• siyah olanını heryerde bulduğum ama cebimdeki 12 lirayla alamadığım cihaz. ben de sinirlenip dürüm aldım, şimdi apple düşünsün.
  • apple ürünleri delisi bir insan değilim. uzaktan uzağa takip edip bir de nasıl steve jobs olunur diye boktan bir kitap okumuşluğum var.

    yurtdışında yaşayan bir arkadaşım vasıtasıyla ilk defa iphone serisinden bu modele sahip oldum.

    iyi telefondur, kötü telefondur, antendir bilmemnedir 1000 lerce kez aynı şeyler yazıldı çizildi.

    benim söylemek istediğim şey dün gözlerimin önünde 91 yaşındaki okuması yazması olmayan babaannemin bu telefonu kullanabilmesi oldu. sadece 1 kez gösterdikten sonra, telefonu aldı tuş kilitini açtı fotoğraflara girdi ve sırasıyla fotoğrafları çevirerek baktı.

    yani onu bunu bilmem de apple bu ürünle human computer interaction olayının dibine vurmuş arkadaş.

    ayrıca fotoğrafları çevirirken her fotoğrafta sayfa çevirir gibi parmağını yalaması çok tatlıydı =)
  • bir haftadir su uc telefonla hasir nesirim:

    1) sirket sagolsun, denettirdikleri iphone 4 (at&t)
    2) kesem sagolsun, kendi ozel sahsi kisisel telefonum htc evo 4g (sprint)
    3) kiz arkadas sagolsun, htc incredible (verizon)

    -----------------

    son kararim su: @2 sikmis beyler. bu saatten sonra da artik ayfon alinmasin. bunun uc nedeni var:

    1) ideolojik olarak apple'in is modeline hepimizin karsi olmasi lazim. kapali kod, hersey gizli sakli devlet sirri, tek adam kultu, tepeden inmeci bir sirket kulturu, sectikleri networkle exclusive kontrat, uygulama gelistirenlere getirilen kisitlamalar, tuketiciyi apple evrenine hapsetmek (illa benim yazilimlar calisacak, illa buradan sarki alacaksin).. oysa acik tabanli, cross-platform, cross-network android cok daha demokratik, seffaf ve rekabetci bir alternatif.

    2) yarismaya amerikadan katilanlarin bildikleri uzere, telefonlari servis saglayicilari subvanse ediyor. bu sayede $200 gibi komik bir rakama aliniyorlar, karsiliginda tuketici network'le iki sene kontrata imza atiyor. iphone'un anlasmali oldugu at&t, buyuk networklerin icinde en kotusu. planlari pahali, 3g kapsama alani ufak, calisan yerde de kotu calisiyor. android ise her tasiyicida var.

    3) iphone 4 cikar cikmaz rakip android telefonlarin gerisinde kaldi teknik ozellikler bakimindan. apple'in pazarlama gucu bu isten fazla cakmayan cocuklari veya anneanneyi kandirabiliyor ama bizim yas grubundakiler icin illa teknoloji manyagi olmaya gerek yok, bir google aramasi yapan herkes durumu cakabilir.

    ---------------

    burayi acayim, bendeki evo 4g ile kisa bir karsilastirmasini yapayim. kac madde olsun bu sefer, bes olsun mu? on olsun. (htc incredible evo 4g'nin yaninda sonuk kaliyor ve tabii evo 4g cdma bazli oldugu icin turkiyede falan calisamiyor, bunu sadece bir ornek olarak veriyorum, baska baska telefonlar var)

    a) network: evo'da 4g (wimax) var, kullandim, wifi hizinda calisiyor binalara girmediginiz surece. 4g bulamazsa 3g'ye geciyor. iphone4 ise adindan da anlasilacagi gibi 3g (ben orda bi saka yaptim memur bey)

    b) kamera: megapiksel karsilastirmalarinin pek manasi yok (evo'nun ki daha yuksek 8'e 5), kaliteler esit gibi gozukuyor. asil onemlisi, evo'da hdmi cikisi var. direkt projektore, televizyona baglayip cektiginiz hd videolari veya fotolari izleyebiliyorsunuz, cok rahat.

