intermittent fasting

• tanım: temel amacı uzun süreli aç kalıp, gün içerisindeki enerji ihtiyacınızı yağ depolarinizdan karşılayarak kilo vermeniz olan diyet ve ya beslenme biçimi.
  
  oncelikle kronik bir rahatsizligi olmayan 27 yaşında bir bireyim. beslenme uzmanida degilim. bu sebeple yazdiklarim yatirim tavsiyesi değildir.
  
  2019 yili başında yaklaşık 4 ayda 12 kilo vermemi saglamis programdir ayni zamanda. 6/18 seklinde uyguladım. gün icinde kahve, çay ve sınırsız su içip, akşam eve geldiğimde ne bulursam yediğim halde 12 kilo verdim. 1 hafta gectikten sonra herhangi bir fiziki dezavantaj hissetmiyorsunuz. hatta ogle yemeginden sonra gelen agirlik cokmeside olmadığından 2 3 saat daha aktif oluyorsunuz o süreçte. ictiginiz su miktarini ciddi derecede arttiriyor ve ödem modem ne varsa atiyorsunuz. uzun aclik sonrasi yogun spor yaparsanız, performansiniz torpuleniyor fakat ben bas dönmesi fenalasma gibi bir olay yasamadim. saglik problemi olanlar buraya dikkat etsinler.
  
  son 6 aydır kahvaltiyi es geçip 12/12 uygulamaya çalışıyorum ama 6/18 gibi bi etkisini göremedim.
  
  ama ne yazikki calisanlar icin yemek yemek bir ritüele dönmüş durumda. sosyal şartlar, iş stresi, yemek saatinde iş ortamından kacmak istemeniz, 1 saat bos vakti degerlendirmek gibi bahanelerle uygulamayi bıraktım. bıraktığım gibi spora baslayarak kilomu korumaya çalışıyorum. eğer ki spora baslamasaydim muhtemelen kilolari geri alacaktım.
  
  baslamayi düşünen arkadaslara iki uyarım var. birincisi, ya bunu yaşam tarzi haline getirmeniz. (ki boyle bir irade olsa muhtemelen kilo problemi yasamayacaktiniz be bu konuya hic ugramamis olacaktiniz swh* bu sebepten buna pek ihtimal vermiyorum.) cunku böyle şok diyetlerde genelde verilen kilolar geri alınıyor.
  ikincisi, egerki beslenme saatlerinde aldığınız vitamin/mineral gibi hayati degerlere dikkat etmezseniz cok kisa surede sorun yaşarsınız. çünkü vücut yag yakarak enerji sağlıyor fakat disarida alinmasi gereken vitaminleri alamıyor. yeterli beslenemezseniz bağışıklıginiz dusmeye baslar ve bu kis aylarinda sik sik hastalanabilir, cesitli sağlık sorunları yasayabilirsiniz.
  
  edit: neredeyse en önemli etkisini unutmuşum, eklemek isterim. yemek vakitlerinden yarım saat önce elim ayağım titriyordu. aksam eve gelince yemek gecikirse cinnet geçirecek gibi oluyordum, moto kurye burnu kirmisligim bile vardır hakkini helal etsin. intermittent fasting' e basladiktan 1 hafta sonra bu olay bende azaldı, 1 ay sonra eser kalmadı. yaklasik 10 aydır acliktan dolayi elim ayagimin titredigini ve aşırı derecede tepki verdigimi hatırlamıyorum.
• davuklu mantarlı pizza gömemedikten sonra ficuda zebze girse nooluuur, su girse noooluur !!
  
  tanım: diyet falan bir şeyler.
  
  edit: bizza yidiğn mi külo alısın didi bi aaagadaş. yiyip de yakmazsan götün mitsubishi l200 kasası gibi olur tabi.
• cok memnun olduğum hayat tarzı.
  
  kahvaltısız yasayamam diyenlerdendim. yok baya yasanıyormus.
  kendimi mutlu ve sağlıklı hissediyorum.
  uykularım düzenli ve daha tatlı.
  sinir stress azaldı.
  her önüme gelene küfretmiyorum artık.
  insülin direncim azaldı.
  ve daha dinç hissediyorum
  tavsiye ederim
• bu beslenme prensibini, son lokmanızı en geç akşam 5'te alacak şekilde uygulamayı denemelisiniz arkadaşlar. saat 5'ten sonra yediğiniz herşeyin depolandığına dair görüşler var. denedim gördüm, o saatten sonra yemek büyük ağırlık yapıyor, meyve bile olsa.
• pazartesi 20:4 olarak başladım, cuma itibariyle -2,1 kg .
  
  elbette bu normal kilo verme hızı değil, her türlü diyete başlarken yaşadığım glikojen kaynaklarının tüketilmesiyle ilgili bir değişim. (daha önce 11 kilo verdiğim bir diyette ilk hafta 3 kilo vermişim, kalan 8ini ise 20 haftada.) fakat akşam istediğimi yememe rağmen ciddi bir kalori açığı oluşturabildiğimi gösteriyor. kalori açığı olmasa glikojen de azalmazdı.
  
