• ilgili olarak ; kutsal bilgi kaynağımizda " insanın diğer hayvanlardan farkı " basligi altinda irdelenen konu.

    ve fakat, konu ile ilgili bir kac onemli öğe var. ilgili olarak basligi acmak zorunda kaldim. ( konu basligi kacinilmaz olarak "anket " kalibini alabilir. bu nedenle, degerli okyucu/yazarlardan ozur dilerim. )

    öğe lerden ilkini soyle ele alalim;

    hüseyin vodinalı , bilimsel acidan konuya aynen soyle yaklasiyor ;

    "serebral korteks beynin, beyincik dışında kalan kısmı olan serebrumun en dış tabakasıdır.

    bu tabaka çoğunlukla hücre gövdelerinden meydana gelen gri maddeden oluşur.

    sadece 2 – 4 milimetre kalınlığında olmasına rağmen kapladığı alan ve içindeki hücre gövdeleri sayesinde beynin ağırlığının yarısını oluşturur.

    herkes beynin dış tabakasındaki kıvrımlı yapıyı görmüştür. o kıvrımlar serebral korteks üzerinde oluşur.

    insanı hayvandan ayıran işte bu kortekstir.

    davranışları kontrol eder, dikkat, algılama, bilinç, öğrenme, hatırlama, düşünme, konuşma gibi işlevleri kontrol eder.

    nöroterapi uzmanı doktor bora küçükyazıcı diyor ki; “eğer eğitim ile beyin korteksinde nöron iletimini yeterli sayıda arttırmazsan, devreye, beynin hayatta kalmayı ve yaşamı devam ettirmeye programlı bölgesi olan ”amigdala” girer. amigdala, tahmin edebileceğiniz gibi, ”oku, öğren, müzeye git, müzik dinle, sinemaya git, işe gir çalış, üret” falan diyen bir bölge değildir, amigdala, ”sana tehlikeli olabilecek canlıyı yok et, senden olmayanı yok et!” diyen beyin bölgesidir. eğitim ile beynin korteks bölgesini geliştirmezsen, al sana, devreye amigdala bölümü girer, şu anda ülkemizde ve coğrafyamızda olanların bilimsel yanıtı budur.”

    sanırım bazı gizemler aydınlanıyor, bu bilimsel açıklama sonrası.

    mesela son 15 yılda kadına şiddetin 14 kat artması.

    mesela tv dizilerinin şiddet, çatışma ve savaş dolu olması.

    mesela çocuk ve gençlerin gaddar kavgaları, aile içi cinayetleri, bir birini pompalılarla öldürmeleri.

    mesela çocuklara tecavüz olaylarının patlaması.

    pompalı tüfek satışlarının kat be kat çoğalması.

    sınırımızın hemen dibindeki kafa kesmeler, canlı insan yakmalar, toplu katliamlar.

    hep amigdala devrede.

    ‘yaşamak için öldür’, ‘ya benimsin, ya toprağın’ mottosu.

    toplumsal kültüre de yansıdı.

    millet korteks ve amigdala kullananlar olarak ortadan ikiye bölündü.

    çöl bedevileri, hatta arap ülkelerinin tümü biraz doğal olarak biraz da saldırı altında amigdala ile hayatlarını sürdürüyorlar.

    bu bize de sirayet etti.

    toplumu bölüp buradaki gerilimden yararlanmak, seçmen tabanını konsolide etmek siyasetçinin sıklıkla başvurduğu bir taktiktir.

    hele ki, taban da bu söylemi istiyor ve seviyorsa, ne ala.

    siyasetçiler, özellikle de konuyu değiştirme ihtiyacı duyduğu zamanlarda bunu çok sık yaparlar, yapıyorlar.

    gerçek şu ki, ekonomik kriz fena vurdu.

    dolar krizi, geniş çaplı bir durgunluk ve enflasyon, neticesinde küçülmeye devam eden bir ekonomi ile karşı karşıyayız.

    sanıyorum bu yüzden, seçime doğru krizi gündemden düşürme, toplumu germe, tabanı konsolide etme durumu var.

    fetö ve pkk ile (ve siyasetteki uzantılarıyla) mücadele son derece haklı ve doğru olmakla beraber, gezi soruşturmaları, sıradan muhaliflere hapis, sanatçılara baskı ve giderek tavana vuran liyakatsizlik rahatsız edici.

    bu sadece akp cenahında değil, chp için de geçerli.

    izmir’de yeniden aday olmayıp, ve fakat yine de aday olmak isteyen fevri ve otoriter başkan aziz kocaoğlu, sürekli partisinden birilerini hedef alan pederşahi söylemlerle amigdalayı; tüm hakaretlere karşın efendiliğini bozmayan, siyasal mezunu, uluslararası ilişkiler yüksek lisanslı, eski expo koordinatörü, ast oyuncusu kökenli, cittaslow’u türkiye’ye taşıyan tunç soyer korteksi temsil ediyor.

    türkiye’nin zor şartlarda hayatta kalabilmek için amigdalaya olduğu kadar, asıl eğitimi, aklı ve bilimi öne alan kortekse ihtiyacı var.

    son olarak müjdat gezen ve metin akpınar’ın “sanatçı müsveddesi” ilan edilip, polisiye tedbirlerle adliyeye götürülmeleri, hukuken olduğu kadar siyaseten de yanlış.

