• artik ilk icat edildigi zamanki cikis noktasi amacina geri donmus, amerika'nin ana yapisini kontrol ettigi, tum dunya genelinde devletlerin elinde oyuncak olan, resmi kurumlarin ve sirketlerin istedigi gibi yonlendirdigi, insanlar veya ozgurluk icin degil askeri, istihbari, resmi isler icin kullanilan, siradan insanlarin sadece "filmlerde bulunan gurultulu onemsiz fon kalabaligi" halini aldigi mecra, platform, mekanizma, zamazingo.

    evet sasirticiymis gibi gozukse de internet bu dusuncelerle icat edilmisti zaten, o yuzden bir sikinti yok bu konuda. sadece bir zamanlar kafasi genis (koca kafa manasinda degil, ozgur dusunen ve zeki manasinda) bir takim kimliksiz kisiler zorla serle (amerikan resmi ve askeri aglarina baglanarak, sirketlerin ve universitelerin hatlarini ve bilgisayarlarini kullanarak) interneti bugun su an sizin bildiginiz, kullandiginiz hale getirmisti. evet yani su an kullandiginiz sekliyle internet icin tesekkur etmeniz gerekenler icat edenler veya sirketler/devletler degil. o zamanlar bu potansiyeli gorup dunyayi istedigi gibi sekillendiren, bilgi zeka ve ogrenme durtusu disinda hicbirseye sahip olmayan bireylerdir. eger onlar olmasaydi bugun gundelik hayatin parcasi haline gelen internet sistemi olmazdi.

    bilerek kimliksiz kisiler dedim yukarida, cunku dunyanin cesitli ulkelerinden, ogrenci, issiz, universiteli, muhendis, yazar, programci, sanatci karaktere sahip kisiler universitelerin aglarinda hatta cok onemli amerikan devlet kurumlarinin izinsizce toplanir, hangi ulkeden, hangi isme sahip oldugu, kac parasi oldugu, kadin mi erkek mi escinsel mi oldugu, egitim duzeyi bilinmeden, nick kullanarak, yani sadece karsisindakinin dusuncelerine gore, hicbir onyargi olmadan bir araya gelip sohbet ederdi.
  • buradan sonra bir sure kontrol edilemeyen internet tamamen farkli ve yeni bir sekilde evrimlesti, insanlarin birbirleriyle gundelik olarak iletisim kurabilecegi bir baglanti haline geldi, yani bugun bilinen internet seklinin temeli atildi. atildi ama bir taraftan da "insanlarin kontrol altinda tutulmasi gerektigi" dusuncesiyle hareket eden dunya devletlerin tedirgin etti. cunku insanlarin birbirleriyle ozgurce, sansure tabii olmadan, yonlendirilmeden iletisime gecmesi ve bunun ne sekilde gerceklestiginin bir kaydi olmamasi cok korkutucu bir durumdu onlar acisindan. boylece sorgulanabilirlikleri artmis olacakti. iste bu sebeple bir sureligine dustukleri gaflet uykusundan uyanip hemen onlem almaya basladilar.

    oncelikle olan biteni kaydedebilmek icin internetin ana yapisi olan "bir merkezden bagimsiz calismaya devam eden ag" sistemini caktirmadan degistirdiler, bunun en kolay yontemi devasa telekomunikasyon sirketleri ve yazilim devleriyle is birligi yapip internetin akisi icin tek elde toplanan devasa server sistemleri kurmakti. bu sayede gorunuste mudahale edilemeyen ve "nukleer saldirida bile calismaya devam edecek olan" internet belirli ulke ve sirketlerin akisini kontrol ettigi bir yapiya donustu. nukleer saldirida bile calisacagi iddia edilen sistem basit telekomunikasyon kablo kopmalari, sirketlere yapilan siber saldirilar sonucunda bile islemez olabiliyordu. iste bu bile kendi basina internetin bagimsiz yapisindan belirli merkezlerden kontrol edilen yapiya donusmesinin kanitiydi ama artik hersey cok daha kolay hasiralti edilebildiginden ciddi bir yanki olmadi bu geciste.

