• "yaşamak da bir nevi intihardır. tek farkı, sonuca ulaşmak biraz daha uzun sürer."

    - imre kertész
  • cagdas avrupa edebiyatinin onde gelen isimlerinden olan macar yazarı.
    otobiyografil ozellikler tasiyan kadersizlik adlı romanı sayesinde 2002 yılında nobel edebiyat ödülünü almıştır. toplama kamplarindan kurtulmayi basaran yazar, gunumuzun en onemli isimlerinden biridir. en unlu romani kadersizlik'tir. ikinci dünya savaşı sırasında toplama kamplarını konu alan roman aynı adla filme de uyarlanmıştır.
  • ilginç bir anektod;

    ilk gençliğinde waffen ss'te mesai harcayan günter grass 1999'da nobel'i alırken; "ilkgençlik çağında nazilerin toplama kamplarının vahşetini yaşamış bir yazar" olan imre kertesz de, üç yıl sonra aynı nobel'i alacaktır.

    *bu entryde îmâ yoktur.
  • tasfiye isimli "romanoyun"unda [özgün adı felszámolás imiş] sıradışı bir anlatım ve okuru bazen boğan (sartre'ın bunaltı'sı gibi mesela) bir atmosferle 'oyun'u (karakterin intiharını) anlatır. hikâyeyi anlattığı dönemin yarattığı karamsarlığı çok baskın biçimde yaşarsınız okur olarak. buna rağmen kitap kimi yerdeki eğlenceli ve zekice dil oyunlarıyla okurdaki hevesi diri tutuyor.

    daha fazla bilgi için: [ http://www.canyayinlari.com/…ap_ayrinti.asp?id=1547 ]

    2002 nobel yazın ödülü'nü aldığı kitabı için (bkz: sorstalanság).
  • 7 aralik'ta nobel odulunu torenlerle stockholm concert hall'da almis macar romanci. nobel kabul konusmasinin adi 'heureka` imis.
    sevgili suserlar icin derlenmis bir bolum asagidaki uzredir:

    "i do not mean to be facetious. consider what happened to language in the twentieth century, what became of words. i daresay that the first and most shocking discovery made by writers in our time was that language, in the form it came down to us, a legacy of some primordial culture, had simply become unsuitable to convey concepts and processes that had once been unambiguous and real. think of kafka, think of orwell, in whose hands the old language simply disintegrated. it was as if they were turning it round and round in an open fire, only to display its ashes afterward, in which new and previously unknown patterns emerged.

    in short, i died once, so i could live. perhaps that is my real story. if it is, i dedicate this work, born of a child's death, to the millions who died and to those who still remember them. but, since we are talking about literature, after all, the kind of literature that, in the view of your academy, is also a testimony, my work may yet serve a useful purpose in the future, and - this is my heart's desire - may even speak to the future. whenever i think of the traumatic impact of auschwitz, i end up dwelling on the vitality and creativity of those living today. thus, in thinking about auschwitz, i reflect, paradoxically, not on the past but the future."
  • ayrica bu vatandas 40 yil boyunca yanilmiyorsam tek goz olan evine hic bir allahin kulunu sokmamis, o canim kitaplarini, almanca cevirilerini tek basina yazmis.
  • yapılan açıklamaya göre "tarihin barbar keyfiliğine karşı bireyin kırılgan deneyimini" anlattığı için ödüle layık görülmüş.
  • 2002 nobel edebiyat ödülü'nü kazanan macar romancı.
    (bkz: ekşi sözlük haber ajansı)
  • sorstalansag (fatelessness) adlı romanı ülkesi macaristan'da zorunlu müfredattan çıkarılan ve önerilen okumalar listesine eklenecek olan nobel ödüllü macar yazar.

    https://www.tabletmag.com/…ust-hungary-viktor-orban
hesabın var mı? giriş yap