• gazı kaçmış kola gibidir, tat vermez.
  • amsız kadın gibidir. herşeyi yaparsınız ama giremezsiniz.
  • evden çıkamayan cezalı çocuk gibidir. ne sokağa adım atabilir ne caddeleri gezebilir ne de arkadaşlarından haber alabilir. kendisine izin verilen alan dahilinde zaman geçirmeye mecburdur.
  • adi gecen makinanin hayat damarlarindan biri kopmus demektir.
  • hele bir de sonradan engellendiyse, onun engellerinin olmadığı zamanlarda beraber yaptığınız sörfleri çok özler, anarsınız. eliniz arada mozillayı tıklar, hatta araç cubuğundaki ekşiyi tıklar ana sayfa gelmesini beklemeden. ama istediğiniz sayfa açılmaz, açılamaz.
  • hayat damarlarından en kıymetlisi kopmuş bilgisayar.

    böyle bir bilgisayar sefiller filminde başrol oynayabilir; sıcak yaz günlerinde yelpaze, havanın erken karardığı kış günlerinde el feneri niyetine kullanılabilir. bir nevi sim kartsız cep telefonuna benzer. klasörlerinde, menülerinde, program ve oyunlarında ilk zamanlar şevkle gezersiniz, ama sonraki zamanlarda ise bunlar arasında debelenir durursunuz.

    akşam misafirliğe gittiğim evde yaldır yaldır parlayan, uzaktan bakılsa bile "abi ben buradayım" diyebilecek bir laptop görmem, haliyle beni sevindirdi. "ev ahalisi kendi arasında sohbet ederken, laptopu şevkatli kollarıma alır, hem net deryalarına dalar hem de ekşi'de temize çekmem gereken yazılarımı toparlarım" diye düşüncelere daldım. ama laptopu kucağıma almamla birlikte bunların hepsi sükutu hayal oldu. laptopta internetin olmadığını ve evin hava sahasında herhangi bir kablosuz bağlantı izine rastlanmadığını gördüğümde, şevkatli kollarımla laptopu tokatlamamak, hışımla mutfağa gidip laptopu tava niyetine kullanmamak için kendimi zor tuttum. o zor anlarda, masaüstündeki cc cleaner ile bilgisayarı temizlemeyi düşündüm, "bırak pis kalsın" dedi içimdeki ses. evrende yalnız olup olmadığımızı falla belirlemek istedim, "fal senin neyine dümbükcan" diye homurdandı içimdeki ses. aklıma bir şey gelmeden öylesine söylenmek istedim, içimdeki ses bu sefer de "kısa kes aydın havası olsun" dedi. ben de bunlardan sonra laptopu önümdeki sehpaya bıraktım ve tüm akşam boyunca vista'nın türlü türlü ekran koruyucularına baktım durdum. şimdilerde, gözlerimi kapattığım anda bile hareket eden balonlar, kurdeleler, auroralar görmeye başladım. nasıl uyayacağımı hiç bilmiyorum.
hesabın var mı? giriş yap