerinin neredeyse tamamı ingilizce. programlama dilindeki komutları anlayabilmeleri için öncelikle ingilizce bilmek gerekiyor. ingilizce bilmeden programlama öğrenilmesi zor bana kalırsa. yılların coder'ı olun, japonca bilmeden japonca programlama dilini öğrenebilir misiniz?

    düşünce güzel ama altyapı yok. şu ingilizce problemini çözün önce. lise sona kadar her yıl ingilizce dersi görüp yinede iki kelime konuşamayan adamlarla dolu ortalık.

    not: türkler tarafından geliştirilen fuzuli isimli programlama dili türkçe değil, dolayısıyla o sayılmaz.

    (bkz: fuzuli programlama dili)
  • bu işin yapılabilmesi için gereken altyapıyı falan hiç katmadan söylemek istediğim iki şey var.

    1) ilkokul öğrencilerinin matematiksel ilişkileri kurmaları inanın çok ama çok zor. bir ara 6. sınıfa giden bir çocuğa özel matematik dersi veriyordum, denklemlere geçmişlerdi ve kızcağız x, y gördüğü an şeytan görmüşe dönüyordu. x'i y'yi kullanmayıp yerlerine kutucuk ve yıldız çizerek anlattığımda anca anlıyordu, "bak abicim bunların üçü de kutucuk, aynı cinstenler yani, bunlardan üç tanesini toplayınca 9 ediyormuş, o zaman tek bir tanesinin değerini nasıl bulabiliriz?" diye tek tek soruları dönüştürüyordum. bu çocuğun dersleri oldukça iyiydi, iyi bir kolejde sınıf birincisiydi, sonradan da galatasaray lisesi'ne gitti zaten. bırakın ilkokulu, galatasaray'a gidebilecek kapasitedeki çocuk 6. sınıfta o haldeyken onun kadar olamayan yaşıtlarının o ilişkileri kurmaları, üzerine bir de bunları problemlerin çözümünde uygun şekilde kullanmaları gerçekten çok zor. yani ezberleterek belki hesap makinesi kodlatırsın ama o matematiksel ilişkileri çocuk kendisi kuramadıkça anlamsız bir çaba olarak kalıyor sanki, amacına uygun bir çalışma olmuyor demek daha doğru bir ifade sanırım.

    2) başka ülkelerde yapılıyor olabilir eyvallah ama bana göre bizde başarı oranı çok düşük olur. demek istediğim şey kesinlikle denenmesin çünkü bizdekiler asla beceremez değil, başarılı olan çocuk sayısı çok az olur. kodlama yapabilmek için önce algoritma bilgisi gerekirken, algoritma üretebilmek için de önce sağlam matematik bilgisi gerekiyorken biz daha en başta çuvallıyoruz. şu habere bakarsanız ülkemizdeki öğrencilerin matematikteki başarısızlığını net şekilde görebilirsiniz. yani daha binanın temelini düzgün atamıyoruz ama gökdelen dikmeye çalışıyoruz gibi bir şey. her şeyden önce matematik.
  • gelecek nesillerin toplu intiharina nasil sebep oluruz? sorusunun seysi.

    (bkz: aselsan)
hesabın var mı? giriş yap