internations

• avrupa'da kucuk bi sehire expat olarak tasindiktan sonra, bi arkadas tavsiyesi ile uye oldum buraya. birkac hafta oldu, pek zaman ayirmadim su ana kadar fakat ilk gozlemim su ki londra, paris gibi hatiri sayilir expat nufusuna sahip sehirlerde guzel aktiviteler olmakla birlikte kucuk bi sehirdeyseniz ve bulundugunuz bolgede fazla uye yoksa oyle uye oldugunuzla kalma ihtimaliniz yuksek. biraz zaman ayirip kurcalamak, nerede kim/ne var goz atmak gerekiyor belki de, ileride bana faydasi dokunan bi noktasini bulursam eklerim.
• tesadüfen web sitesine denk geldiğim, biraz araştırdıktan sonra couchsurfing kafasına benzer bir yermiş burası hadi üye olayım diye form doldurduğum ve ertesi gün gelen red mesajıyla dumur olduğum sosyalleşme zamazingosu.
  
  içerden tanıdığınız varsa davet etsin, yoksa ne haliniz varsa görün gibisine bir mesajla reddetmişler sağolsunlar. insanın gözünün önünde bir an damsız almıyoruz birader diyen bir bodyguard canlanıyor. o değil de en çok da apaçi muamelesi görmek koyuyor be adama..
  
  burdan tüm içerdeki tanıdıklara selam ederim ^*
• uluslararası ve davetiyeli belki seviyelidir, turistlerle ingilizce harici yabancı dillerimi geliştireyim, belki bir iki medeniyet insanıyla tanışır sosyalleşiriz(!) diye üye olup bir dolu türk pokesine maruz kaldığım ortam.
  enteresan.
• yurtdisinda calisanlar icin guzel bir sosyallesme platformudur kendisi. buradaki cogu insan da sizin gibi expat oldugundan, yeni insanlarla tanisip kaynasmak daha kolaydir.
• valla davetiye olayı yalan olsa gerek çünkü az önce elimi kolumu sallaya sallaya üye olduğum sitedir.. ya da belki benim bulunduğum yerde eleman azlığından direk almışlardır bilemeyeceğim..
• bir arkadaşımın ısrarıyla neredeyse 2 yıl önce üye olduğum, fakat hiç bir aktivitesine katılmadığım hiç kimse ile tanışmadığım platform. en azından şu singles party olayına katılmak lazım sanırım.
• sakın kredi kartı verip albatros malbatros hesabı ile uğraşmayın. çatır çatır sorgusuz sualsiz paralar çekiyorlar kartınızdan. sonra geri almak için uğraşıp durursunuz...
• kiev'de organize edilen eventler son zamanlarda ukraynali kizlarin avrupa ve amerikali zengin koca bulmaya calistigi organizasyonlar haline donusmustur. ayrica turkler tarafindan kesfedilmesi ile elit bir vkontakte halini almistir.
• kievde organize edilenler; ukraynali kizlarin koca bulmak amaciyla geldigini goren 70 yas ustu amerikali ve kanadali ihtiyarlarin akin ettigi eventler haline gelmistir. eskiden cok turk olmaz iken, simdi ipini koparan turklerin de katilim yapmasiyla, elimizi ayagimizi cektigimiz organizasyon olmustur. adam 2 gunlugune turist olarak kiev`e geliyor, nerden biliyor, nasil haber aliyorsa kendilerini internations eventinde amerikali ve kanadali rakipleriyle mucadele ederken goruyoruz.
• "yabancı sevgili" isteğinin erkeklerimiz ile sınırlı kalmadığını kanıtlayan sitedir...
  
  kendi fotoğrafımı, kendi mesleki ve eğitim bilgilerimi paylaştığım bir profil oluşturdum. memleket hariç, tüm bilgiler kendime ait. sadece milliyeti "türk" yerine "ingiliz" yaptım; türkiye'de yaptığım herşeyi, ingiltere'de yapmaktaymışım, türkiye'ye geleli sadece 1 hafta olmuş gibi gösterdim... sonuç mu?
  
  normalde, iki elin parmaklarını geçmeyen mesaj aldığım; "twinkle" * gönderdiğinde küfretmişsin gibi tavır koyanlar ne mi yaptı?
  
  sadece ilk günün sonunda, aldığım twinkle sayısı 20'yi geçti... 3 tanesi mesaj atarak doğrudan telefonunu verdi... evine davet eden mi, dışarıda kahve içmeye çağıran mı dersin, ilk günün sonunda, haftasonu için 4 randevum var... telefonda konuştuklarım ile, oyunculuğumu da kullanarak hafif bir aksan, hafif bir "yavşak ingiliz" modunda şakalar sonucu, yaşları 20 ile 40 arasında değişen, güzel yurdumun, normalde "burnundan kıl aldırmayan" güzelim kadınları, o yavşak şakalara "bayıra karşı yatır beni, tırmala beni, kaşı beni" tadında yanıtlar verdiler...
  
  gel gelelim, ilk günün özetine değinecek olursak, bu deney bize, zaten bildiğimiz iki şeyi yeniden öğretti:
  
  1) efendi adam olmak, nazik, kibar davranmak, karşı cinste prim yapmıyor; piçin önde gideni olacaksın... her zaman, ve asla vazgeçmeden...
  
  2) o piçlik de her zaman kurtarmıyor... "ille de roman olsun, ister çamurdan olsun" demişler ya, o hesap... ille de yabancı olacaksın... "dur bakalım, neler olacak?" edasıyla, hatunlardan birine, "yalnız yaşıyorum, cumartesi gecesi benden kalırsın" cevabını aldıktan sonra, "ya, aslında ben türk'üm biliyor musun, durum da böyle böyle.." diye açıklama yaptıktan sonra; o zamana kadar ki tüm şakalara yılların azgınlığı ile karşılık veren hatun kişisi, "türk erkekleri karaktersiz, terbiyesiz, şöyle, böyle" diye ağzına geleni saymaya başladı... 5 dakika önce, söz konusu şakalara kendi verdiği cevabı unuttu tabi, yazık...
  
  velhasıl, "kezbanlık" zor zanaat... yazık güzel yurdumun, güzel kadınlarına...
  
  (bkz: kendim ettim, kendim buldum)
  
  aslında daha diyecek çok şey var ama, ilk günün sonunda bu kadar paylaşım ve gözlem yeterli olacaktır...