into the night

• --- spoiler ---
  
  türklere ırkçılık yapan italyan adamın türkiyeden gelen güneş ışığında ölmesi yönetmenin bile farketmediği bir detaydır
  --- spoiler ---
• --- spoiler ---
  
  osman’ın ayaz’ı uçaktakilere ihbar etmesiyle bir kez daha arapların ihanetine uğramış bulunuyoruz.
  
  --- spoiler ---
• ucuz bir prodüksiyon ve oyunculuklara sahip bir dizidir. ama hakkını yemeyelim, sürükleyicidir.
  
  --- spoiler ---
  
  sosyal medya ünlüsü kız olmasa da olurmuş, varlığıyla yokluğu bir.
  
  zenci abla abuk sabuk kafalar içerisinde bir renk katmaya çalışmış, ama itici geldi.
  
  arap temizlikçinin adam akıllı repliği bile yok.
  
  polonyalı yakup kardeşimiz ise konuk oyuncudan hallice.
  
  cümle alem toplansa bana o pilotun, o hostesi nasıl götürdüğünü açıklayamaz. oynayan oyuncuda da pek bir numara göremedim.
  
  italyan karakter sağlam orospu çocuğu rolü yapmış, sevdim.
  
  internetten tanıştığı için rusya’ya giden adam ise üzücü olmuş. gerçekte de böyle silik tipler fazlasıyla var, görünce üzülüyorum aq.
  
  rus kadın bacımızdır, esaslıdır. çocuğu da yeğenimizdir.
  
  o helikopter pilotu ise inanılmaz gözüme battı. çok donuk ve kesinlikle profesyonel bir oyuncu gibi hissettiremedi bana. haddinden fazla replik verilmesi ise üzücü.
  
  ayaz resmen başrol olmuş. diziyi taşıyan adam aynı zamanda. oynayan aktör ise cidden taşşaklı bir abimiz zaten. bildiğim kadarıyla kendisi almanca, fransızca, ingilizce ve türkçe konuşabiliyor. ama öyle yan sanayi değil, belçika yapımı dizide fransızca konuşabilecek kadar hakim olaya. vizyon nedir, nasıl edinilir konularında ders vermeli bizim sinemadaki sığ tiplere.
  
  --- spoiler ---
• 6 bölümü de bitirmiş biri olarak oldukça beğendim. kesinlikle tavsiye ederim.
  
  --- spoiler ---
  
  farklı ülkelerden yolcular var ve milliyetleri özellikle vurgulanmış. hayret verici şekilde ilk defa türk bir karakterin neredeyse dizinin en sağlam adamı olarak gösterildiğine şahit oldum. her an bir yamuğu çıkacak diye beklerken üstüne koya koya karakteri yüceltmişler. bildiğin türklük propagandası gibi olmuş :)
  --- spoiler ---
• bu diziyi izlerken dedim ki, bir türk'ü ancak bir polonyalı böyle güzelleyebilir. kaldı ki senarist, jakub ile ayaz bir olunca, "bir türk ile bir polonyalı aman ne güzel" cümlesini dizinin en sevimsiz karakteri olan terenzio'ya da söyletmiş.
  
  sonra baktım ki, dizi bir polonyalı yazar olan jacek dukaj'ın the old axolotl romanından uyarlamaymış. tarihin gözünü seveyim.
  
  (bkz: polonya'nın türkiye cumhuriyeti'ni tanıyan ilk avrupa ülkesi olması)
  (bkz: lehistan sefiri)
  (bkz: polonezköy)
• her karakterin ülkesinin yakın tarihi ile ilgili bir role büründüğü dizi. tabi tüm bu rollerin bir polonyalı entelektüelin gözünden yazıldığını da belirtelim. dizideki belçikalıları bir yana bırakıp diğer öne çıkan karakterleri ele alırsak:
  
  - osman / arap: klasik uyuşuk arap olarak yansıtılmış. ayrıca uçağa benzin doldurması dünyaya sağladığı "petrol"e bir gönderme olarak değerlendirilebilir. dünya savaşında türkleri arkalarından vurmalarının bir gereği olarak dizide de ayaz'ı ispiyonlayarak derdest edilmesini sağladı.
  