    çünkü metin akpınar, tıpkı kemal sunal ve diğer türk tiyatro ve sinema mizah geleneğinden gelenler gibi türk halkının topyekün sevdiği simalardan.

    akp’lisi olsun chp’lisi olsun sıradan insanın hep sevgiyle baktığı bir figür.

    metin akpınar, hem amigdala, hem kortekstir.

    o bizim milli hafızamız, eski güzel günlerimizdir.

    söylediklerinin, demokrasi dışındaki kısmına ben de katılmıyorum, suriye ve rusya söylemine de karşıyım, ama sanatçıdır, manevi dokunulmazlığı vardır.

    ünlü fransız yazar ve düşünür jean paul sartre, fransa’nın cezayir’i işgal altında tuttuğu yıllarda hükümeti kınayan bildiriler dağıtır, cumhurbaşkanı charles de gaulle’e hakarete varan eleştiriler yağdırır.

    çok göze batınca, de gaulle’e “kulağını çekelim”, “haddini bildirelim” derler.

    de gaulle, kendisi hakkında da atıp tutan ve düşünceleri taban tabana zıt olan sartre’ın arkasında durur ve şu veciz sözü söyler: “sartre’a dokundurmam! çünkü sartre fransa’dır.”

    metin akpınar da türkiye’dir.

    kaynaklar:

    https://sinirbilim.org/serebral-korteks/

    https://sinirbilim.org/amigdala/ "

    (bkz: https://www.aydinlik.com.tr/…e-yazilari-aralik-2018)

    ayni konuyu bir de akit gazetesi'nden okuyalim;

    "insanı diğer varlıklardan ayıran özellikler
    insan akıllı, düşünen, bilen, irade sahibi, özgür, sorumlu ve inanan bir varlıktır bütün bu özelliklerden dolayı insan diğer canlılardan farklı ve allah’ın yarattığı varlıklar arasında seçkin bir yere sahiptir.
    21 şubat 2017 salı 21:09
    insanı diğer varlıklardan ayıran özellikler
    yüce allah evrende canlı ve cansız pek çok varlık yaratmıştır. canlı varlıklar bitkiler, hayvanlar ve insanlar olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. bu varlıklarda birbirlerini ayırt edici özellikleri vardır. örneğin bitkilerin canlı olmalarına rağmen bir yerden başka bir yere hareket etme özellikleri yoktur. buna karşı hayvanlar hareket etme ve her biri kendine özgü iş ve işler yapma yeteneğine sahiptirler. tüm bu varlıklar doğar büyür ve kendilerine verilen ömür dolunca ölürler. allah’ın yarattığı canlı varlıklardan biri olan insan da, diğer canlılar gibi doğar, beslenir ve büyür her canlı gibi insanda ölümlüdür. bunula beraber insanı diğer canlılarla karşılaştırdığınızda birçok farklı özelliğinin olduğunu anlarız.

    insan hem beden hem de ruh yönüyle yaratılmış bir mükemmel bir varlıktır. kur’an-ı kerimde insanın bu iki yönüyle beraber en güzel şekilde yaratıldığı ifade ediliyor. insanın beden yönü topraktan yaratılmıştır. insan beden yönüyle diğer canlılarla pek çok ortak özelliğe sahiptir. bunula beraber insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği onun akıl ve ruh yönüyle ilgilidir.

    insan akıllı, düşünen, bilen, irade sahibi, özgür, sorumlu ve inanan bir varlıktır bütün bu özelliklerden dolayı insan diğer canlılardan farklı ve allah’ın yarattığı varlıklar arasında seçkin bir yere sahiptir kur’an-ı kerim’de geçen “biz, gerçekten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık”(isra suresi, ayet 70) ayeti insanın üstün ve değerli bir varlık olarak yaratıldığını belirtmektedir.

    akıl: akıl, insanı diğer canlı varlıklardan ayıran en önemli özelliğidir. aklın mahiyetini bilmiyoruz fakat, onun hayatımızdaki etkilerini bilebiliriz.