    kontrol altina almanin ikinci ayagi "ortalama dunya insanlari"ni bu kontrolun onlarin yararina oldugu konusunda ikna etmekti. tabii ki bunun en kolay yontemi korku olacakti. internet varolmadan once bile fazlasiyla varolan istismar, cinayet, hirsizlik, hakaret gibi konular kamuoyuna adeta birer dehset hikayeleri olarak tasindi goz onune. birileri cocuklari istismar edebilir, internetten tanisip cinayet isleyebilir, calisip kazanilan paralari banka hesaplarindan/kredi kartlarindan bosaltabilir, hakaret ederek psikoloji bozabilirdi. internet cikmadan once de milyonlarca ornegi yasanmis vakalar abartilarak kamuoyuna sunuldu, korkutuldu ve cozum sunuldu. herkesin iyiligi icin olan biten seyleri kayit altina almak gerekirdi, buna kim niye itiraz etsin ki degil mi ama? ne? bir itiraziniz mi vardi? yoksa siz de bu suclari isleyenlerden miydiniz, eger oyle degilseniz niye istemiyordunuz ki?

    boylece yavas yavas tekrar "insanligin sahipleri devletler ve sirketler" tarafindan ele gecirildi internet. interneti bugunku internet yapan "sadece dusuncelerin varoldugu platform"lar yavas yavas tehlikeli alan ilan edildi. interneti bize armagan eden o kimliksiz kisilerin birbirlerini dusunceleriyle kucakladigi sistem nick altina saklanmak oldu. korkacak birseyi olmayan niye saklansindi?
  • boylece insanlarin birbirini cinsel kimligiyle, irkiyla, yasam standartiyla, aksaniyla, diliyle, diniyle, parasiyla, daha tanimadan yargilamaya basladigi gercek dunyaya hosgeldiniz. evet internetin buyusu kaybolmus, adeta gercek dunyanin kopyasi olan kavga ve gurultuden gecilmeyen, bilgi yerine siddetin prim yaptigi, cok bagiranin hakli oldugu, arkasina yasa gucunu alanin borusunu otturdugu, ne yapilip yapilamayacagina devletlerin karar verdigi bir olusuma donusmustu internet ama yetmezdi. hazir dunya genelinde gencleri bu kadar kendine cekmis bir yapi varken neden bu yapi insanligi gutmek icin, deney faresi gibi kullanmak icin, her saniyelerini kendi istekleriyle adeta kosa kosa, one cikmak icin kendilerini paralayarak kayit altina vermeleri icin, yedikleri yemekten yattiklari yataga kadar kontrol edilebilir ve kayitlanabilir sekilde paylasmalarini saglamak icin, onlari programlamak icin kullanilmasindi?

    boylece her nedense hep basit sekilde baslayip devlet destegi ile devasa "insan vitrini"ne donusen sosyal aglar icat edildi, koskoca interneti kendi basiniza tarayip yorulmayin diye daha siz leb demeden corum'un fiziki haritasini onunuze getiren arama motoru ortaya cikti. bunlarin hepsi ucretsizdi, karsiliginda sizden yalnizca "birazcik bilgi" istiyorlardi, ama emin olun sadece "reklam" veya "istatistik" icin kullaniliyordu bu bilgiler, asla kayit altina almak icin degil.

    bir kisim akli basinda kisi sesini cikarmaya calissa da kimse dinlemiyor, insanlar yedigi yemegin resminden odasindaki esyalarin dokumune, yasadigi iliskinin detaylarindan kimlerle ne kadar arkadaslik derecesi olduguna kadar seve seve ve adeta birbirleriyle yarisircasina paylasiyordu. cunku bunlar begenilirse taninacakti, fenomen olacakti, unlu olacakti. boylece kendilerini uyarma calisanlara, ozgurluklerinin, kisisel bilgilerinin kisitlandigini, kayit altina alindigini, yonlendirildigini soyleyen kisilere "offf sanane be salak" tarzinda cikistilar insanlar, cunku niye ozel kalmaya, gizlenmeye calissinlardi ki? gizlenecek birsey mi vardi? korkacak birseyi olanlar isterdi boyle seyleri degil mi? gorulecegi uzere birkac paragraf yukarida anlattigim aynen gerceklesmis, insanlar programlanmis, sirketlerin ve devletlerin sozlerini birebir ictenlikle kendiliginden tekrar eder olmustu.

    bir zamanlar dunyanin her yanindan resmi kurumlarin aglarini kullanip chat odasi ortami olusturan, sectikleri nick'lerle sadece dusuncelerin ve bilginin varoldugu bir ortam olusturan, insanlarin cok uzak mesafelerden birbirleriyle tanisip fikir alisverisinde bulunabildigi ortamlari olusturan yani bilinen manasiyla internetin meydana gelmesini saglayan o guzel cocuklarin yaptiklari artik tipki 70'lerde oldugu gibi suc sayilmaya baslandi. fiili olarak internette anonim kalmayi istemek suc olarak algilaniyor ve ortadan kaldiriliyor.

