• yapısal bir değişim yoluna gidilmezse yakın bir zamanda en önemli misyonu dışında kategorize edilebilecek gazetecilik.

    asıl mecrası yazılı basın olan gazetelerimizin aynı isimlerle kurmuş oldukları internet sitelerini yakın bir zamana kadar gerçekten haber edinme amaçlı kullanırdım. şimdilerde ise canım sıkılırsa biraz vakit geçirmek için o da en fazla bir kaç dakikalığına bakıp geçtiğim sitelere dönüştü büyük bir çoğunluğu.
    seksi fotoğrafları için tıklayınız ucubeliği de yeni bir boyut kazandı, artık;
    ''şimdinin güzelleri yakışıklıları gençliklerinde tam bir maymundular... aha! bunlarda fotoğrafları''
    '' bu çirkin ördek yavruları acaba hangi ünlülerin çocukları''
    '' nerden nereye... bir zamanların seks sembolü yıldızıydı şimdi götü düştü... bak bak şu fotolara... yağlara... selülitlere''
    ''photoshop sen nelere kadirsin...''
    '' bak bak burda da bisikletten düşen adamların resmini galeri yaptık.... şurda da afişlerdeki çıplak kadınlara bakan çocukların resimleri... bu tam bir klasik, yanındaki kadının memelerine bakan adamların galerisi bu da''

    tamam bunlar çok izleniyor hit alıyor olabilir de gazetecilikle ne alakası var... hadi bi kere yayınladın o görüntüleri de ertesi hafta aynı galerileri niye gene anasayfadan giriyorsun? herhangi bir haberi ertesi hafta tekrar giriyor musun anasayfadan? ya da gerçek gazetende yayınlamış olduğun bir haberi aynı şekilde başka bir gün yayınlıyor musun?

    ayrıca adam gibi okunabilecek değerde olan haberleri de cümle cümle parçalayıp 8-10 hamlede okutma gayretleri peydah oldu. yanına bırakılan fotoğraflarda fotoğraf olsa canım yanmayacak, bazen konu ile ilgili fotoğraf bulunamıyor google’den, yerine kırmızı büyük fontlu başlıklar ekleyip fotoğrafsız galeriler bile hazırladıkları oluyor.

    son dönemin favori uyanıklığı ise ‘’şükrü saracoğlu’nda iki gol var… biri sana biri bana’’ veya ‘’başbakan dedi ki…’’ tarzında gösterip elletmeme haberciliği. bazen iki üç tıklamada bile asıl habere ulaşamıyorsunuz. o da yetmiyor dakikada bi kaç kere sayfa kendi kendine yenileniyor ki bu son açgözlülüğü de anlamış değilim, teknik olarak getirisi vardır elbet.

    bunlar gibi onlarca örnekle çoğaltılabilecek anlayış elbette ki gazetecilik ahlakından yoksundur. belki kısa vadede bu yayın organlarını en çok tıklanan siteler listelerinin üst sıralarında tutarak yaptıklarını kendi mesleki anlayışlarında yaptıklarını mübah gösterebilir ama yarın öbür gün listeleri zorlayacak bir kaç porno sitesi türerse artık kimin kıçını başını yayınlayarak rekabet etmeye çalışırlar bilemem. ki bu aç gözlülükleri asıl mecraları olan yazılı basına da olan güveni ve saygıyı azaltıyor. kendilerini internetten tanıyacak olan yeni nesillere bunların bayilerde gazetelerine rastlamak, bizim kuşağın ‘’günlük siyasi playboy gazetesi’’ ne denk gelmesiyle aynı şaşkınlığı yaratacaktır.
  • türkiye'nin bir türlü geçiş yapamadığı ve ikiyüzlülüğün hakim olduğu çarpık bir kültüre sahip olduğu için bu gidişle de kolay kolay geçemeyeceği gazetecilik türü.

