516 entry daha
  • sabahları ne yaptığını anlatmaya çalışan bir arkadaştan geliyor..
    -l wash my hundred hocam*...
  • bu diyalog da benden gelsin...
    -l see too many zincay ** in new york...
  • efendim trocero bir ingilizle sohbet halindedir. bir süre sonra karşısındaki adamın burnunun kırmızılığının genetikten öte bir nedeni olduğunu kavrar, halini sorar. adam işte grip oldum, ağzım burnum akıyor minvalinde birşeyler söyler. trocero kendisine fazla gelen aklın bir kısmını paylaşacak ya;

    + are you using drugs ?

    - no never !!!!

    + ah sorry, i meant medicine.

    o gün bu gündür şu drug ve medicine kelimelerini bir fasıl düşünmeden kullanmaz fakir.
  • telefon çalar.

    açan: a kişisi
    arayan: aa kişisi
    görüşülmek istenen: b kişisi

    olay: aa kişisi, b'ye ulaşmak ister ama yanlışlıkla a'yı aramıştır. a, b'nin direk numarasını verir ve aşağıdaki diyalog gerçekleşir:

    a: this is his direct number.
    aa: ok. does he speak italian?
    a: oh yes, he speaks italian like his mother's language*
    aa: really?is his mother italian??
    a: no,his mother is not italian. he speaks italian very well..

    not: dışarıdan sadece a'nın konuşmaları duyulmuştur ancak aa'nın cevapları anlaşılmıştır. gülmekten parçalanıldığı için, olayın gerisi dinlenememiştir.
  • amerika'da universitede, orientation dersinde herkesle beraber ufak capli bir tani$madan sonra, dersin sonuna gelinmi$tir. o sirada student affair sorumlusu michael fekete turbo6kv'e application sirasinda unuttugu 8 tane resimi getirmesini soyler...

    mf : michael fekete
    tb : turbo6kv

    mf : anil please don't forget to get your pictures, and maybe you can do it today huh?
    tb : um ummh.. i'm sorry i'm not shaved today. ?!?!?!?!?
    mf : hehe ... ?!?!?!?!
    (ortamda kopmayan insan kalmami$tir)
    tb : look! i didn't mean that... i'm trying to talk about my beard ok! (ama i$ i$ten coktan gecmi$tir)
  • bundan yıllar once gidilen bir burger kingte yemek siparisi verildigi sirada "suffle" isimli yeni bir tatli goze carpar. hemen siparis verilir:
    x: ben bir tane de safıl alabilir miyim?
    y: anlayamadim efendim, safıl?
    kasiyerde biraz salak heralde diye dusunulur, bir bok becermis gibi parmakla "suffle" afisi gosterilir.
    y: anladim efendim siz sufle istiyorsunuz.

    40 yillik sufleye safıl demeye ve kasiyerin gozunde uc kurusluk olmaya kesinlikle aldiris edilmemis tribi atilir ve inadina bir kurus bahsis dahi birakilmadan derhal oradan uzaklasilir. bir daha burger king e gidilmez, ingilizce konusulmaz.
2757 entry daha
hesabın var mı? giriş yap