    isin en komik yani ise, internet denilen seyin aslinda bir sistem degil felsefe oldugu gercegi. yani insanlar birbirleriyle cesitli araclarla iletisim kurmak istedigi muddetce tamamen yeni, ozgur ve bagimsiz olarak alternatif internetler ortaya koyabilir, bunun icin telefon, radyo dalgasi, uydu sinyali mektup vesaire kullanabilir. yani su anki durum kader degil. ama tam su an, su yaziyi okudugun ve omrunden bir daha donmemecesine gecip giden su paha bicilmez anda yuz milyonlarca kisi "resmimi begensenizeeeee:(", "i am at kasap" seklinde gonullu olarak deney faresi toplumlari veritabanina katkida bulunuyor. arama motoru'nu "muthis kolaylik" olarak kullaniyor ve kendi hakkindaki bilgileri seve seve bir daha silinmemecesine kaydettirmek uzere dev sirketlere, dunya istihbarat devlerine yolluyor.

    anonymous'un nsa sistemine sizdiktan sonra soyledigi gibi; "hepiniz rahat olun internetin yedeklemesini almislar".

    aslinda genelde yazdigim her yaziyi espirili sekilde bitirmeyi severim ama bu konuda icimden gelmiyor. insanligin ozgur ve sadece dusunceleriyle deger gorecegi bir ortami hicbirsey talep etmeden olusturan o gecmisin koca kafali genclerine uzuluyorum cunku, ozgurlugun son hamlesi de sistem tarafindan basariyla bertaraf ediliyor insanlarin el birligi ile. tebrik ediyorum.

    durumu olmadigi icin okuyamayip "baba beni okula gonder" sarkisi soyleyen bahtsiz cocuklara ozet: oku.
  • sosyal medya denen kallesce tanim uzerinden kendisine muthis zekice bir sansur darbesi de vurulmus alet, olusum, kavram. detay icin; (bkz: #39715852)
  • internet etkisi üzerine:

    çarpıcı bir teknolojik gelişme halindeki dünyada hiç kimse gelecekte neler olacağından emin olamamaktadır. çoğu kimse interneti 20. yüzyılın bitiminde ortaya çıkan yeni küresel düzenin bir işareti olarak görmektedir. internetteki değiş-tokuş siberuzayda gerçekleşmektedir. siberuzay interneti oluşturan bilgisayarlardan oluşan küresel ağın biçimlendirdiği etkileşim mekanı anlamına gelmektedir. siberuzayda biz artık insanlar değil, birbirimizin ekranındaki mesajlarız. internet insanların kimlikleri, kadın ya da erkek olup olmadıkları ya da nerede oldukları hakkında hiçbir kesinlik sağlamaz. internetle ilgili ünlü bir karikatürde, köpeğin biri bilgisayarın önünde oturmaktadır. alt yazıda şöyle bir yazı yazar: "internet hakkındaki en harika şey kimsenin sizin köpek olduğunuzu bilmemesidir."

    internet -küresel ve yerel olan arasındaki sınırları belirsizleştirerek, iletişim ve etkileşimde yeni kanallar açarak ve giderek daha fazla günlük işin online olarak halledilmesini sağlayarak- günlük yaşamın dış hatlarını dönüştürmektedir. ancak toplumsal dünyayı keşfetmeye dair yeni ve heyecanlı fırsatlar sunmakla birlikte internet, insan ilişkilerinin ve toplulukların altını oyma tehdidi de taşımaktadır. "enformasyon çağı" bugün yine ilk evrelerindeyse de çoğu sosyolog internetin ge. modern toplumlardaki karmaşık içerimlerini tartışmaktadır.

    internetin toplumsal etkileşime etkileri hakkındaki görüşler iki genel kategoriye ayrılmaktadır. bir tarata online dünyanın yüz yüze etkileşimleri artıran ya da destekleyen yeni bir elektronik etkileşim biçimini beslediği fikrinde olan gözlemciler bulunmaktadır. yurt dışında çalışan, okuyan kimseler, ülkelerindeki arkadaşları ve akrabaları ile internette düzenli iletişim kurabilmektedir. mesafe ve ayrılık daha katlanılır hale gelmiştir. internet yeni ilişki biçimlerinin gelişmesini de sağlamaktadır. "adsız" online kullanıcılar sohbet odalarında buluşabilmekte ve müşterek ilgi alanlarındaki konuları tartışabilmektedir. kurulan bu siber temaslar zaman zaman gerçek elektronik arkadaşlıklara ya da yüz yüze karşılaşmalara dönüşebilmektedir. çoğu internet kullanıcısı, dış dünyada yer aldıklarından nitelik açısından farklı bu canlı online toplulukların bir parçası haline gelmektedir. interneti insanların etkileşimine olumlu bir katkı gibi gören toplumsal bilginler, onun insanlar arasındaki toplumsal ağları zenginleştirdiğini ileri sürmektedir.