    c) goruntulu telefon: steve jobs'un inanilmaz bir teknolojiymis gibi tanittigi uzakdoguda yillardir kullanilan bu sey yapay olarak kisitlanmis. iki tarafta da illa iphone 4 olmasi lazim ve illa wifi uzerinden konusulacak. ulan ofisimde, evimde wifi varken ben niye gidip cep telefonundan goruntulu konusayim, herkesin bilgisayari var zaten. asil wifi olmayan yerde lazim. evo 4g'de boyle sacmaliklar yok, her telefonla her yerde calisiyor.

    d) isletim sistemi: yillardir degismeyen o iphone ekranindan sonra android'in esnekligi (widgetlar, 7 paralel ekran, hareketli wallpaperlar, root kolayligi) beni 10 yas genclestirdi. ustune artik kesin sart olan multitasking destegi daha iyi ios'a gore.

    e) ekran: iphone 4'teki cozunurluk inanilmaz. ilk goruste agzim acik kaldi. fakat bir haftanin sonunda evo'daki daha az pikselli ama daha buyuk ekrani tercih ediyorum. birsey izlemek, internette gezinmek ve en muhimi yazi yazmak cok daha rahat. bir kere alisinca o 4.3 inchlik ekrandan ufagini kullanmak iskence.

    f) browsing/internet: steve jobs ipad'i tanitirken "simdiye kadar ki en iyi web browsing tecrubesi" dediginde, flash destegi olmadigini bilenler kufurleri siralamislardir. ayni eksiklik burada da var. bir de adam kalkip op-ed yazmis, flash'tan daha iyi teknolojiler gelecek, ustelik bizim isletim sisteminin midesini bozuyor diye. saka gibi. yahu ben telefonu 5 sene sonra almiyorum, su an aliyorum, su anda da her yerde flash var, senin urunun bunu desteklemiyorsa kalkip bana bunun felsefesini yapma, "bundan iyi browsing yok" diye masal anlatma. ustune, android 2.2 javascript testlerinde ios'i bayagi geride birakmis. ekran buyuklugu de bu isin parcasi.

    g) tethering: evo 4g bu konuda cosmus. sprint'e fazladan aylik 20 dolar bayilirsaniz, bu aleti 4g hotspot olarak kullanabiliyorsunuz. yani eve internet almaya gerek yok, 8 tane aletin baglanip sinirsiz data kullanabildigi bir wifi olusturabiliyor. abartip aleti root ederseniz, bu isi bedavaya da getirebilirsiniz

    h) google: dunya kadar google servisine bel baglamis biri olarak bunlarla entegrasyon cok onemli benim icin. calendar, gmail, maps, lattitude, goggle, talk, voice (iphone'da yok), reader, docs, earth, shopper... hepsini, hepsini istiyorum. android her zaman icin bunlara daha iyi destek saglayacak. google navigation i-na-nil-maz olmus. gelecekten gelmis gibi hissediyorum bunu kullanirken. sesle adres aratip, trafik olunca otomatik baska yol secip, oradan wikipedia/picasa resimleri overlay edip, "tank bana en yakin italyan restorani bul, oradan da su su arkadasimin evine gidelim" demek sahane. hatta arkadas guzelse once onun evine gidip, onu da alip restorana gitmek lazim, oyle de alternatif rota teklif ediyor.

    i) uygulamalar: apple avantajli. developerlar icin en buyuk pazar hala onlar, ustune android'deki gibi dunya kadar hardware/os versiyonu kombinasyonu yerine tek bir standart icin gelistirme rahatligina sahipler. fakat daha simdiden apple'in bu konudaki sayisal ustunlugu anlamini yitirmis durumda. 200 bin app'ine karsilik android markette 86 bin app var ve bedava applerin sayisi ayni. zaten cogumuzun kullanacagi 40-50 tane app de var artik hepsinde. yani bu bir kistas olmaktan cikti bence. ustune, android'e ucuncu parti uygulamalar koymak mumkun, illa appstoredan indirmeye yahut jailbreakle falan ugrasmaya gerek yok.