  avantajı "ne yesem, aman saatim geldi" gibi meseleleri büyük oranda çözmesi. bir kere 6 yerine 1 öğün planlamak çok daha kolay, ikincisi zaman kısa olduğundan baklava böreğe dadanmadıkça kalori açığı cepte. yapılan tüm "plan" yeterli proteini, vitamini falan almak üzerine.
  
  kahve, yeşil çay, bol su, öğlen bir tutam tuz ile insan açlığı pek güzel yatıştırabiliyor. sabah sporu yapmadığım sürece hemen hiç açlık hissetmiyordum, fakirin halinden de anlamıyordum. fakat bu sabah topu topu 300 kalorilik bir kardiyo yaptığımdan beridir aç aç geziyorum. sporu mümkünse ortasında değil, sonuna doğru yapın.
• bence düzeni oturtursan müthis bir sey. 1,5 ay süreyle yapip 5 kilo verdim. indigim kilo 59 yani kilo orani yapinca bayagi yüksek bir oran.
  
  ne yaptim, genel prensibim sabah 10-aksam 18 arasi yemek yemekti. ama bazen yapabildigim zamanlarda 12-18 ya da 11-16 gibi süreci kisalttigim günlerim oldu.
  onun disinda hicbir hesap yapmadim, arada birkac kere saatleri bozmak durumunda kaldim, bazen alkol aldim. baslarda yemek yememi, yedigim seyleri hic azaltmadim sonradan biraz dikkatli yemeye basladim.
  
  genel beslenmem söyleydi: normal bir kahvalti (iki dilim esmer ekmek iceren, bol peynirli, yumurtali), öglen yemeginde az karbonhidrat iceren bir yemek (is yerinde ne cikarsa, sulu yemek olur, izgara olur, salata olur), aksam da eve gelince hafif bir yemek yine mümkün oldugunca az karbonhidratli ama bazen tost yiyip gectigim de oldu.
  
  bu sürecte seker yememeye calistim, en azindan islenmis seker. bir de az az haftada 2 ya da bazen 3 hafif spor yaptim. tamamen serbest, parka gidip az bisiklete binmek, top oynamak filan gibi sevecegim seyler. asla agir, düzenli bir spor degil, sadece bütün gün hareketsiz durmama adina yaptim.
  
  sonuc olarak sürdürülebilir olmasi adina kendimi cok sikmadim. zaten yemegi erken bitirmek otomatikman insani asiri rahatlatiyor. sabah cok hafif uyaniyorsun.
  bu arada sürekli kilo verdim sanmayin, bu 1,5 ayin 3 haftasi filan gram oynamadi. basta biraz verdim, 62'de iki hafta filan takildim kaldim. yemiyorum, kendimi zayiflamis da hissediyorum ama yok kilo oynamiyor. moralim bozuldu tabii ama düzeni bozmadim. sonra bir anda 1,5 kg gitti, noldugunu bile anlamadim. galiba bir gün bozdum arkasindan hemen kilo vermeye basladim, bazen vücudunuza kücük tatli şoklar yapin :) neyse sonra yine bir takildim 60larda. derken son hafta asiri hizli bir sekilde kendimi 59'da buldum.
  
  aslinda tam düzene girmistim ama uzun bir seyahate ciktim ve düzenim bozuldu. aradan 2 ay gecti simdi, cilgin yemek yiyorum maalesef ve fastfood agirlikli.. ama simdilik sadece 2 kilo geri almisim yani belli ki güzel vermisim, sok diyet gibi hemen geri alinanindan degil.
  
  simdi bu düzeni geri oturtmaya calisacagim, bakalim umarim yine olur. cünkü hicbir zorlugu yok, insan rejimde hissetmiyor, saglikli hissediyor ve gercekten yillarca duydugumuz diyet degil hayat tarzi olmali lafina en yakin hissettigim yeme düzeni bu oldu.
  
  edit: aclik döneminden bahsetmemisim. acikcasi aksamlari cok bir sey yemedim, su veya maden suyu ictim. sabahlari ise sadece kahvaltiya kadarki süreclerde bir bardak sade kahve ictim.
• bugün 8 saatlik yeme içme dilimime 2 duble rakıyı da sığdırdığım diyettir kendileri
• bilmeyerek zaten 25 yildir yaptigim diyetmis. ilkokul zamanlarindan beri kahvaltim sirayla su cay ve en son kahve oldu. aksam 8 sonrasi birasi veya sarabini da kesersem tam olacak :)
• (bkz: ismail can çiftçi) ve (bkz: tuğrul çağrı yılmazer)'in uyguladığı ve uygulamayı önerdiği beslenme şekli.
  (bkz: ketojonik beslenme) ile uygulanmadığı sürece bir anlam ifade etmez. karbonhidratı gömeyim ama if yapayım dersen kilo kaybedersin de giden kastan gider.
  
  kişisel tecrübem ise zaman zaman uygulanabilir ama sürekli olmaz.ne ketojonik beslenme ne de aralıklı oruç yani intermittent fasting.
• şu ana kadar işe yaramayanı görmedim. bendeniz de 6 haftadır uygulamakta ve haftada ortalama 1 kilo vermekteyim.