    insanı, diğer canlılardan ayıran temel nitelik aklını kullanarak düşünme faaliyetinde bulunmasıdır. gerçek-ten bizi diğer canlılardan ayıran en güçlü yapan şey, akıl ve bu aklın ürettiği bilgidir. bazı hayvanlar bizden daha hızlı koşabilir, ancak biz herhangi bir hayvandan daha hızlı olmamızı sağlayacak arabalar yapabiliriz. bazı hayvanların görme yetisi bizimkinden daha üstündür, ancak hiçbir hayvan, teleskop ya da mikroskop kullanan bir insandan daha iyi göremez.

    kuşlar, bizden farklı olarak uçabilir, ancak bizler herhangi bir kuştan daha hızlı ve daha uzağa uçabilecek uçaklar üretmişizdir. tüm bu örneklerde hayvanlarla aramızdaki farkı ortaya çıkaran şey arabalar, teleskoplar ve uçaklar icat etmemizi sağlayan, insan aklı ve bilgisidir. bilgi ve akıl, güç demektir. insanoğlunu bütün canlıların en üstünü yapan işte bu akıl yetisi ve onun ürettiği bilgidir.

    insanı diğer varlıklardan ayıran özellikleri sahip olduğu duygulardır. merhamet, şefkat, cömertlik, vicdan, adalet, sabır, sevgi vb. bunları çoğaltmak mümkündür. insan yine bu duygular vasıtasıyla diğer varlıklardan ayrılır. bu duyguları kendi hayatında geliştirdiği ve yansıttığı oranda diğer varlıklar arasındaki farklılıkları artar. "

    (bkz: https://www.yeniakit.com.tr/…ozellikler-282142.html)

    ve sora su basliga bakalim ; (bkz: hainlik edenlerin çoğu üniversite mezunu)

    suna bakalim ;

    (bkz: türkiye'nin geleceği için daha çok cahil lazım)

    ve sonra, prefigüratif politikalarin genc ve gelecek nesillerin "egitimlerini " ne hale getirecegini ustunkoru de olsa bir dusunelim.

    kaygiliyim evet ....
  • sadece öleceğini bilerek yaşamasıdır.

    öleceğini bildiği için, buna göre yaşar. bir zamanlar burada olduğunu kanıtlamak için sanat yapar. öldükten sonra kalanlari düşündüğü için siyasal sistemler kurar. ölümü bildiği için din icat eder. biriktirir. diğerlerinden farklı olmak için uğraşır. güç ister. bilim yapar. kaydeder. saklar. yazar, çizer. anlamlandırmaya çalışır.
  • harari'ye göre kurgusal gerçekliktir.

    adı sapiens olmayan hayvanlarda tek tür geeçeklik anlayışı bulunur o da objektif gerçekliktir. bir aslan doğaya baktığında başka hayvanlar, taş, toprak, su, yiyecek, ağaç vs görür. onun için dünya budur.

    insanlarda ise hem aslanınki gibi objektif gerçeklik, hem de kendi zihinlerinde yaratıp dil aracılığıyla birbirlerine anlatarak yaydığı kurgusal gerçeklik vardır. harari kitapta kurgusal gerçekliğe örnek olarak peugeot'yu verir. peugeot sadece insanların zihinlerinde yer alan bir varlıktır. çalışanları, ürünleri, müşterileri, logosu değişse bile peugeot peugeot'dur. insanların ona yüklediği anlamla varolur. işte dinleri, parayı, imparatorlukları, şirketleri, markaları yaratan insandaki bu kurgusal gerçekliktir. insanlığın bu noktaya gelmesini sağlayan şeydir. çünkü bizi harekete geçiren çoğu zaman kurgusal gerçeklikteki varlıklara bağlılığımızdır. roma için, allah için, para için olmasa kim olduğu yerden binlerce kilometre öteye başka insanlar öldürmeye giderdi? nasıl kurumlar yaratıp, büyük organizasyonlar kurup, kolektif dayanışma sağlardık?

    dünyaya hakim olduysak hep kurgusal gerçeklik duygularımızı açlık-susuzluk gibi temel maddi ihtiyaçlardan daha büyük kuvvetle harekete geçirdiği için.
  • insanlar zevk için diğer canlılara ve türdeşlerine eziyet eder ve öldürür, hayvanlar ise bunu yapmaz.

    edit: saçma sapan örneklerle aksini iddia etmek için mesaj atmayın, bıktırdınız artık.
  • bu kadar cahil nasıl yazar oluyor inanılmaz. düşünce yeteneği, duygular, hafıza, topluluk yaşamı vs vs hepsi hayvanlarda da bulunur.

    söz konusu özellik dik durmak ve ellerini serbestçe kullanabilmektir. bu sayede insanın alet edevat icat etme özelliği gelişmiş ve yaptığı alet edevatlar sayesinde doğaya hakim olabilmiştir.

