inşaat mühendisliği

• bogazici bile 475 lere inerek neredeyse ele ayaga düşmüştür.
  4 yıl sonrasını bilmem ama mevcut yapı ruhsatı başvurusuna bakılınca bu ülkede yılda 12 bin inşaat mühendisini üniversitelere almak saçmalık.
  bu sayı uzun yıllar erimez.
• çok değil bundan 12-13 yıl önce dokuz eylül inşaat mühendisliği bölümünün başarı sıralaması, bu seneki itü, odtu inşaat mühendisliği başarı sıralamasından daha iyiydi.
  
  malesef meslek ele-ayağa düşmüş durumda.
• secmeden, yazmadan, okumadan ve nihayetinde icra edilmeden once etraflica dusunulmesi gerek. her meslegin benzer surecleri yok mu derseniz gri alanlarin fazlalılığından mütevellit mühendislikler digerlerinden siyrilir insaat muhendisligi ise cakar gibi parlar basi ceker. tabi herkes yasadigini bilir, yasadiklarim ve gorduklerim soyleyeceklerimin teminati boyle biline. her seyden once kendini taniyarak gelecekte kendin ile alakali ne gibi beklentilerin nasil hayallerin olduguyla baslanmali sonra en basa donup nasil buyudugun ne gibi zevklerin oldugu ne zorluklar cektigin sinirlarini ne kadar zorlayabildigine gelir ve bu cercevede karar sekillenir, sekillenmeli. yazacaklarim standart sapmanin disinda kalanlari, ituye odtuye bogazicine girip farkli sektorlerde calismayi dusunenleri, gelecek kaygisi tasimayanlari, yurtdisina kapak atma gayesi ile para odakli tercihte bulunanlari, muteahhitlik ile muhendislik basligini karistiranlari, bir elin parmaklari sayilabilecek firmalarda guzel pozisyonlara gelmis, gelebilecek potansiyele sahip o parlak tuylere sahip arkadaslari tenzih edilerek paylasilacaktir sozlugun bilgisine. nereden basliyorduk evet o gelecek gelecek, hayat, duzen, istekler, hayaller diye gidecek. insaat mühendisligi buyuk hayaller kurdurur belki ama altini dolduramaz hep bir seyler eksik kalir. buyuk projelerde ust duzey pozisyonlara da gelsen calisma sartlarinin zorlayiciligi gerek fiziksel sartlar gerek esnek calisma saatleri! degismez. buyuk bir somuru duzeninin en net sekilde gozlemlenebilecegi yegane yerlerden biridir insaat. sigortanin asgariden yatmasi kalan paranin elden verilmesi, yan haklarin hak getirmesi, proje bazli calisilmasi, rahat nefes aldirmamasi, izin kullanılamaması, haftasonu kavraminin bulunmamasi, hep yol gorunmesi, gocebe yasam felsefesi, santiyenin tozu topragi, uzun soluklu calisma arkadaşlıklarını barindiramamasi, ulkemizdeki herkesin insaatci dogmasi, verilen sorumluluga kiyasla maddi karsiliginin alinamamasi gibi gibi uzar da gider. sektor su an iyi durumda degil bu sekilde ne kadar daha gider o da turkiyenin ekonomik ve siyasi durumu ile paralel, yazdiklarim degisebileceklerden ziyade agirlikli degismeyecekler uzerine zira size verecekleri para degisebilir ama sizin neler vereceginiz pek degismeyecek. ne demis buyuklerimiz sizin attiginiz bir imza bir suru canin sigortasi, hakkini verin, 3 kurus icin basinizi one egmeyin. ne var ki bu ulkede insaat muhendislerini deve kusuna cevirdiler, yalansiz dolansiz layigiyla isini yapabilmeyi namumkun kildilar. nukleer santral insaatini inceleyin, geri kalani sadece hayal