    j) pil omru: evo 4g'nin en buyuk handikapi bu iphone 4'e karsi. ozellikle 4g pili yiyip bitiriyor. ve ilk alindiginda orasiyla burasiyla oynayacagim derken cok enerji harcaniyor. ama normal kullanimda cok kotu degil, geceleri sarj ederek idare ediliyor, o yuzden iphone'un 1 saatlik konusma avantaji pek onemli degil benim icin. ustelik iphone'un pilini cikaramiyorsun. digerinde ise cok istersen yedek pil alip degistirebilirsin gun icinde

    k) buglar: iphone anten hadisesi rezalet tek kelimeyle. yani boyle bir sorunun olmasi rezalet, sonra sirketin cikip "biz sinyal barlarini yanlis gosteriyoruz, yoksa normalde sorun yok" diye yalan soylemesi ayri rezalet. evo 4g'de ise dokunmatik ekran sorunlari var/ telefonu tutmadan ekrana basinca her nokta cevap veremiyor.. ama bu buyuk bir sorun degil, yuzde 99 telefonu tutarken bu isleri yapiyorum zaten. tutmadan telefonu kullandigim tek durum, kickstandi acip (iphone'da yok bu) masa ustune kurup film izlemek, o zaman da zaten dugmeye basmiyorum. neyse, asil fark su: iphone buglari gizli. android buglari ise google'in code sayfasinda listeleniyor. hangi sorunlar oncelikli, bir sonraki versiyonda ne duzeltilecek goruyorsunuz, ustune organize olup bu surece etki de edebiliyorsunuz.

    l) depolama: 16 degil de 32 gb icin iphone 100 dolar daha pahali oluyor. 1 terabytelik usb drive'i 80 dolarak aldigimiz bu devirde 16gb fark icin 100 dolar rezalet. evo4g ve digerleri ise efendi gibi degistirilebilir micro sd karti kullandiklari icin, fiyatlar dustukce daha yuksek kapasiteli kartlar almak mumkun. bircok kart alip takip takip degistirmek de mumkun cok fotograf/video cekiliyorsa.

    --------------

    harfler bitsin artik. apple bu ise erken girerek ve zamaninda mevcut en iyi urunu en iyi sekilde pazarlayarak elde ettigi pazar payi (amerikada yuzde 28) sayesinde etkin olmaya devam edecek. ne de olsa, bilginin aninda paylasildigi ve tuketicilerin kolayca rasyonel secimler yapabildigi seffaf bir piyasa yok (yani daha iyi bir telefon daha ucuza cikar cikmaz musteriler bunu secemiyorlar); onun yerine 2 senelik kontratlarla baglanmis kullanicilarin domine ettigi, teknik olarak daha zayif bir telefonun marka taninmisligi/imaji sayesinde cok satabildigi, muhendisligin reklamciliga yenildigi bir piyasa var. (blackberry'nin yapimcisi rim'in pazar payinin %40 olmasinin nedeni is kullanicilari, adamlar o piyasayi bastan bagladilar ama onlarin da zamanla pay kaybedecegi kesin)

    apple/rim/microsoft acik telefon teknolojilerinin dinamizmine, cesitliligine, rekabetci yapisina ve seffafligina yeniliyorlar. android linux'un asamadigi bu kritik esigi asti bu sene itibariyle. sonucta, apple senede bir tane iphone cikarabiliyor ve isgucu calistirdigi muhendislerle sinirli. ote yandan sirf bu sene cikacak android bazli telefonlarin sayisi 15-20 yi bulabilir. sonraki sene daha da fazla. daha simdiden pazar paylari yuzde 13'ken bir iki sene icinde ne olacak bilemiyorum. bir iphone modeli herkese hitap etmek zorundayken, android degisik pazarlari ve gruplari degisik telefonlarla hedefleyebiliyor. bu iste google'in yaninda duzinelerce devasa sirket var (open handset alliance), onlarin calisanlarina ek olarak onbinlerce "gonullu" coder var.