    şöyle örnekleyelim.

    elimizde bir gazete var, gazetemiz yayın hayatına özgür basın, özgür gazetecilik sloganıyla başlıyor diyelim. bu gazete, ilk süre zarfında 100 bin tiraj yapıyor. ancak zaman geçtikçe, halkımızın okuma kültürünün eksikliğinden olsa gerek, tiraj hızlı bir düşüşe doğru devam ediyor.

    haklı olarak, zarar etmeye başlayan gazete, daha az masraflı ve daha çok ilan/reklam alabileceği bir alana yöneliyor: internet. burada da tiraj kadar önemli olan şey alabileceği tık. tık alamazsa para da kazanmıyor, para kazanamayınca editörlerini, muhabirlerini işten çıkarmak zorunda kalıyor.

    bu dengeyi tutturabilmek için ne kadar tık, o kadar ekmek düsturuyla yola devam edilmek zorunda kalınıyor. ancak ikiyüzlü halkımız ister flaş haber olsun, ister özel haber olsun, bunlardan çok victoria's secret modelinin şok fotoğraflarına daha fazla ilgi gösterdiği için, gazete gelirini haberden çok galeriden kazanıyor.

    açıp bakalım, türkiye'nin en iyi gazetesi olarak lanse edilen üç gazeteye, en çok okunan haberler ne erdoğan ile ilgili mevzu, ne suriye savaşı ne de yaklaşan ekonomik kriz. varsa yoksa pamela'nın memeleri, kardashian'ın götü. hatta bu haber, kendisinden sonra gelen ikinci haberi üçe, dörde katlıyor tık sayısında.

    fakat reklam veren, yani gazeteye para getiren şirket, bununla da yetmiyor, daha fazla tık alınması gerektiğini yoksa reklam vermeyeceğini söylüyor. para kazanmak zorunda kalan gazete de, siteyi boylu boyunca galerilere döşüyor.

    bunların olmaması için ne yapmalı?

    türk halkı, içinde bulunduğu ikiyüzlülükten kurtulmalı en başta. sadece başlık ve spot okuyarak haber okuduğunu zannetmemeli. ya da internetten göz gezdirdiği zaman "gazete okuyorum" diye geçinmemeli. zira internette okunan gazete ile gazetenin yazılı basımı farklı.

    ama sorsan birgün'ü de, evrensel'i de, radikal'i de okuyor pezevenk.

    ulan madem okuyorsun, bu üç gazetenin tirajı neden 35 bini geçmiyor? sözümona solcular en çok okuyan kitle bu ülkede ama soldan yana gazeteler, bırak takvim'i güneş'i, şok'u bile geçemiyor. sonra da internet gazeteciliğine laf ediliyor.

    efendim, internet gazeteciliği gelişen teknolojinin yadsınamaz bir sonucu. gel gör ki, senin okuma alışkanlığın yoksa, uzun metin var diye göz gezdirip kaçıyorsan, kim kardashian'ın amını haber sitesinde gördüm diye üzülmeyeceksin.

    zira öyle göte böyle yarak.
  • hitlerimizi nasıl arttırırız gibi abuk bir mantaliteyle çalışıyor hepsi..

    hürriyet,milliyet, vatan, habertürk vb..

    mantık şöyle işliyor..

    ana sayfa'dan (manşetten) sadece yazıdan oluşan bir haber.. (86 punto, mümkün olan en dikkat çekici şekilde)

    "bu yıl memura zam kapıda!!!!"

    içine bir tıklıyorsunuz,

    "guatemala hükümeti, memurlarına bu sene %6354651 oranında zama yapacağını açıkladı.."

    küfretmek istiyorum, ama değmez diye korkuyorum..
  • 5 milyonluk bir şehirde yaşayanlar için hayati bir tehlike söz konusu olduğunda bile önemli olan sadece ama sadece tıklanmaktır.

    kafanıza kafanıza tıklanasıcalar.

    haberin manşeti: http://img163.imageshack.us/img163/7862/buil.jpg
    haberin içeriği: http://img801.imageshack.us/…mg801/4892/ankaraj.jpg
  • gün itibarıyla mehmet ali birand'ı ölmeden mezara koymuştur.
    "mehmet ali birand öldü" yazarak google'da arama yaptığınızda onlarca haber görebilirsiniz.
    "ilk vermek", "doğru vermek"ten önemli hale gelmiş. empati herkese lazım.
  • turkiye'deki orneklerinin kalitesizligi yuzunden gundemi daha hizli, net ve farkli goruslerle beraber eksisozluk uzerinden takip etmeme neden olan gazetecilik turu.
  • geçekten gazetecilik yapmaya çalışan bir bölümün yanı sıra "arda-sinem çifti 'fazla seks'ten 10 bin tl kazandı" şeklinde anlamsız başlıklar atan diğer bir bölüm var ki, kurunun yanında yaş da yanıyor!!
  • halkı gerizekalı yerine koymaktır. anladık ali babacan'ın ne demek istediğini 3 kere yazmanıza gerek yok.
  • geldiği nokta şudur.
hesabın var mı? giriş yap