edin yeter. su hayatta en onemli sey zaman, kendinize sevdiklerinize ayirabildiginiz, hayaller kurdugunuz zaman. once onu alir sizden, silindir gibi gecer ustunuzden ta ki alacak bir sey birakmayana kadar. zamaniniz cok kiymetli bir omru vermeye degecek mi iyi dusunun. kendini gelistirmek sadece okurken degil bir omur yapilmasi elzem olandir ihtiyactir, is icin yapilacak sey de degildir olmamalidir icinden gelmelidir insanin yenilige duyulan heyecan ogrenmeye olan istek, ancak atlanan sonrasinda sartlarin buna imkan verip vermedigi, verir mi dersin belki denersin. teknolojinin etkisiyle dünya son 20 yılda oncesindeki 100 yila kiyasla cok daha hizli degisiyor, belki verdiginiz karar size yanlis gorunmeyecek ama bir sekilde kaybedeceksiniz. cok ileriye donuk aksiyon almak abdallarin bile gerceklestiremeyecegi bir sey ama iki uc hamle sonrasini ongorebilmelisin. degisime acik olun, olmayani oldurmanin dagi delmenin anlami yok çevresinden dolasin o yolu gecerken de keyif alabileceginiz bir yol bulmaya bakin, hem size iyi gelecek hem de acabalarinizi silecek. bu yola gonul vermis isini layigiyla yapabilen meslektaslarima da cani gonulden sevgiler, iyi bayramlar sefim.
• bu sene inşaat mühendisliğinin 12,070 kişilik kontenjanının yalnızca %59 ‘u dolmuş. 7,121 kişi yerleşmiş. böylelikle inşaat mühendisliği, 6,094 kişinin yerleştiği endüstri mühendisliğinden sonra en az kişinin yerleştiği temel mühendislik dalı olmuş. 5 sene sonra mezun olacak inşaatçılar için nispeten avantajlı sayılar bunlar. ha benim ne işim var buralarda, yurt dışında çalışacağım ben diyorsanız pek bir anlamı yok bunların.
• yapamadigim meslektir.
  yok cunku is yok mk, is olmayica tecrube de yok.
• bir daha toparlanması mümkün değil,
  çünkü devlet büyük alt yapı yatırımlarından çekiliyor.
  inşaat firmaları ise eldeki stokları bir kaç yılda ancak tüketir, dahası inşaat firmalarının türkiye de yeni ruhsat alıp şantiye açma iştahı da yok.
  yeni ruhsat başvuruları da yerlerde sürünüyor.
  hal böyle olunca muhatap olunan işveren de sanayici değil sonradan görme olduğu için yeni nesil başarılı öğrenciler buradan uzaklaşıyor.
  tek yapılması gereken yök un geç kalmadan bu fiili durumu ( kontenjanin % 57 sinin dolması) gelecek yıl resmiyete dökerek kontenjanı 2.000 e çekmesidir.
  
  edit
  2023 tercihleriyle bu yazdıklarımın tescillenmesine sevindim
• elimi sallasam birine değen meslek dalıdır
• kendimize gelelim lütfen! biz ne yapıyoruz ki ? ne yapıyoruz biz ki?
• ülkemizde vasattır.
• yandı bitti kontenjanları boş kaldı dendiği halde bile 7100 civarı öğrenci bu bölüme yerleşmiş. 5 sene yerleşme istatistikleri gene bu civarda seyretse 35 bin civarı inşaat mühendisi demek. sektör düzelse bile bu kadar mühendise istihdam imkanı kesinlikle sağlanamaz. bak kpss istatistiklerine göre son 7 senede 2500 civarı alım yapılmış.
  
  bu ülkede mühendislik okumak bilinmeze atılmak gibi bir şey. ya kpss’de astronomik puanlar almaya çalışacaksın, ya belediyelerde/iyi firmalarda seni işe alacak referansın(torpil) olacak ya da yabancı dil öğrenip yurt dışına gideceksin.