• ilk madde için ön edit: böyle bir durum olursa kesinlikle iş kazası tutanağı tutturun formunuzu doldurun. pisi pisine aids, hepatit vs olursunuz. iş kazası olarak geçmezse daha mesleğe başlamadan hastalık kaptığınızla kalırsınız.

    - ilk nöbetinizde ya kan alırken ya da şeker bakarken elinize iğne batıracaksınız. çoğu insanın başına gelir zaten. gerilmeye, telaşlanmaya gerek yok. tabii ki eldiven takmıştınız. o zaten büyük ölçüde bulaşı engelledi. güzelce geçin lavabonun başına önce elinizi bir güzel sabunlayın. sonra alkolleyin. daha sonra doğru enfeksiyon koruma komitesine. kendinize ve hastaya hepatit b,c ve hiv tetkikleri. 3-6 ay sonra kendinizde tekrarı olacak. hastada herhangi biri + çıksa bile size bu şekilde bulaşma olasılığı çok düşük.

    sorunun tekrarlanmaması için enjektör uçlarının kapağını kapatmaya çalışmadan direk iğne atık kutularına atmalısınız.

    - kan almayı bilmediğinizi herkes biliyor. bunu sorun olarak görmeyin. 3-5 kere aldıktan sonra zaten işler rayına oturuyor. alamadığınız zaman gidin hemşireye devredin. bulunduğunuz servisteki hemşire sıkıntılıysa hiç muhatap olmayın direk asistana gidin.

    hastalar sorun çıkardığında hiç zorlamayın. çıkın direk. kimseyi zorla tedavi edecek değilsiniz. o kadar işin arasında bir de nazla niyazla uğraşıp kendinizi ekstra germeyin.

    devredebildiğiniz her şeyi devredin. durduk yere stres yapmaya gerek yok. unutmayın bu sizin göreviniz değil. bırakın işi, o işin maaşını alan insanlar yapsın.

    - şekerlere gelince endokrini anlarım. ama neden tüm hastanede 8'li kan şekeri profili uygulanır onu anlamıyorum. bu hasta zaten evine gittiğinde sürekli şeker bakmıyor. hastane para kazanmak için hastanın önüne şeker çizelgesi koymuş (her baktığınız şeker 25 kuruş). bence bir intern şeker bakılması gereken hastayla gereksiz yere bakılan hastayı ayırt edebilir. en azından günde 8 kez bakmazsınız.

    - pediatride 1 yaşa kadar şekerlere topuktan bakın. parmağa fazla batırılan bir iğneyle küçücük bebişler osteomyelit olsun istemeyiz. unutmayın osteomyelit mezarda iyileşir.

    - yeni bir servise geçecekseniz mutlaka 1 gün önceden gidin oradaki işleri öğrenin.

    - kimsenin personele bile yaptıramayacağı işler için sizi kullanmasına izin vermeyin. gerekirse şikayet edin.

    - anneniz babanız bir hastaneye gittiğinde ona nasıl davranılmasını istiyorsanız hastalara da öyle davranın. hastane içinde herhangi biriyle problem yaşadıysa eğer olayda gerçekten bir sorun görüyorsanız onları hasta haklarına yönlendirin.

    - 5 tane scrubs alın. emin olun bir gün giydiğiniz scrubsı 2. gün değil giymek yanına bile yaklaşmak istemeyeceksiniz. daha bunun nöbeti var. üzerine kan, idrar sıçraması var. yemek, çay dökülmesi var. scrubsları toplu alın baya bir indirim oluyor. biz geçen yıl 20 kişi almıştık. onda bile 40 liralık scrubsları 25 liradan almıştık. daha kalabalık grupları siz düşünün.

    bir de scrubs alırken cebinin büyüklüğüne dikkat edin. almaya gittiğinizde demek istediğim şeyi anlayacaksınız.

    - crocsu trendyol'dan alın. 15 günde bir stokları geliyor. geçen yıl 180 liraydı. hepimiz bu siteden 110 liraya aldık.