    1984 yilinda ekrandaki big brothera cekic sallayip gonullerde taht kuran apple'in, buyuklugu olsun, dizayn gizlilikleri olsun, satis modeli olsun, ceo'sunun stili olsun, gunumuzun big brother'i haline gelmesi de cok acayip. siz de turkiyeden kalkip apple/iphone taraftarligi yapacaginiza biraz acik tabanli sistemlere destek verin; ikinci dunya savasina katilip nazi vuramadiniz, bari insanliga boyle ufak bir faydaniz olur. ve amerikanyalilar icin gelsin: don't buy iphone, or the terrorists win.

    `edit:` "iphone'un parca maliyeti 184 dolarmis, gerisi kar kaliyor yanlarina" diyen insanlar eminim orduevlerinin ucuzlugunun da kar marjinin dusuklugunden ileri geldigini saniyorlardir. yahu nasil ki orduevi olmayan isletmeler hammaddenin ustune bir de kira, vergi, isci ucretleri, sigorta gibi kalemlerle ugrasmak durumundalar, apple da "hammadde" fiyatinin ustune uretim, yuzmilyonlarca dolarlik ar-ge, test, pazarlama, satis, insan kaynaklari, hukuk, idari harcamalar, vergi payi koymak zorunda. telefon networkleri subvanse etmese 500-600 dolara satmak durumunda kaliyor adamlar.
  • açıkçası bu aleti gücü yeten alsın kardeşim 500 liralık kart limitiyle ne işin var iphone'la gibi salakça bir fikirle dolanıyordum lakin bugün karşılaştığım bir hadise beni kendime getirdi.

    elektronik marketlerden birine gelmişti çocuk sırada 2. ya da 3. belli çok heyecanlıydı. yaşı en fazla 19, sürekli "ben de sıradayım, beni de sayın" telaşı içinde. elinde bir tomar para ama bir tomar derken öyle 200'lük veya 100'lük deste değil. 50'ler var 20'ler 10'lar karışık. neyse sıra ona geldi (bu arada cihaz yok, parayı veriyorsun öğleden sonra gelecek iphone senin) saydı parayı 900 küsür lira çıktı. üstünü bir kredi kartıyla tamamladı. onay verene kadar ki endişesini ve verdikten sonraki rahatlamasını görmeliydiniz.
    3-4 saat sonra arızalı ürünümün eksik kalan evrak ve parçalarını vermek için tekrar aynı yere uğramak durumunda kaldım. çocuk hala oradaydı. eve veya başka bir yere gitmemiş orada bekliyordu telefonu. arada bir görevlilere soruyordu sanırım. şöyle bir cevaba denk geldim "isterseniz avm'de bir yerlerde oturun biz gelir gelmez ulaşırız cebinizden size" kafasını salladı "böyle iyi, beklerim" anlamında. ben işi ağırdan alıp izlemeye devam ederken geldi telefonu, bir heyecan ki sormayın. çıkarken çok mutlu olduğu her halinden belliydi. o paranın başka bir yere harcanması, birikirken çektiği zorluklar, belki sonrasında yaşayacağı sıkıntılar, daha ucuz fiyata aynılarını olduğu iddia edilmesi umrunda değildi, mutluydu çünkü. belki sırf çevresine hava atmak için aldı, belki tüm özelliklerini dibine kadar kullanacak hiç önemli değil. bu çocuğu o kadar mutlu ettiyse, bana; 7 kat yabancı olarak (uzaktan da olsa) ortak olabilecek kadar hissettirdiyse sevincini, bence değmiştir verdiği paraya. gerisi laf-ü güzaf.
  • pirinç uygulaması akabinde elektrik süpürgesi işlemi sonrası mutlaka katalitik soba uygulaması yapılmalıdır.

    elektrikli süpürge işleminden 48 saat sonra katalitik soba alınır. telefonun etrafı yanmaz elyaf ile çevrelenir. bunun amacı telefonun erimemesidir.

