• gazi iletişimin kinder sürpriz yumurtası. sınavlarda ne soracağı belirsiz olup bir sınavda tek soru soran, diğerinde ise 35 soruyu şak diye sorabilen sürprizlere açık profesör.

    korkmaz alemdar ile birlikte öteki kuram adlı kitabı mevcuttur.

    ayrıca enteresan bir anım yaşandı onla. yine bir finalinde garip bir soru sormuştu. soru yanılmıyorsam "kuramsal çerçeve ne değildir "gibi bişiydi. tabi benim gibi bir tembel ve kitabın yüzünü açmayan bir öğrenci için bu soru çok çok zordu. sırf cevap olsun ve biraz da hocaya sevimlilik olsun diye yazdığım "gözlük çerçevesi değildir" cevabı hiç ummadığım bir puanı beraberinde getirdi. ertesi hafta sınıfta beni soran hocanın yanına bir sonraki hafta biraz da korkarak gitmiştim. ısrarla yazdığım cevabı soran hocaya sınavda verdiğim cevabı söyledim. hocayla alay ettiğim için disiplin kuruluna gitmeyi düşünürken sınavdan 100 alan tek öğrenci olduğumu öğrendim.
  • 1969 yılında ankara üniversitesi basın yayın yüksek okulu'ndan mezun olduktan sonra yüksek lisans için abd'ye giden ve 1997 yılına dek dönmeyen erdoğan, 1990 yılında korkmaz alemdar ile birlikte iletişim ve toplum kitabını yazdı.

    1993 yılında sevmek ne demek, 1994 yılında uluslararasi iletişim, 1995 yılında (alemdar ile birlikte) popüler kültür ve iletişim, yine 1995 yılında amerika ikinci vatanda düşler ve gerçekler kitaplarını yazdı ve yayınladı.

    1997 yılında türkiye'ye dönmesinin ardından nazmiye ejder ile birlikte çevre sorunu, yine 1997 yılında insanin zincirine vuruluşu, yine 1997 yılında iletişim egemenlik mücadele'ye giriş isimli çalışmalarını kitaplaştırdı.

    1998 yılında ankara üniversitesi iletişim fakültesi'nde halkla ilişkiler ve tanıtım bölümünde çalışmaya başladı ve yayın faaliyetlerine devam etti: araştırma dizayni ve istatistik yöntemleri, yine 1998 yılında (alemdar ile birlikte) iletişim kuram ve araştırmaları, 2000 yılında kapitalizm, kalkınma, postmodernizm ve iletişim isimli çalışmaları yayınlandı.

    2002 yılında (alemdar ile birlikte) iletişim kuramları konusundaki yetkin eserlerini öteki kuram ismiyle tekrar yazdılar. 2003 yılında iletişimi anlamak, yine 2003 yılında pozitivist metodoloji bilimsel araştırma tasarımı istatistiksel yöntemler analiz ve yorum isimli eserini yayınladı.

    2004 yılında kişilerarası iletişim isimli kitabını, 2005 yılında (pınar beşevli solmaz ile bilrilkte) sinema ve müzik isimli çalışmasını ve yine 2005 yılında halkla ilişkilerisimli çalışmaları yayınlandı.

    geriye dönüp bakıldığında irfan erdoğan sadece bir yığın kitabın yazarı değil, akademisyenin nasıl çalışması ve üretmesi gerektiğinin de göstergesidir.
  • iletişimci olanı aşağıdaki metinleri bir makalesinde kullanmış şahsiyettir:

    "halk oyu yoklamaları egemen politikaların meşrulaştırma aracıdır. halk oyu yoklamalarıyla, bilimin istatistik metodu, kendini haklı çıkarma ve iyiyi kendine mal ederken, kötüyü ve değersizi, eleştirileni ve istenmez ilan edileni halka yükleme aracı olarak kullanılır."

    "... popüler ve popülerlik insanlar üzerinde belli şeylere yönelme ve diğerlerinden uzaklaşma için kurulan baskılar sistemi ve katılımla gerçekleşen uygulamalar değil midir?"