    - hava tabanlı bir ayakkabı alın. tüm gün sağa sola koştur perişan olacaksınız. ben ilk nöbetime kadar "gerek yok" diyordum. nöbet çıkışı koşarak avm'ye gittim. ayakkabı alırken akşam saatleri olmasına özen gösterin. çünkü o kadar ayakta kalınca ayak numaranız neredeyse 1 numara büyüyor. sonra sıkıntı çekmeyin.

    - acile burun akıntısı vs ile gelen hastalara yeşil alan reçetesi yazın. acil reçetesi yazarsanız para ödemiyorlar. acil demişken şu videoyu da buraya bırakıyorum. ilk acil nöbetinizden sonra izlersiniz. hasta yakını

    acilde gecenin 3'ünde cpr yaparken "ben hapşırdım. benimle ilgilenecek yok mu? nasıl hastane burası?" diyen adam da gelecek. böyle durumlara hazırlıklı olun. böyle insanlar yüzünden tadınızın kaçmasına izin vermeyin.

    - reçete yazmayı öğrenin. yanınızda danışacağınız kimse yokken elle reçete yazmak zorunda kalabilirsiniz. e-reçete çoğu zaman çalışmayacak, sistem bozuk olacak vs o reçete elle yazılacak. örnek

    - ilk cprınızda 2 dakika içinde gücünüz bitecek. bu gayet normal. buradaki püf nokta cpr yaparken dizlerinizi sedyeye dayayıp vücut ağırlığınızı sedyeye vermeniz. bu şekilde sırt kaslarınız da devreye girer ve cpr sürenizi 10-15 dakikaya çıkarabilirsiniz. bu durum zaten kalabalık olduğunuz üniversite hastanesinde işinize yaramayabilir ancak evde, sokakta doktor sayısının az olduğu yerlerde hayat kurtarır.

    - yaşlı teyzelere sonda takarken o sonda üretra yerine vajinaya girecek. yanlış yerde olduğunu anladığınızda sondayı değiştirin. (bkz: primum non nocere)

    - nöbetlere yanınızda pijamayla gidin. o yoğun tempoda iyi gelecektir.

    - spor yapamayacaksınız. 1 hafta boşluğunuz olsa dahi o spor yapılamayacak. bunu kabullenin ve nöbetlerde yemek söylemeyin. internlüğün sonlarına doğru scrubslar dar gelmeye başlıyor.
  • crocs alın.
  • - çok atılgan olmayın ebenizi ağlatıyorlar sonra.yavaş yavaş yapın işleri.
    - göreviniz olmayan işi yapmayın dosya v.s. doldurmak gibi yoksa hamal olursunuz.
    -hemşirelerle iyi geçinin, asistan kanı al der gerisiyle ilgilenmez, sen alamayınca rica edince hemşire ablaların yardımcı olur.
    -kan gazı radialden zor alınsa da femoral rahattır, femoral dene derim.
    -ekgyi çekip hamallık ediyorsun ya bir zahmet burada ne varmış diye asistanı sıkıştır, mecburi hizmete gidince mı'yı atlarsan sıkıntı olur.
    -intörnlükte 24 bazen 36 saat birlikte zaman geçireceğin kişiler arkadaşların olacak,burada gerçek dostlarını seç.yol uzun, hastalıktan gebereceğin günler olacak veya çok hayati bir işin çıkacak kardeş dediklerin senin yerine nöbet tutacak.
    -intörnlük hayatın boyunca iş yaparken söyleneceksin bu hemşirenin görevi bu personelin görevi neden ben yapıyorum diye, çok sorgulamadan işleri bitir sefil intörn.
    -gene de her yaptığın yanlıştan sen sorumlu değilsin asistan sorumlu bunun keyfini sür.primer olmak zor çünkü.