    katalitik soba telefona yaklaştırılır (telefonu sobaya yaklaştırmak daha kolay gibi geldi bana geçen ama emin olamadım). evvela home tuşunun oralara tutulur. kapasitif ekranın altı iyice ısıtılır.

    telefonumu tam 38 kere bu şekilde kurtardım. sahil güvenlik dalgıcıyım, dalarken hep cepte unutuyorum da mına koyim.
  • http://support.apple.com/kb/ht3302 adresinde gorulebilecegi uzere, iphone'larin icindeki sivi sensorleri iphone'un suya (ya da herhangi bir siviya dusup dusmedigini gosteriyor), boylelikle suya dusen iphone'lar garanti kapsaminda disinda kalmis oluyor.

    halbuk apple boyle bir sivi sensoru koyacagina iphone'un icine biraz pirinc koysaydi ya? hepimizin kafasi rahat olurdu.
  • 0.67 tl bakiyesi bulunan bendenizin hayallerini suslemektedir, allahtan sabah bi arkadasim aradi lafi uzattim da 5dakika her yone kazandim.
  • bu telefonu statu gostergesi olarak gorenlere sabah aksam birer domaljin, yemeklerden sonra birer bucuk emerdur, bol bol da zihin acikligi tavsiye ediyorum.

    iphone ile aktif olarak yaptiklarim:

    - tuner sayesinde gitari mi ve udumu akord ediyorum. kesinlikle ekstra bir tuner a ihtiyacim yok. tabi ki sahnede kullanilmaz ama onun disinda her yerde cebimde tuner var.

    - metronom olarak kullaniyorum.

    - dinlettigim herhangi bir sarkinin adi, albumu, sozleri, benzer santcilar vs. gibi bilgileri 10 sn de buluyor ve kaydediyor. boylece sonra gidip cd sini alabiliyorum. ( zenginim ya o acidan mp3 e karsiyim.)

    - yeryuzunde bulunan hemen hemen tum sakilarin akorlarina 2-3 tikla ulasabiliyorum.

    - gym icin kendime program hazirlatiyorum. hillside in hocalarindan daha iyi program hazirliyor ve gelisimini takip ediyor.

    - evimde tv ye bagli duran mac mini icin touch pad ve klavye olarak kullaniyorum. yani ekstra bir mouse a ve klavyeye ihtiyac duymuyorum. ayrica bu baglanti yi wi fi uzerinden sagladigi icin mesafe sorunu olmuyor.

    - yine mac mini ye ( i tunes yuklu normal bir pcde de olur ) yuklu mp3 lerimi sanki kendi lokalindeymis gibi yonetebiliyorum. bunun sagladigi seyse evin herhangi bir yerinden bilgisayarda calan muzigi kontrol edebilmek. sesi acip kisabilmek, playlisti degistirmek vs. daha net bir ifade ile, yemege gelmis misafirlerimle ( malum zenginiim ya yemege insan davet ediyorum et falan yiyoruz.) otururken kotu bir saki cikarsa tak diye gecebiliyorum.

    - babamin bilgisayarina uzaktan erisip sorununu cozuyorum. hani ararlar ya devamli. " oglum cd nasil aciliyordu?" ya da " eksisozluge nasil giriyorduk?" diye. hah iste onu sorunca arkadaslarimla disarida balik yerken bile 1 dk icin de halledebiliyorum.

    -sirkette gelen kartvizitleri %100 e yakin bir basari oraniyla telefon rehberine atiyorum. sadece numaralari isimleri degil e-posta adresleri ve sirket adlari ve normal adresleri ile bile. sonra facebook hesbimdan olanlarin resimlerini de rehbere otomatik olarak ekliyorum.

    - ucak bileti aliyorum, esimi hava alanindan almaya giderken hava alani ekranlarini kontrol edip rotar olup olmadigina bakiyorum. (yavrum benim zenginlige bak. hava alani falan.). istersem yabanci hava yollari da dahil olmak uzere ucus numarasiyla ucagin o andaki lokasyonunu harita uzerinde goruyorum.

    - borsayi anlik takip ediyorum.