    "kültür, ne herkes için aynıdır, ne herkes için üretilir, ne de herkes tarafından ortak ve hakkaniyet ölçülerine göre kullanılır. kültür mülkiyet ilişkilerinin bir parçasıdır; mülkiyet ilişkilerine bağlı olarak, bazı insanlar kültürel üretimde, materyalliğin (yapılanın, üretilenin) sahipleridir, diğerleri ise sadece üretilenin ücretli üreticisi, bazılarını satın alıcısı, kullanıcısı, tüketicisi ve taşıyıcısıdır."

    yaratılan kültürel ürünle, aynı zamanda, bu materyal üretimin sürdürülmesi ve korunmasıyla ilgili yasalar, haklar, imtiyazlar ve düzenlemeler üretilir. bu üretim ilişkileriyle, bu ilişkileri destekleyen veya bu ilişkilere rağmen ve karşı, çeşitli biçimlerdeki diğer kültürler, 'kendilerini yapmaya ve kendi yaşam biçimlerini' korumaya ve geliştirmeye çalışırlar. dolayısıyla, kültür alanı insan yaşamının tümünü kapsayan egemenlik ve mücadele alanıdır. egemenlik ve mücadele her alanda her an sürekli verilmektedir. iş yerinin kültürü, iş sahibinin egemenliğinin kültürüdür ve orda verilen mücadele ve zorunlu boyunsunu, mülkiyet düzeninin meşrulaştırılmış kültürüdür: çalışma, simit satarak zengin olma, kısa yoldan köşeyi dönme, işsizlerin tembel olarak nitelenmesi, kapitalistin 'işveren' olması ve binlerce ailenin karnını doyurması gibi nitelemeler bu egemenliğin ideolojk kültürelliğidir."

    "... ticari bakımdan üretilen ve pazarlanan kültür ..."

    "...sistemin ve pazarın çıkarına ise (moda, soda, yiyecek, içecek, eğlence) kolektifliği destekler; çıkarına karşıysa (örneğin işsizlik, grevler, ücret sorunu) bireyselliği vurgular ..." (popüler kültürün bir karakteristiği)

    "...sadece ürün tüketilmez aynı zamanda insanın kendiyle ve başkalarıyla olan ilişkisel anlamlar tüketilir ve üretilir ('marlboro' zehrinin tüketimiyle, 'samsun' zehrinin tüketiminin tükettiği ve ürettiği ilişkisel anlamlar farklıdır: örneğin, kişisel ve sosyal statü ve sınıfsal farklılıklar üretilir) ..." (popüler kültürün bir başka karakteristiği)

    "sonucun biçimini (popülerliğini) belirleyen, kullanıcıdan çok daha fazla, üretim biçimidir ..."

    "anadolu dilinde 'popüler' kavramı yoktur."

    "kitle kültürü endüstrileşme ile birlikte gelir."

    "kitle kültürü, kitle iletişiminin olduğu modern kitle toplumunun tipik kültürü olarak nitelenir. ticari firmalar ve devlet tarafından üretilen endüstrileşmiş kültürdür. bu kültür yukarıdan aşağı doğru üretilip dağıtılır. bu kültürel ürün kullanılan ve yaşanan günlük gerçeklerin bütünleşik bir parçasıdır."

    "her yaş, her millet, her kültür kendi cinsinde bayağılık ve aptallık içinde biçimlendirilmiştir."

    "... kitle kültürü için hiçbir şeyin kutsal olmadığı ..."

    "kitle kültürü belli bir toplumda, teknolojik araçlardan geçerek olur."

    "seçkinci kitle kuramcıları kitle kültürü ve popüler kültür kavramlarını eş anlamda olacak şekilde kullanmışlardır."

    "kitle kültürünü 'iş adamları tarafından kiralanmış kişiler tarafından uydurulmuş bir kültür' olarak sunarlar." (seçkinci kitle kuramcılarından söz ediliyor)

    "... egemen popülerlik kitle kültürüyle bütünleşmiştir ..."

    "popüler soyut fikirlerle birbirlerini ezen ve kıran sınıfların kazancı beşiktaş taraftarlarının beşiktaş'ın fenerbahçe'yi yenişle elde ettikleri kazanca benzer: psikolojik bakımdan hastanın hastalığında aldığı çarpık zevk, heyecan ve kutlama. öte yandan, bu popüler zaferlerden somut çıkarlar elde edenler başkalarıdır." (alemdar ve erdoğan göndermesiyle)

    "bugün televizyon kültürel sembollerin egemen üreticisidir."