    ne kadar saçma salak geçse de o günler özlenecek, angarya işlerin yanında hastanede yaşamayı, eğlenmeyi, bazen nöbetlerde keyfine sabahlamayı dene. belkide tıp hayatının en yoğun, yorucu ama doyurucu bir yılı seni bekliyor.
  • zevk almaya bakın.
  • ıvır zıvır işlerden (sonuç işleme vs) mumkun olduğunca kaçıp kendinizi acile atın. hasta görün. perifer düşünseniz de düşünmeseniz de. psikiyatri gibi sacma nobetlerde acile gidin.

    unutmayin teorik bilgi ne kadar çok olursa olsun hasta gören hekim daima öndedir.

    sorumluluk alma özgüven getirir.
  • verilen görevlerin çoğuna bilmiyorum deyin,asistan sizi salak zannedebilir boşverin zannetsin onun işlerini yapmaktan yırtarsınız.
    hoca asistana asistan size kayacağından bu duruma alışın, morelinizi bozmayın. asistan çoğu yerde sizi hocaya karşı satacak, kendi unuttuğu işleri sizin üstünüze atacak , susmayın açık açık bana söylemedin ya da bu senin işin deyin. asistana göz dağı verin her söylediğini yapmayın ben olmazsam burda işler dönmez imajını verin ki asistanda değerinizi anlasın.
    personel işlerini yapmayın. asistan size söylerse bu benim işim değil deyin açık açık.
    nöbette gece telefonunuzu sessize alın vurun kafayı yatın, elbet o işi yapacak birileri çıkar.
    hemşireler ile içli dışlı olmayın size canım bitanemmmm diye seslenmelerine izin vermeyin devamı iş kitlemektir çünkü. ama çokta kötü de olmayın çünkü alamadığınız kanı onlardan rica edeceksiniz.
    kan şekerlerini asla uydurmayın ya işinizi tam yapın gidip bakın ya da hiç yapmayın boş kalsın o saatin kan şekeri.
    nöbet arkadaşlarınıza iş kitlemeyin, kendi işinizi kendiniz yapın.
    acilde kesinlikle orderları ve reçeteleri not alın pratisyenlikte hayat kurtarır.
    personel gibi çalışmayın, öğrenmeye bakın. her hastayı önce kendiniz değerlendirin , asistana hastayı danısın , hastayı takip edin. boş bulduğunuzda asistanlara bir şeyler anlattırın çünkü kimse size bir şey öğretmeyecek.
  • aldığım staj sırasına göre bazı tavsiyelerde bulunmak isterim taze bir mezun olarak.
    acil servis
    1-öncelikle arkadaşlar ne öğreniyorsanız bir burada(erişkin+çocuk acil) bazen de dahiliyede öğrenirsiniz.burada her hastaya bakın,her hastayı sorgulayın ve elinizde bir not defteriniz olsun.

    her gelen hastada hasta adı, şikayet,olası tanılar ve tedavileri not alın ; bunu ne kadar sık yaparsanız hasta üzerinde hakimiyetiniz çok artar.örneğin nefes darlığı gelir astım,koah diye atlarsınız ama olası tanılarınız içinde mı ,pulmoner emboli,perikardit gibi şeyleri unutmazsanız belki bir hayat kurtarırsınız.

    her ilacın dozunu ve uygulama şeklini,hangi ilacın birlikte aynı mayi içinde verilip verilemeyeceğini öğrenin.
    https://drive.google.com/…jouc1wtzdxbhk3adzbsgxbwfe bu da size baya yardımcı olur

    damaryolu açmayı bilmiyorsanız burada öğrenin,hemşirenin işi demeyin her zaman lazım olacak.kan gazı için arkadaşlar femoral daha kolay ordan alın diyorlar genelde ama herkesin kendine kolay gelen bir arteri vardır,ben radial arterciyim ; hiçbiri işe yaramazsa brakial alırım :p .
    belkide hekimlik hayatınızda sizi en çok yoracak hasta grubunun olduğu resusitasyon hastalarını iyi öğrenin,özellikle bilinç kapalı ,solunum sıkıntılı ve multiple travmalı hastalara yaklaşmayı iyice oturtun , alacağınız notlarınız detaylı olsun çünkü bu kısım işin en zor kısmı,dopamin,perlinganit,siteradin,epatunin ,esmeron ,mannitol gibi major ilaçların kullanımında kendinizi iyi bir noktaya getirin ve en önemli şeylerden biri de ne kadar hasta entübe edebilirseniz entübe edin,hızlı entübasyonun kaç hastanın hayatını kurtaracağını bir hayal edin,solunumsal arreste bağlı bir çok kardiyak arrest 112 ile geliyor çünkü.