    - bulundugum lokasyona en yakin sinemanin seanslarini kontrol edip bilet aliyorum.

    - en yakin nobetci eczaneyi bulmak icin eczane eczane dolasmiyorum.

    - bulundugum yere en yakin taksi duraklarinin listesi nerede olursam olayim cebimde. hic bilmedigim bir yerde sadece bulundugum yeri tarif ederek 8-10 ayri duraktan taksi cagirabiliyorum.

    - gps ozelligini tarif etmeme gerek yok sanirim. yeni tasinmis ve yeni cocugu olmus bir arkadasimin evini elimle koymus gibi buluyorum.

    - en yakin atm yi buluyorum.

    - imdb, wikipedi, google, eksisozluk, tureng, biletix gibi cok kullandigim sitelerin uygulamalari sayesinde bu sitelere istedigim anda ve insan gibi ulasabiliyorum. (ben bunu nokia e52 ile de yapabiliyorum demeyin, komik olursunuz. kullanici deneyimi diye birsey de var takdir edersiniz ki.)

    - blackberry ve/veya iphone u olan arkadaslar arasinda devamli ucretsiz mesajlasabiliyorum. telefon rehberimde olmalari yeterli. ayrica arayip eklememe gerek yok. sms sacmaligindan kurtuldum yani.

    - sahip oldugu tag reader ile dergilerde yer alan ozel barcodelari okutup ilgili siteye ulasiyorum.

    - yoldayken yemeksepeti nden siparis veriyorum.

    - evimdeki tablolari ve barfiks i sahip oldugu su terazisi sayesinde duz takabildim. kusursuz calisiyor.

    - 5000 adet kokteyl tarifi sayesinde degisik degisik ickiler iciyorum. ( zengin oldugum icin evimde her bok var. inanmazsiniz 8-10 farkli cesit single malt var evde.)

    - bazen yemek falan yapiyorum tarif bakarak. guzel oluyor. tavsiye ederim. (zengin de olsan hep disaridan yemeyeceksin. cok sagliksiz.)

    - yurtdisindayken esimle skype araciligiyla mobilken bile ucretsiz gorusebiliyoruz. o da aciyor skype ini kral gibi oh. cep telfonuyla konusur gibi.

    - facebook, twitter, ebuddy gibi sosyal medya olayina devamli bagliyim. ha "cok mu lazim" dersen ben de sana " sana ne yarragam " derim.

    - zilyon tane oyun oynuyorum. can sikintisi nedir unuttum. ilgilenenlere bagimlilik yapacak bir iki oyun tavsiye edebilirim.

    - mobilken hemen hemen butun tv kanallarini izleyebiliyorum. hatta gecenler de bir mac bittikten sonra yatmaya gittim, uyumak uzereyeken ridvan ne diyor acaba diye geldi aklima. tak actim izledim uymadan once. kalkmak zor geldi. o acidan. sonra uyudum tabi.

    - tum gazetleri ve kose yazarlarini okuyorum.

    - is e-postalarimi ve ozel e-postalarimi aliyorum. sirket takvimimi goruyorum, toplanti ayarliyorum, mail gonderiyorum. excel ve ppt dosyalarini aciyorum istersem edit edebiliyorum.

    - muzik dinleyebiliyorum ama dinlemiyorum cunku ayrica ipod nano'm var ( dedik ya zenginiz diye.)

    bunlar iphone un duzenli olarak kullandigim ozelliklerinden ilk aklima gelenler. git bunlarin yarisini yap bakalim e72 ile ya da 9700 bold un ile.

    pesin edit: yazida ki zengin gondermeleri bu telefonu almak icin cok zengin olmak gerektigini ya da bu telefonun statu sembolu oldugunu dusunenler icin yapilmistir. ayrica bu entry hala "statu bik bik bik" falan diyen arkadaslara tepki olarak bir sinir halinde yazilmistir.

    sonradan gelen edit: zenginlik espirilerini neden yaptığımı peşinen belirtmiştim ama yeterince açık olmamış galiba. ya da milletimiz harbi çok fakir. protein eksikliğinden okuduklarını da anlayamıyorlar.

