• basamaklardan inerken "bism.." şeklinde efektler duyuran telaştır.
  • tatlı telaştır. yardımcı olun onlara lütfen. kalbinize iyi gelir.
  • "evladım düğmeye bastınız mı" diye birkaç kez sorar ayrıca. durağa metreler kala otobüs trafikte veya kırmızıda durursa hemen celallenme belirtileri başlar, 'şöför bey inecek var, kapıyı açar mısınız' nidaları eşliğinde.
  • bi keresinde sabah dolmuşla işe giderken bi abla bindi. inanılmaz bir telaşı var genç kız olsa evden kaçıyor sanırsın. biner binmez şoföre sardı 'metro' dedi ısrarla 'metro metro' diyor başka bişey demiyor. soför; 'abla burdan metroya dolmuş yok yakınından geçiyoz' dese de fayda yok. kadın tutturdu metro. dolmuş, bayraklı- naldöken dolmuşu metronun yakınından falan da geçmiyor, en yakın şok' ta inersin yaklaşık 500-600 metre var arasında. anlıyacağınız soförün derdi yolcu molcu değil para kazanmak. ben yardımcı olayım dedim ama kadın aşırı telaşlı dinleyemiyorsun sürekli 'metro metro' ya abla bi dur hele diyorum duramıyor. o sırada bi kişi bindi soföre 'abi şurdan bi kişi metro alırmısın?' dedi. abla muhabbeti neresiyle dinlediyse metroyu duydu inmeye çalışıyor 'yaw dur' diyorum yok inecek. zorla tuttum kolundan 'burası değil' dedim zor inandı. bi taraftan ya sabır çekiyorum nerden geldi bu sabah sabah bi taraftan da yardımcı olmak istiyorum yazık diyorum kendi kendime; tanıdık, akraba falan değil ama büyüğümüz sonuçta fakat kadın deli gibi. sanki icine cin girmişte çırpınıyor. 'sen napıcaksın metroda' dedim. kızı gelecekmiş şehir dışından onu karşılıyacakmış. yaw öyle desene be ablacım biz ne bilelim senin metro turizm'den bahsettiği.( not: bi aralar metro turizm'in 4. sanayi girişinde varan'ın orda yolcu indirme bindirme yeri vardı. nilüfer turizm'le varan arasında bi yerde işte)
    tam da bu konuşma esnasında şok durağına geldik, durduk soför 'abla burdan dümdüz yürü yürü metroya gidersin' diye yolu tarif ediyor. yok diyorum ablaya burası değil inanmıyor. bana değil şoföre inanıyor. en son çare şoföre anlattım olayı 'abi kızı gelecekmiş metro turizm'in önünde inmesi lazım'. meseleyi izah edince şoför de tam olarak anladı yolcunun nerede ineceğini 'tamam abla' dedi 'senin ineceğin yere daha var'. 'abla bende orada inicem' dedim öyle sakinleştirdim. gerçi bu seferde bana sardı ama iyi-kötü birine daha bedavadan iyilik yapmış oldum.
    hele ki inince sevinçle öyle bir koşturması vardı ki arabaların altında kalacaktı yazık. kim bilir ne zamandır görmüyor kızını anayüreği işte. kızı nerden geliyor, nasıl bir hikayeleri var muamma.
  • pencere kenarında oturduğunda ikiye katlanan telaştır. yaklaşık 2-3 durak öncesinde sarar teyzeyi. önce çantasını toplar sonra sağa sola bakınır, seninle yavaştan iletişime geçmeye çalışır.
    -dur yavrum ben ineceğim.
    +tamam teyze, yaklaşalım ben sana yol vereceğim.

    5 saniye sonra yine hareketlenir ve bu girdap durağa kadar devam eder. tam bir stres kaynağıdır.
  • katı, çatık kaşlı, tam bir soğukkanlılık ve ruhsuzluk abidesi gibi görünen suratıma rağmen içimi cız ettirir bazen.

    teyze çok yaşlıdır ama dışarıdaki işlerini de kendi halletmek zorundadır bazen. zaten zor binip bazen zor oturduğu bazen de oturamadığı otobüsten hem doğru durakta inebilmek hem de kimseyi bekletmemek istiyordur.

    kimseyi rahatsız etmeden, takılmadan, yardım almadan doğru durakta indiği vakit emin olun çok mutlu oluyordur.
  • son saniyeye kadar sikine sallamayıp, incektim ben eşşolueşşşek diye dolmuşçu azarlayandan daha makbuldur. sorumluluk sahibi olmak boyle bişi işte.
  • herkesi etkisi altına alan telaştır. otobüste/minibüste herkes seferber olur teyzeyi doğru durakta indirmek için. "yok teyze oraya daha gelmedik" demekten helak olan gençler tanıyorum.
  • inemeyeceğini düşünürse veya hissederse yolundaki herkesi ezer geçer.etraftakilerde kol,el yüz çizilmesi ve ayak ezilmesi gözlemleyebilirsiniz.bunların haricinde bulunduğunuz araç içerisinde panik oluşumu meydana gelebilir bu da istemeden bütün yolcuları gerebilir.gerilimden sonrası zaten malum.
hesabın var mı? giriş yap