  - terenzio / italyan binbaşı: klasik bir italyan askeri. üzerinde üniforma var ancak subaylıktan bihaber. ek olarak ırkçı, yabancı düşmanı ve mankafa. tam olarak dünya savaşlarındaki italyan profiliyle bire bir uyumlu. elinde ya yanlış kullandığı ya da kaptırıp durduğu devasa bir silah var. nato'nun kalbinde türk'ü harcıyor. ya da harcadığını sanıyor. ancak sonuç olarak kendinin harcandığı yola taşları dizmekten öteye geçemiyor.
  
  - zara / rus anne: anaç, fedakar ve aynı zaman sert rus kadınını canlandırıyor. rus kadınları çocuklarını ne pahasına olursa olsun korur, bizdeki imajının aksine ihanete uğramadığı veya kötü davranılmadığı sürece son derece sadıktır. aynı zamanda evladı için böbreğini verecek kadar da gözü karadır. türk erkeğine yine sanıldığının aksine bir zaafı olmasa da genel olarak maço, alfa ve güçlü karakterlere zaafı vardır. genel rus kadının daha başka boyutları da tabi ki var, ancak yazar burada sadece bu üç boyuta odaklanmayı seçmiş.
  
  - rik / belçikalı "güvenlikçi": milliyetinden ziyade klasik kaybeden/loser pozisyonunda. ancak bu sözü genç arkadaşların günümüzde kullandığı anlamda kullanmadığımı belirtmek isterim. bunun gibi insanların hayatında çoğu zaman başka bir seçenek olmuyor, imkansızlık, yokluk ve yükümlülüklerin altında ezilen bir karakter görünümünde. bu sebeple başta güçlü gördüğü italyan komutana yanlıyor ancak zamanla vicdanının sesini dinleyerek hiç sevmediği ayaz'la yakınlaşıyor.
  
  - jakub / polska teknisyen: klasik polonyalı. dürüst, çalışkan, dil bilmeyen, teknik işinin aksine başka bir şeye pek karışmayan bir profil. liderlik veya alfalık özelliği yok. işini yapıyor ve çekiliyor. durumuna göre kilit duruma göre silik olabiliyor. kaderi genelde ülkesinin de olduğu gibi büyükbaşların elinde.
  
  - ayaz / türk karakter: aldığı onca darbeye ve ihanete rağmen ayakta kalan güçlü ve survivor bir karakter. mükemmel mi yansıtılmış? hayır. ancak karşılaştırma yapmak için başka türk karakterlere bakarsak polonyalı yazara bir teşekkür borçluyuz sanırım. tam bir alfa, tuttuğunu koparan, "arap" ve "deve" denince tepki gösteren, nato karargahında italyanla kavga eden, bitti denirken "biz bitti demeden bitmez" diyen bir karakter ayaz. ama yanı zamanda karanlık tarafları da var. keraneci, kaçakçı ve kuvvetle muhtemel başka suçlara da bulaşmış, hapse girmiş görmüş geçirmiş birisi. işler sarpa sardığında kontrolü ele almakta çekinmiyor ve yine kendine uygun gördüğü (anaçi güzel, beyaz tenli vb) rus kadına yürümekten geri durmuyor.
  
  sonuç olarak, evrensel bir şu ülke iyidir bu ülke kötüdür görüşü yoktur. bu sebeple polonyalı bir yazarın kaleminden çıkan türk "ayaz" karakteri bu kadar sağlam ve iyi görünmekteyken italyan binbaşı ve ingiliz askerler itin götüne sokulmuştur. ve genel olarak yazarın deneyim ve yaşı itibarıyla askerlere karşı bir tutum olduğunu söylemek de yanlış olmaz.
  