    "mitsel güçler tarafından çoğunlukla kötülerin kullandıkları aynı yöntemi kötülere karşı kullanarak çözümleme popüler ürünlerin çoğunda egemendir. bütün bunlar belli bir ideolojiyi, özellikle amerika'da hakim olan düşünüş tarzını ve toplumsal otoriteye boyun sunmayı iletir. bu mitler egemen enstitüleri ve yaşam tarzlarını popülerleştirir, doğasallaştırır ve kişileri topluma uyarlamayı sağlayacak şekilde duruma çözüm getirir."

    "... popüler kültürün özgürlüğü özel teşebbüsün mal ve ideoloji satış özgürlüğüdür."

    "azınlıkların başkaldırısı klasik anlatımıyla terörizm olarak nitelenmeye devam etmektedir."

    "popüler fenerbahçe yenmiş ve fenerbahçe'nin egemen imajıyla ıslananlar fenerbahçe'yi tutmayanlara karşı tavırlar koyarak zevk çıkarıyorlar; kendini efendi sanan kölenin zincirini gül bahçesi sanıp sulayışı." (kendi kendine referansla)

    "modern kapitalizmde herkes tüketici durumundadır. her tüketim etkinliği aynı zamanda üretimi teşvik eden ve belirleyen ekonomik, siyasal ve kültürel üretim etkinliğidir."

    "egemenlik ve mücadele, kazanılınca veya kaybedilince biten bir karaktere sahip değildir ..."

    not: "popüler kültürde gasp ve popülerin gayri meşruluğu" başlıklı, mayıs/01'de yayımlanmış bir makaleden, yazımı aynen korunarak alınmıştır.

    bir iki de dipnot var aktarılası:

    "...kaynaklara sahiplikle hiçbir alakası olmayan insan kitleleri ..."

    "işçi sınıfını ücretle kiralayarak baskı ve şiddeti sürekli olarak kullanan kamu güçleri veya örgütü diye adlandırılmış örgütler ve yeraltı örgütleri vardır her toplumda ..."
  • bu yıl istanbul üniversitesinin internet üzerinden düzenlediği 1453 ödülleri yarışmasında yılın en iyi yazarı dalında cumhurbaşkanlığı sözcüsü ibrahim kalın ile birlikte kafaya yarışan yazar.

    an itibarıyla ilber ortaylı'yı bile geride bırakmış durumda.

    oylamaya katılmak isteyenler için şu linkin en altında bulunan "yılın en iyi yazarı" kısmından seçim yapılabilir.
  • hasan ali yücel eğitim fakültesi eğitim bilimleri bölüm başkanı.
  • öteki kuram adlı kitabıyla beni büyüleyen, yeni makalelerini keşfettikçe okumanın sonu olmadığını hatırlatan süper kişi.
  • tayyip erdoğanla akrabalığı yoktur. onun için topiği görüp küfür sallamayalım çünkü cidden iyi bir eğitmendir.
  • (bkz: irfan view)
  • dilekçesine yazdığı "1926 yılında yüce önder atatürk’ün kurduğu bir cumhuriyet kurumunu yönetmenin bilinciyle hareket ettim" cümlesi ile talim terbiye'deki görevinden istifa etmiştir. istifanın ardında meb'deki kadrolaşma, ders kitaplarında atatürkçülükle ilgili bölümlerin azaltılması/kaldırılması ve milli eğitim bakaı ile yaşadığı sürtüşmelerin olduğu idda ediliyor
  • umarım istifası talim terbiyenin kötüye gitmesine sebep olmaz. kendisi gayet geniş görüşlü bir eğitmen olarak hasan ali yücel'de görevliyken aniden talim terbiye başkanlığına getirildi. akp'nin yaptığı en iyi eylem belki de buydu. lakin tekrar aynı parti sebebi ile görevinden ayrılan profesördür kendileri. sitesini inceleyerek kariyerindeki başarılarla bu görevi ne kadar hakettiğini anlayabilirsiniz. bir eğitimci adayının başına gelebilecek en iyi şey.
    http://www.irfanerdogan.com.tr/
hesabın var mı? giriş yap