    .diğer bir kısım da travma kısmı ,burada sütur ,alçı atel gibi şeylerle uğraşacaksınız ; gününüz grafilerle geçecek.belli başlı sütur tekniklerini öğrenin her yara primer süturla kapanmıyor maalesef.ne kadar pratik yaparsanız sütur atma hızınız o kadar artar ve daha da yatkın olursunuz.

    gözlem kısmına gelirsek burası intoksikasyon,yılan -akrep sokmaları gibi vakaların ve servise yatacak hastaların beklediği kısımdır.ilaç intoksikasyonlarında ve zehirlenmelerde 114ü arayabilirsiniz.

    box kısmında ise her zaman belli şikayetlere karşı ön tanılarınız olsun, karın ağrısı ile gelene diyare ve konstipasyonu ilk olarak sorgulayın çünkü hastalar ishal kısmında utanıyor mudur nedir bilmiyorum pek söylemek istemiyorlar.nefes darlığında astım koah ve kalp yetmezliğini sorgulayın,göğüs ağrısında daha da ayrıntıya inebilirsiniz.box tam bir derya deniz , basit üsyeden miyastania krizine kadar her şeyi görebilirsiniz.
    daha önceki arkadaşlarında dediği gibi scrubın önlük kısmının geniş olması size çok şeyler kazandırır , o cepler öyle doluyor ki.

    diğer bölümler hakkında yazılacak şeyler genelde aynı,yukarıda bazı arkadaşlarda belirtmiş ama ben de ilerleyen zamanlarda bir şeyler eklemek istiyorum ;

    en önemlisi de kendinizi hemşirelere ve yeni başlamış asistanlara ezdirmeyin...
  • ilk yapacağiniz is salağa yatmak olsun. bilgisayar kullanmayı bile bilmiyormus gibi yapabilirsiniz. order yazmak veya epikrizler sizin isiniz değil yazmadığınız takdirde tehdit edip uzerinize yuruyen bi serefsiz asistan olursa kı coklar hepsi hemsire deskindeki kizlari kesmek icin butun isi size yukleyebilir oyle bi durumda hemen profa gidip durumdan haberdar ediyorsunuz. vicdanlı bi hocaysa ertesi sabah vizitinde asistanin muma donduğunu goreceksiniz.

    hic bir yerde intornlukteki gibi anamnez alinmiyor ama tanı koymada en yardimci sey de anamnez. sorularinizi gzel secin.

    ilaçların piyasa adlarını ezberleyin. bunun icin ben size cepilac programini oneririm. bir de android icin ornek receteler programi var. kafanızın durduğu anlarda kurtarıcı olabiliyor.

    bu arada ilac girmek zorunda değilsiniz demis miydim?

    ameliyathanelerden kacmayin orasi insanin gercekten doktor olduğunu en cok hissetiği yer. koter kokusunun bok kokusuna karistiği genel cerrahi ameliyathanesi dunyanin en geyik yerlerinden biridir. ekartoru tutarken asistani gorduğunuz tum anatomik yapıları sorarak darlayabilirsiniz.

    hani cok heveslisi yok ama cerrah olmak istiyorsaniz bunu belirtin ve laparoskopi bile yaptiran asistanlar cikiyor.

    doğumhaneler en korkunc yerlerden ve kadın doğum nbetleri en iğrenclerinden. ben kadın doğum istiyordum aslinda ama simdi khd yazmak istersem ellerimi kesin diyorum. khdde iken tus mus hak getire arkadaslar kan kokusuna ve kocalarina kufreden kadinlara alisin.