    yaptığı alet edevatı insandan çıkarın, bir sene doğada sağ kalamaz şuan.
  • bilişsel olarak öyle bir fark vardır ki, sanat, entelektüellik vs hepsi o farktan doğmuştur.

    o da "soru sormak"tır.

    maymunlar işaret dilini kullanabiliyor. yani konuşabilirler. fakat konuşmalarında soru sormak yok. sadece bilgi aktarımı. (bkz: felsefenin doğuşu)
  • mutlak bir ayrılık aramak beyhude bir çabadır, insanı diğer hayvan türlerinden ayıran fark niteliksel değil nicelikseldir. başlık altında örnek olarak sayılan tüm özelliklerin(ki neredeyse tamamı zihni yetilerle ilgilidir) daha ilkel durumdaki halleri hayvanlar aleminde mevcuttur. üstelik insanın sahip olduğu zihni yetilerin tamamı hayvanlarda daha basit şekliyle varolmakla da kalmaz, bu yetiler hayvanlar aleminde sürekli bir kademelenme halinde bulunur.

    herkes omurgasız hayvanların(ahtapot gibi istisnalar haricinde) genel olarak omurgalılardan daha zayıf zihni yetilere sahip olduğunu bilir. çoğu omurgasız hayvanın bir otomat gibi önceden programlanmış komutlara mota mot uyduğunu genellikle kabul ederiz. bununla birlikte omurgasızlar içinde zihinsel yetilerin kademeli olduğu da bir gerçektir, aklı başında hiç kimse karıncanın ya da bal arısı gibi sosyal hayvanların zihni yetilerini küçümsemez. bunlar diğer böceklerden(örneğin yaprak biti gibi) daha karmaşık zihin yapısına sahiptirler ve bu kademelilik en aşağı omurgasıza kadar gider.

    omurgalılar için de aynısı geçerlidir, gruplara genel olarak baktığımızda zihni yetileri en ilkel olan balıklardan amfibilere ve sürüngenlere, onlardan kuşlara ve nihayetinde memelilere kadar giden zincirde zihni yetiler kademeli olarak artış gösterme eğilimindedir. memeliler içinde bazı gruplar son derece yüksek zekaya sahipken(yunuslar ve primatlar gibi) diğerleri kademeli olarak dağılım gösterirler. insanın da dahil olduğu grup olan primatlar hayvanlar aleminin en zeki grubu kabul edilirler(belki yunuslarla birlikte) ve primatlar içinde de aynı sürekli kademelenme mevcuttur.

    insanın diğer hayvanlardan düşünme yetisi ve bilinçle ayrıldığı söylenir ama günümüzde birçok hayvanın düşünme yetisine ve kendini tanıma yetisine sahip olduğu ortaya çıkarılmıştır. konuşma yetisi öne sürülen bir diğer önemli farktır, bununla birlikte papağanlar söylenenleri tekrar edip soruya cevap verebilirler, maymunlarsa işaret diliyle diyalog kurabilirler. bunlar elbette modern insanın iletişim becerisiyle eşdeğer değildir ama bu yetinin daha ilkel bir versiyonunun hayvanlarda bulunduğunu gösterir.
    bununla birlikte zevk için eziyet eden ya da yamyamlık görülen tek hayvan türünün insan olduğu şeklinde hatalı bilgiler bulunmaktadır. hayvanlar aleminde zorla cinsel ilişki de dahil olmak üzere zorbalığın her türlüsü gözlemlenmiştir. yalnızca gelişkin zihni yetilerimiz, kahramanlığımız ve vicdanımız yönünden değil; ayrıca gaddarlığımızla da hayvanlara benzeriz.

    hayvanların da rüya gördüğü, gerçek dışı sanrılara inandığı gözlemlenmiştir. hayvanların ölümü ve tanrı gibi soyut kavramları algılayıp algılayamadıkları ise şüphelidir; ama şempanzelerde dini ayinlere benzer uygulamaların varlığı gözlemlenmiştir. tanrı ve öte dünya inancı gibi kavramların varlığına duyulan inanç ve muhtevası, insan türü içinde bile muazzam çeşitlilik gösterirken, bunların diğer hayvan türlerinde de kuşkuya yer bırakmayacak şekilde var olmasını beklememiz adaletsiz olurdu.
  • vergi mükellefligi bunlardan biridir.
  • soyut düşünebilmektir.
  • yoktur. insan biyolojik anlamda tam anlamıyla bir hayvanlar aleminde, omurgalılar şubesinde ve memeliler sınıfında yer alan bir canlıdır; yani hayvandır. onu hayvanlardan ayıran hiçbir özelliği yoktur.

    insanı diğer hayvanlardan ayıran özellikleri vardır, tıpkı hayvanlar aleminde yer alan diğer türlerin de, diğer hayvanlardan ayrılan özellikleri olduğu gibi.
hesabın var mı? giriş yap