  bunun yanı sıra karakterler de yazarın milliyetine göre farklılık gösterebilirdi. örneğin aynı kitabı bir yunan yazsa türk eleman tecavüzcü, bir ermeni yazsa katil, alman yazsa dönerci, ben yazsam bu sefer binbaşı türk olurdu.
• valla benim diziden anladığım türk çete başı italyan binbaşını böyle itin götüne soktuysa karşısında türk binbaşı olsaydı hiçbir heyecanı olmazdı. güç dengesi sağlamak için italyan komutanın karşısına türk çeteciyi koymuşlar. italyan olsam gücenirdim, ulan benim natodaki komutanım türk'ün mafyatik elemanıyla mı eşit diye.
  
  dizide baya baya tarihi referanslar var.
  
  -----spoiler------
  
  türk arapla işbirliğine girer. vahdettin'in zümrütlerini kaçırmak için onu kullanır. başka bir arap türk'ü satar. sonra türk italyan'la kavga edip herkesin ulan öldü bu dediği anda küllerinden doğar. bildiğin birinci dünya savaşı sonrası kurtuluş savaşı veren türkiye lan bu.
  
  uçağa yakıt sağlayan elemanın arap olması,
  
  belçikalı elemanın en çıt kırıldım eleman olup (anemisi var) sığınağa gitmeleri gereken en kritik noktada bilgisi sayesinde en kilit eleman olması,
  
  belçikalı elemanın önce italyan'a hayranlık duyup sonradan onun zincirlerinin anahtarlarını elinde tutması,
  
  ingiliz askerlerin bir kurtarıcı gibi gelip ne bok olduklarının anlaşılması gibi göze sokulan detaylar keyifli kılıyor diziyi. tarih hakkında bilgili bir kişinin dizideki referansları irdelemesini okumak eğlenceli olacaktır.
• pilotu fatih portakalın kürt versiyonunu barındıran netflix dizisi.
• a) netflix'de hep boş içerik var
  b) netflix lgbt propogandası (bu ne demekse)
  c) netflix türk düşmanı
  
  bu üç argümanı sürekli sürekli ekşi'de netflix başlıklarına yazanlara netflix'den tokat gibi dizi.
• senaristin yüzde doksan türk bi kankası var.
  diziye rolleri dağıtırken, replikleri ayarlarken kenarda çayıyla yancılık yapmıs bu kanka.
  sesi resmen kulağımda;
  
  --- spoiler ---
  
  kanka kişisi: abi şimdi bi ucak olsun, içine bi türk, bi italyan, bi tane arap, bir de zenci koy. olaylar akar zaten. (muhtemelen temel fıkralarıyla büyümüş karadenizli bir kanka.)
  
  k.k: racon kestirmeyi unutma türk'e. do you know racon? italyanı o.ç yap. ger ortamı.
  
  k.k: okey şimdi öyle bi sahne yap ki türk ölür gibi olsun ama ölmesin.
  
  senarist: tamam güzel öldürmedik adamı ama boku çıktı resmen. bunu bu halde sığınaga götürtemem ki mantıklı değil.
  
  k.k: abi karı yok mu orda? bi tanesini az yanaştır bizimkine, göbeğini açsın, az ağlansın bizimki zımba gibi olur, milleti sırtında bile taşır.
  
  s: siktir lan olmaz öyle şey!
  
  k.k: dene abi!
  
  -deniyor-
  
  s: hassiktir başrol oldu bu amk.
  --- spoiler ---
  
  bu arada bakmayın güldüğüme diziyi baya sevdim, as bayrakları as as.
  şu sezon bölümlerini çok yapsalar nolurdu sanki . karantina da izleyecek bi şey buldum derken bitti . garibanın yüzü gülür mü be :(