• sorulan sorulardan, daha ne kadar yol olduğunu görebileceğiniz sorun. püf noktası, en yaygın x kelime... daha önceki entry'lere bakın, hep bir trick arayışı, casus yöntemi, aamet hoca meemet hoca metodu... vakit? emek? yatırım? yok. ben sizin sekiz yılda on yılda on beş yılda geldiğiniz noktaya 6 ayda gelmek istiyorum. ha tamam. biz geri zekalı olduğumuzdan sürdü zaten o kadar. yoksa ingilizceye ne var yani.
  • işi gücü geçtim, yeniliklerden haberdar olmak ve perspektifinizi geniş tutmak için şart. şu an baskın global dil, ingilizce; yarın öbür gün çince olursa, bunu çince olarak değiştirebilirsiniz kafanızda.

    benim verdiğim gazı yeterli bulmayanları, semiramis pekkana havale ediyorum:

    https://youtube.com/shorts/g1oyw41suh0
  • gramer öğrenin vurgusu yapan kişilerin söylediklerini önemsemeyin.

    bebekken konuşmaya dilbilgisiyle mi başladınız da yeni bir dili öğrenirken önceliğiniz gramer olsun?

    sadece dizi/film izleyip yabancılarla konuşarak bir süre sonra gramer yapısını kendi kendinize çözüyorsunuz zaten. önce bir kelimeleri öğrenin konuşmaya başlayın ardından gerekirse gramer kısmını da kitap ders falan bir şekilde öğrenirsiniz.

    maruz kalın, kendi iç sesinizle ingilizce konuşun, telefonunuzu ve uygulamaları ingilizce yapın, oynadığınız oyunların dilini ingilizce yapın, sosyal medyada keşfetinizi ingilizce videolarla doldurun. hellotalk indirip ingilizce konuşulan odalara dalın söz isteyin konuşun oradaki insanlar da sizin gibi ingilizce öğrenmek için varlar.

    bu dediklerimi 3 ay yaparsanız seviyeniz minimum b1 olur. (lisede ingilizce dersi karnede 2 üstüne çıkmamış insan olarak ben yaptıysam siz misliyle öğrenebilirsiniz.)
  • dilbilgisi, kelime bilgisi, deyimler vs hepsi bir arada götürülmelidir. sadece bir tanesine abanarak bütün dil öğrenilmez. ya da en fazla geçiş dili dedikleri başka ülkelere giden pazarcıların konuştuğu ticari dili öğrenirsiniz.

    ama evet ingilizcenin kuvvetli yanı çok fazla kelimeyle beslenmiş olmasıdır. bu yüzden ingilizce istisnalar dilidir. ezberleyerek öğrenilir.

    bunun için de en iyi yöntem yazmak ve konuşmaktır. dilbigisi konusunda fono ve longman yayınları genelde tek geçilir.
  • öğrenmek için just english kurumuna giden var mı acaba
  • hiç yoktan iyidir. avrupalı 4. 5. dili öğrenirken bizim millet daha ingilizce'de.
  • iyi ki dedem avrupaya gelmis de basarili bir insan oldum. almanca ingilizce fransizca ispanyolca konusabiliyorum.
  • şunu iyi anladım ki dizilerde ve filmlerde konuşulan ingilizcede, cümleler çok hızlı söyleniyor, hatta bazen lafın bir kısmı ağızda yutuluyor ama gene de dinleyen taraf lafı anlıyor. kısaltma alışkanlığı çok yaygın, gramer kurallarına tamamen uyulmadığına adım gibi eminim. aklınıza gelecek kelimenin yerine eş anlamlı başka bir kelime kullanarak ters köşe yapılıyor. ve en önemlisi türkçedeki gibi uzun cümleler neredeyse hiç yok. bu yüzden filmde bazen altyazı çok uzun olmasına rağmen ekranda çok kısa süre duruyor, yazının yarısını okuyamadan kaçırıyorum. adam cümleyi sadece birkaç kelimeyle kuruyor o kadar. derdi de gayet anlaşılıyor yani. online oyunlarda dinleme-konuşma yapamadığım için sadece okuma-yazmada bol bol kısaltmalar ve gramere uymama gördüm. sözün özü, teorik derslerden çok farklı.
hesabın var mı? giriş yap