• okumasi en zor bolumlerdendir. verilen odevleri, tekrari, sunumu, projeleri hep cok agir olur. bitirdiginizde de sadece buyuk bir ic tatmin yasarsiniz. disardan ise alti ustu bir universite diplomasi almis gibi gorunursunuz.
  • bazısına göre bunu okuyanlar "oradan buradan bir şeyler" çıkarıyormuş. vah ingiliz dili ve edebiyatı öğrencilerine ve mezunlarına. keşke biz de jane eyre okuyup "aiyy negzel, mutlu son" deyip kitabı huzur içinde kapatabilseydik.
  • girmesi dert bitirmesi dert bölümlerdendir. ingilizleri türkçe anlatan bazı hocalardan dolayı da çok sayıda doğru düzgün ingilizce konuşamayan mezun vermiş bölümdür. bitirdikten sonra da ne edebiyatı kalıyor ne shakespeare'i. herkes iş derdin de ne iş olsa yaparım derdinde ya da o kadar dersi görüp üzerine grammer dersi için 3000 - 4000 tl civarı bir para da ödeyip gidip öğretmen olur. es kaza ya da ismine bayılıp gitmeyin derim.
  • içerisinde bir meslek adı barındırmadığı için bitirdikten sonra büyük bir boşluğa düşmenize sebep olacak,edebiyat fakültesi bölümüdür. böylesine büyük bir dezavantajı olmasına rağmen, okuması gayet zevklidir. ilk yıllarda lisede alınan eğitimin üzerine cila niyetine akademik ingilizcenin temelleri atılır ve edebiyata yavaştan girilir. ayrıca ülkemizde bir çok üniversitede, drama ve tiyatro dersleri de bu bölümde birinci sınıftan itibaren verilmeye başlanır. ikinci sınıfta artık bölümün ağırlığı hissedilmeye başlanır, küçük edebi metinlerden kısa öykülere, roman incelemelerine, tatlı tatlı klasik tiyatro eserlerine geçilir. üçüncü sınıf ise, genelde en zor geçen yıldır. zira bu dönemde tüm derslerde zirveye oynanır. aynı yılda bir de amerikan edebiyatı dersi alınırsa tadında yenmez. son yıl ise, gayet hızlı ve yorucu geçer. hocalar artık birer öğrenci değil birer meslektaş gözüyle bakar size ve muhabbetleri değişir. eğer tez konunuzu bir önceki yazdan belirleyip yazmaya başlarsanız, sorun yaşamadan son sınıfı da atlatıp diplomaya kavuşabilirsiniz, hatta kpss'ye çalışacak zaman bile bulabilirsiniz.

    (bkz: ingilizce öğretmeni)
  • seçip seçmemek arasında karara vardığım,ve seçmeme kararı verdiğim bölümdür.ingilizce öğretmenliği için bir yıl daha beklemek durumdayım off off (bkz: formasyon)öğretmen olmak istemiyorsanız seçmenizde hiç bir sakınca yoktur
  • hacettepe bilkent ve bogaziçi mezunları ile iyi evlenilir. özellikle mühendis erkekler için. tabii mütercim tercüman olsa daha iyi. o ayrı.
  • yanlışlıkla okuduğum (evet, puanım mütercimliğe yetmedi) ama zaten halihazırda hayvan gibi kitap okuyan biri olduğum için dengesizlik yerine denge bulduğum, üstüne yazarlık yaparak bir de mesleğe zemin hazırlayabildiğim pek sevgili bölümüm. jale parla, cem taylan gibi hocalarım oldu lan, daha ne isterim...
  • ingiliz dili ve edebiyatı okumak ekmek parası kazanma derdinden çok daha fazlasını kapsar. hayatını başlı başına değiştirir, beynine oksijeni başka yerlerinden gönderir. dolayısıyla bu bölüme aşık olmuş, bir sene önce bitirmiş ama onun kendisine kazandırdığı güzelliklerin bir ömür boyu kendisiyle kalacağını ve yeni bir kitabı her açışında binlerce farklı dünyaya kapısının açılacağını bilen biri olarak şurdaki kaç sayfalık yazılara kıçımla gülüyorum.

    meslek seçimi türkiye'de koca bir yalandır arkadaşım. ben az hasta var az para kazanıyor diye işinden istifa eden doktor, 10 senede makine mühendisliği bitirip 1000 lira maaşla işe takla ata ata başlayan insanlar gördüm. yalnız şu kadarını söyleyeyim, bu bölümü hakkıyla okuyan işsiz kalmaz, öğretmen olur, tercüman olur, editör, redaktör olur, dış ticaret sorumlusu olur(arkadaşımdan biliyorum) ve hatta bankacı bile olabilir(bizzat teklif aldım). he istediğin işi yapmaktan bahsediyorsan, orası biraz sıkıntı tabii. ülkede kitap yazan, kitap okuyan, kitap basan kaç kişi, kurum var ki biz edebiyattan para kazanacağız? sikindirik çocuk kitapları ya da yarı erotik vampircik kitaplarından bahsetmiyorum.

    ama pişman mıyım? hayır. gidip sıkıcı, sıradan bir bölüm okuyacağıma sevdiğim bölümü okudum. shakespeare dersinde siyaset, tiyatro dersinde varoluşçuluk, postmodernizm dersinde din tartıştım! ben paramı bir şekilde kazanırım arkadaşım sen üzülme, kazandığım parayı da kitaba yatırırım. okurum gece gündüz, eleştirisini yaparım, istersem oturur zevkine şiir çeviririm. hayatı kahve kaşıklarıyla ölçerim.

    siz kafanızı yormayın o kadar, para biriktirin gidin mba falan yapın. farewell!
  • şimdi bitirebileceğimi hiç sanmıyorum ama bi başlarsam gerisi gelir belki. shakespeare'den ziyade poe severim ama amerikan kültür ve edebiyatı çok dandik gelmiştir hep.
  • savunmuyorum çok boktan yerde okudum, yarısını kaliteli profesörlerle kalan yarısını yardoç manyaklarla geçirdim. sağlam kadrolu yerde okuyun zevk alın derim, mümkünse de üniversitede kalın okutman olarak değil tabi.

    yazarlık kursudur benim için. emeği geçenlere selam eder, ekmeğini kaymağını tüm derslerden yaz okulu açıp yiyenlerin götüne koyarım.
hesabın var mı? giriş yap