    öte yandan herkes interneti bu kadar hevesli kabullenmemektedir. insanlar giderek daha uzun zamanlarını online iletişim kururak harcadıkça ve günlük işlerini siberuzayda idare ettikçe, dış dünyada birbirleriyle etkileşimde bulunmak için belki de daha az zaman harcayacaklardır. yani, internet teknolojisi yaygınlaştıkça toplumsal soyutlanma ve parçalanmalarda artış olacak. evlerde internete erişimin artmasının insanların aileleri ve arkadaşlarıyla daha az "nitelikli zaman" geçirmelerine neden olacağı ileri sürülmektedir. internet iş ve ev arasındaki sınırları belirsizleştirdiği için ev içindeki yaşama tecavüz etmekte, çoğu çalışan e-postalarını kontrol ederek gün içinde evde de saatlerce çalışmayı sürdürmektedir. insanlarla irtibat azalmakta, kişisel ilişkiler bozulmakta, tiyatro ve kitap gibi geleneksel eğlence biçimleri bir kenara itilmekte ve toplumsal yaşamın dokusu zayıflamaktadır.

    peki bu karşıt görüşler nasıl değerlendirilmeli? elbette, tartışmanın her iki tarafında da haklı yanlar bulunmaktadır. kuşkusuz internet ufkumuzu genişletmekte ve başkalarıyla irtibat kurmak için emsalsiz olanaklar sunmaktadır. ancak, çılgın yaygınlaşma hızı, insanların etkileşim kurdukları geleneksel biçimlere meydan okumakta ve onları tehdit etmektedir. internet toplumu kökten bir biçimde insanların evlerinden nadiren çıkmayı göze aldıkları iletişim yeteneklerini yitirdikleri parçalanmış kişilik dışı bir aleme mi dönüştürmektedir?

    bu pek olası görülmüyor. yaklaşık 50 yıl önce benzer kaygılar medya sahnesine çıktığında da dile getirilmişti. 1950'lerdeki amerikan toplumunun etkili sosyolojik çözümlemesi olan "yalnız kalabalık"da* david riesman ve arkadaşları, televizyonun aile ve toplumsal yaşam üzerindeki etkileri hakkında kaygılarını dile getirmişlerdir. bazı korkuları çok yerindeyse de televizyon ve kitle iletişim araçları toplumsal yaşamı birçok yönden zenginleştirmiştir.

    daha önce televizyonda olduğu gibi internet de hem umut hem kaygı uyandırmıştır. siberuzayda kimliklerimizi yitiriyor muyuz? biz mi bilgisayara teknolojisine, yoksa o mu bize egemen olacak? insanlar anti sosyal çevrimiçi bir dünyaya mı çekiliyor? bu soruların neredeyse hepsine hayır cevabını verebiliyoruz. eğer insanlar başkalarıyla her zamanki gibi bir araya gelebiliyorlarsa görüntülü görüşmeyi kullanmamaktadır. yöneticiler eskiye oranla çok daha fazla elektronik iletişim biçimlerine sahiptirler. aynı zamanda yüz yüze iş toplantıları da artmaktadır.

    manuel castells'e göre internet gelişmesini sürdürecektir çünkü diğer ağların gelişmesine de katkı sağlıyor. castells'e göre ağlar çağımızın örgütsel yapısını tanımlamaktadır.

    ağların doğasında var olan esneklik ve koşullara uyum sağlama yeteneği örgütlere ussal ve sıra düzene dayalı örgütlere oranla muazzam avantajlar sağlamaktadır. castells, internetin işletmelere, merkezsiz ve son derece karmaşık etkinliklerin küresel eş güdümü yeteneği sağladığını iddia etmektedir. internet bireyler için yeni iş ve serbest çalışma bileşimlerini, bireysel ifade, işbirliği ve sosyalliği olanaklı kılmaktadır; siyasi eylemcilere ise birleşme, eş güdüm ve mesajlarını dünya çapında yayma fırsatı vermektedir.

    kaynak: anthony giddens

    he bir de olumlu ya da olumsuz tüm etkilerine rağmen son olarak: #internetimedokunma
  • türkiye'de, gün itibariyle, islami şartlara göre kesilecektir!
  • -nasıl bilirdiniz?
    +iyi bilirdik.
    -gömün!
  • insanlık tarihindeki en önemli gelişmedir.
hesabın var mı? giriş yap