    bu arada iphone 4 ile iphone 3gs in lansman fiyatları aynı oldugu için fiyat açısından önceki versiyonundan daha fazla eleştirilmemesi gerekir. sonuçta aynı telefonun makyajlanmış hali.
  • insanları yoldan çıkartan, akıllarına zeval getiren telefon.

    millet sırf bu telefona sahip olabilmek için yurtdışı seyahatlerine çıkıyor, kredi kartı limitini yükseltmeye çalışıyor, amerikalardan adres falan alıyor garip yollarla...
    telefon olduğunu unuttu tabi herkes...

    zbilyon tane özelliği varmış bu arkadaşın, retina display'i varmış, oyun neyin oynuyormuşsun...
    ya bu zbilyon özellik 3gs'de yok muydu?

    http://www.apple.com/iphone/compare-iphones/
    işte kendi sitesi; ne bunların arasındaki büyük farklar?

    *retina display
    *öndeki kamera sayesinde görüntülü konuşma (facetime)
    *hd video kayıdı
    *a4 işlemci

    mutlaka başka ufak tefek şeyler vardır ama asıl meseleler bunlar.
    şimdi teker teker bakalım bu "inanılmaz" değişikliklere;

    retina display;
    elle tutulabilir tek fark bu; çözünürlüğü ciddi derecede iyileştirmiş... de bundan 1 sene önce 3gs sahipleri "ekran süper kanka zaten" demiyorlar mıydı? öbür taraftan super amoled diye birşey de var...
    çok büyük bir fark mı?
    tartışılır...

    facetime;
    çok abartılan balon bir "yenilik". yenilik bile değil gerçi, yalnızca diğer iphone 4 ve yeni nesil touchlarla iki tarafta da wi-fi varsa kullanabiliyorsunuz bu özelliği... yuh! ölme eşşeğim ölme... şebeke üzerinden bile değil ya, illa wi-fi olacak... skype'ın allanıp pullanmış, apple'ın pazarlama stratejisinin son ürünü... bu arada; ben daha kimseyi görüntülü konuşma yaparken görmedim; kendi telefonumda da 2-3 defa kullandım o da skype üzerindendi...

    hd video kaydı;
    hd video kaydetmek ne derece işe yarayacak, ne gibi bir fark yaratacak hiç anlayamıyorum; kimse iphone 4'ü ile düğününü kaydetmeyecek, oturup kısa filmler falan da çekmeyeceğiz telefonla... zaten telefonla video çekmenin de çok sık kullanıldığı falan yok, anca arkadaşlarla çıkacaksın da makara yaparken düştüğün komik durumları kaydedeceksin falan... o da hd olsa nolur vga olsa nolur...
    he ayrıca yenilik falan da değil, milyon telefon var bunu yapabilen... hem 3gs'in çektiği videoya da bok atan görmedim hiç...

    a4 işlemci;
    3gs o kadar yavaştı ki böyle bir iyileştirme olmazsa olmaz hale gelmişti; artık aplikasyonlarımızı 3 değil 2.6 saniyede açıyoruz! heyooo!!!

    budur; 3gs ile 4 arasındaki fark genel hatları ile bu... çok mu büyük? yoo... 3gs'i geçtim, başka bir smartphone'dan çok mu farklı?

    sırf masanın üzerine koyup hava yapmak için, kart limitini doldurmak yetmedi üstüne borç harç aramak bildiğin mallık... hele bazı sığırlar var ki daha taksidi bitmemiş 3gs'ini elden çıkarıp 4 almaya kalkışıyor... günah lan?! sana ne falan deme, cidden yolun yol değil... yarın bunun 5'i çıkar, 4'ten tek farkı rengi olur, ona da evini ipotek edersin...

    öküz alınır o paraya diye bi nane var ya... vallahi öküz alınır lan o paraya...
  • bi iphone 4s değil. onu 34. kattan atınca, siri arıyor, nerede olduğunu söylüyor. fakirler sizi.
hesabın var mı? giriş yap