• gereksiz yere öküz gibi yedikten sonraki ruh halidir.
  • başkalarının yanında ilgiye acayip muhtaçken, birebir- yalnız kaldığında o ilgiden sıkıldığın..kandırdığın.. karar veremediğin... her şeyi gereksiz gördüğün... her şeyi saçma bulduğun anlar... şu an mesela.
  • insanin kendisinden nefret ettigi anlar genelde soyleyecekleri varken agizinda bir tomar sozle suskun kaldigi zamana denk duser. sonunda kaybedecegi midir, kazanacagi midir bilmeden korkakca gomulur kelimesizligine. zanneder ki sessiz kalsa guclu olacaktir. ne de olsa acik etmedi ya kendisini. elevermedi ya hislerini, kopek gibi eve gidip can cekistigini. bilmiyordur o. cunku karsisindaki, kendisinin ona verdigi degerin milyonda birini gostermemistir. oh olsundur. "hahayt bulsun benim gibisini"dir. ama sonra evine gelir, misal. lan lan soylesem acaba nolurdu. bilsin yaa, asigim iste, sev ya da sevme. senin yillarca benim kafami karistirdigin gibi ben de iki cumle ile o muhtesem berrakliktaki her dem, her bir bok abuldugun cevaplari allak bullak etseydim diye dusunur. ne yazik ki sadece dusunur. ve elindeki tek firsati da kacirdigini gorunce nefretler alemine ucus yapar.

    not: burada bahsi gecen hayvanlarin gercek hayatla ilgisi yoktur. tamamen senaryodur.
    not 2: kopekten bahsetmiyorum.
  • ergenlikte facebookta yaptığı yorumları 2-3 yıl sonra fark ettiğindeki anlardır
  • başkası için kendinden ödün verdiğin andır.
  • hayatı düzene koymak için yapılan planların birini bile uygulayamayacak kadar zayıf iradeli olduğunun farkına vardığı anlar...
  • davasında haklı da olsa birini/birilerini üzdüğünü farkettiği,
    sevmediği huylarını, ne yaparsa yapsın değiştiremediğini anladığı,
    kendisini, karşısındakinden asla görmek istemeyeceği bir tavrın/tutumun içerisinde bulduğu,
    dilinin ucuna kadar gelmiş bir fikrini/duygusunu; ortam, şartlar, pozisyon, cesaret eksikliği gibi sebeplerle söyleyemediği, yuttuğu ve hatta tam tersini söylediği...
    gibi gibi gibi gibi anlar...
  • 6 yaşındaki minik yeğenimle gezerken aşağıda dans eden insanları görüp oraya gitmek istiyor, hadi gel inip biz de dans edelim diyorum. 4 kat indikten sonra " dans etmeyelim teyze yukarı çıkalım ben utanıyorum " diyor. iki merdiven indim ya incilerim dökülüyor hemen başlıyorum söylenmeye. sessiz sessiz beni dinliyor. sonra gözlerime bakıyor. " özür dilerim, kızma bana " diyor.
    heh işte o an varya, öyle böyle değil nefretim kendime.
    iki merdiven altı üstü.
  • insanlarin buyuk hatalarini bile sabirla sineye cekerim.. hayatima aldiysam, icindeki iyilige bir kez inandiysam, sonsuz kredi veririm. bazi insanlar tersidir. sifir kredi verirler herkese, arti puanlarin birikmesini beklerler. ama ben oyle degilim..
    sabrederim, cok sabrederim.
    bu esnada karsimdaki, benim sabrimin kendine verdigi guvenle, biraz da simararak surekli sinirlarini genisletir..
    ne zaman ki bir olumsuzluk olur, karsi taraf "aaa ne oldu ki simdi.. bu kucucuk bir kazik sana attigim.. ben daha neler yapmistim da sesin cikmamisti" ic sesiyle, sesli olarak bana " aa, cok sasirttin beniiiggghhh" der..
    bense yine alttan almaya, dostluk, iliski bitmesin diye son sans veririm. karsimdaki gercek bir simarik degilse, cidden birseyler tamir olur..
    ama oyle ise, oyle ise, daha da sacmalar ve kirici olur..
    iste o an var ya, bir insanin kendinden, sabrindan, mizacindan, kimseden nefret edemeyen nefretikendine ceviren karakterinden, bu konuda akillanmamasindan
    nefret ettigi andir..olmaz ollsundur..
  • gossip girl izleyip bitirdiği an.
hesabın var mı? giriş yap