• kendime öğrettiğim dildir, bir kurs almadım lise ingilizce dersleri dışında. ama internetten insanlarla konuşarak, okuyarak, izleyerek geliştirdim. gerçek hayatta konuştuğum ingilizler, avusturalyalılar, amerikalılar ingilizcemin çok iyi olduğunu nasıl öğrendiğimi sorarlar çoğu zaman.

    evrensel bir dil deniyor, ama anadili ingilizce olmayan insanlar eğer benim kadar iyi ingilizce bilmiyorlarsa ya da seviyeleri bana yakın değilse konuşma çok yüzeysel kalıyor ve derin bir konuşma olamıyor, yani konuşmak istemiyorlar. tabii anlaşmak ve daha fazlası mümkün ama sohbet basit kalabiliyor. yani herkes kendi anadilinde kendini en iyi ifade edebilir. anadilleri birden fazla olanlar var ama beyin en son en uzun süre konuştuğunuz dile alışkın oluyor ve bu dili kullanırken kendinizi rahat ifade edebiliyorsunuz. avrupalıların birden fazla dil bilmesinin sebepleri arasında aslında çalışkan olmalarından çok bu var: zaten aynı dil sınıfından gelen, sözcükleri benzer dilleri biliyorlar ve konuşuyorlar. sadece tembel italyanlara bakarsanız latince köklerden yani ingilizceyle nerdeyse aynı olan bir dil olan italyancayı anadil olarak bilmelerine rağmen çoğunun ingilizce konuşamadığını görürsünüz. ve bu insanlar konuşmayı çok severler, durmazlar. :) tamamen alışkanlıklar ve gereksinim ile alakalı.
  • gelistirmek isteyenler icin 'dear abby' i tavsiye edebilecegim lisan.

    bizdeki guzin abla' nin orjinali diyebilirim. dear abby'nin gazete kosesini okudugunuz zaman, normal bir hayat yasayan insanlar hangi kelimeleri kullaniyor, dilbilgisini nasil kullaniyor gorebilirsiniz.

    dear abby'nin gazete kosesine buradan ulasabilirsiniz. arsiv de mevcut.
  • çok zengin bir dil olmasının yanında, osmanlıca gibi devşirme bir dil olduğunu söylemek mümkündür. osamanlıca; arapça, farsça ve türkçe'den oluşurken ingilizce'de fıransızca (%30), latince (%30) ve germen (%30) (almanca, danimarkaca) dillerinden oluşmaktadır.
  • iş hayatımın tamamını oluşturan dil. iyiki öğrenmişim diyorum. sıra (bkz: almanca) da.
  • kağıt üstünde c2 olduğum, ama pratikte b1'den öteye gidemediğim, okuma,dinleme,yazma da sıkıntı yaşamadığım ama iş konuşmaya geldiğinde dut yutmuş bülbüle döndüğüm dil.
    ama 5 ay içinde anasını laciverte boyamaya yemin ettim,bir ingilizce sunum yapacak,qa yapacak seviyeye gelmezsem namerdim.

    englishcentral ve ya cambly almayı düşünüyorum ancak englishcentral işime yarar mı tam tahmin edemiyorum açıksacı,cambly ise pahalı, çok karasızım şöyle sağlam speaking yapabileceğim bir mecra arıyorum yada yukarıda ki uygulamaları denemiş suserlerden öneri.
  • kanımca kolay öğreniliyor olmasının sebeplerinden biri de kelimelerin fransızca'daki gibi cinsiyetleri olmaması ve fiilerin özneye göre çekimlerinin fazla değişmemesidir.
  • evrensel dil olan dünya dili.
    eğer bu dili okuduğunuzu anlayacak kadar biliyorsanız başka dilde hazırlanmış herhangi materyale gereksinmezsiniz.
    leş web sitelerinde tık uğruna konunun uzmanı olmayanlarca hazırlanmış boktan materyallerle vaktinizi kalitesizce tüketmezsiniz. dünya basınını arada vekil olmaksızın takip edebilir, bir sürü süzgece maruz kalmazsınız.
    beş bin çeşit insanla iletişebilir, geniş ufuklar kazanabilirsiniz.
    yararları ve katkıları anlatmakla bitmez, öğrenin, öğretin, öğrenilmesini sağlayın!
  • cv'lere bakılırsa türkiye'de bilmeyen kimseye rastlayamayacağınız dil.
  • ülkemizde ingilizce öğrenemeyen -ki buna kendi ikizim de dahil- insanlara bakınca farkına vardığım ilk şey, hepsinin istisnasız öğrenmek konusunda bir noktada tıkanmış ve pes etmiş belki de hiç çabalamamış kişiler olduğu oluyor. vazgeçmiş olmaları, öğrenememelerinin asıl sebebi. fransızcadan sonra şu dil, benim için çocuk oyuncağı gibi geliyor, hani şu ağlayan bebeklerin eline tutuşturulup da veletlerin susmaları beklenen ancak daha büyük bir tepkiyle karşılaşılan...
  • öğrenilmesi için ciddi emek isteyen dil. bir de bilmiyorsanız yıl olmuş 2020 cahil ilan edilebilirsiniz. memrise iş görür tavsiye ederim.
hesabın var mı? giriş yap