    tusa cok abanamiyordum ben iki yıl oldu mezun olalı istediğim bi uzmanlik da olmayınca hic kasmadim. pisman da değilim. mecburi korktuğunuz kadar değil kabusunuz olmasin yanı ama o tus illaki kazanilacak o da var.

    ha bi de tum ciftler evlenmeye nikahlanmaya baslicak atamada ayni yere dusmek icin soğukkanli olun.

    asistan olduğunuz da size yapılmasını istemediğiniz seyleri intornunuze yapmayin. bu kadar kolay gecmisi unutmayin
  • söylediğiniz şeylerin hepsini asistan iken intörnünüze yaptıracağınızı unutmayın. salağa yatmaya çalışmayın, unutmayın karşınızdaki asistanda bu yollardan geçti ve aklınızdaki bütün ibnelikleri de biliyor.
  • -ilk aylar 'elime mi yapışcak ben yaparım canım' havasında dolaşacaksınız. dolaşmayın.(bkz: şevkle çalışanı zevkle sikerler)
    -kan aldırmak istemeyen veya acemi misin sana muayane olmak istemiyorum diyen hastayı direkt bırakıp gitmeyin. salak mısınız oğlum tecrübeniz olmazsa ilk kimden başlayabilceniz? hasta yönetimini iyi öğrenin.
    -personel işlerini personele yaptırın. biliyorum bu dünyanın en zor şeylerinden biri. ama tutanak tutuyoruz sizin hakkınızda öğrenciler olarak derseniz o da geri adım atabilir.
    -bazı zeka özürlü asistanlar kendi kişisel çalışmaları için 'şu kanları şuraya teslim et' veya 'bugün de idrarı sen teslim eder misin' dediğinde hayır diyebilin. evet dediyseniz de 2 saat tus çalışma arası veya kafede takılma arası verip telefonunuzu sessize alın. hiçbir şey olmaz. asistan sizi gönderdiğine göre işleri yapma konusunda kendisine oldukça güveniyor demektir. korkmayın.
    -arkadaşlarınızın ne kadar alçak olabileceğini gözlemleyin. görev dağılım listelerinde her zaman usulsüzlükler yapan birkaç çakal vardır. hakkınızı yedirmeyin. hangi kız hangi bölümdeki asistanın sevgilisi ve bu şekilde kendine ne gibi avantajlar sağlıyor iyi gözlemleyin. şu an banane diyebilirsiniz. üzerinize o arkadaşınızın da iş yükü binince anlarsınız.
    -crocs almak zorunda değilsiniz. scrubs almak zorunda değilsiniz. zorundaymış gibi gösteren dangalaklara bakmayın. kendi şartlarınıza göre davranın.
    -yemekleri mümkünse öğrenci yemekhanesinde yiyin. ara zamanınızı uzatmış olursunuz. zira gitmezseniz dinlen diyen olmuyor. eşek gibi çalıştırıyorlar.
    -off yapın. bazı öğretim üyelerinin 'of yapmayın muayene yapın muayene!'diyip -sanki bunu diyen kendisi değilmiş gibi -sizi kendi için sekreter gibi çalıştırmasına izin vermeyin.
    -gereken her şeyi dekanlığa dilekçe ile şikayet edebileceğinizi unutmayın. yönetimin çoğu usulsüzlükten haberi olmuyor.
    -hastalara iyi davranın. yok sizin anneniz de olabilirdi goygoyu bir yana, siz, bu işi yapmak için yetiştiniz. mesleğinizin gereğini yapın. şirret hasta yakınlarıyla tartışmaya girmeyin yeter.
    -tıp dışında bir şeyler yapmayı düşünün. her şey tus demek değil. bu ülkeyi içinde bulunduğu koşullardan kurtarabilecek kapasitede olduğunuzu unutmayın. her koşulda halkı eğitmeye çalışın. onların seviyesine inmeyin, kendi seviyenize çekin.
hesabın var mı? giriş yap