• yurdumda hala siyasi görüşün etkilediği işe alınma sürecinin ilk aşaması.
    bir arkadaşım vasıtasıyla bir iş başvurusunda bulundum. arkadaşım maille, müdürün, "neci bu çocuk? siyasi görüşü ne? nurcu mu?" diye sorduğunu iletmesi üzerine aşağıdaki cevabı yazdım:

    ekmek parasının bu kadar zor kazanıldığı bir ülkede bu kadar çok siyasi akım varken ne olduğumu ben de bilmiyorum. ben sana seçenekleri sunayım. sen karar ver:

    eğer 'nurcu' olmam gerekiyorsa;
    öteler ötesinden şualar görüyormuş dersin o anlar.
    üniversite hazırlıkta "abilerin" evinde kampa girmiştim. paramız olmadığı için dershaneye gidemedim. kendim çalışarak üniversiteyi kazandım. üniversite de gene paramız olmadığı için "abiler" in yurdunda ya da evinde kalamadım. iki arkadaş bir kapıcı dairesi kiraladık. ben köyden getirdiğim sebze ve meyveleri pişirerek 4 yıl hayatta kaldım. evimde risale-i nur külliyatına ait tüm kitaplar mevcut olup istenilmesi halinde iki hafta içinde nurcu olabilirim.

    eğer 'radikal islamcı' olmam gerekiyorsa;
    hak geldi batıl zail oldu dersin o anlar.
    faziletçi geçmişim. lise yıllarında refah partisi zeytinburnu video hizmet biriminde necmettin bey ile çalıştım. görevim, esnaftan toplanan ses ve video kasetlerine şevki yılmaz'ın konuşmalarını kaydedip, etiketlerini değiştirip tekrar halka dağıtmaktı. yaklaşık 1 sene sonra 60 lık porno kasetlere 45 lik şevki yılmaz konuşmalarını kaydedip dağıttığım için 15 dakika porno izlemek zorunda kalan esnafın şikayetleri üzerine işten atıldım.
    ayrıca üniversitede başörtüsü eylemi olduğu gün kalabalığın içinden ilerleyip derse gitmeye çalışırken polisin müdehale etmesi üzerine ezilme tehlikesi yaşadım.
    arapça bilmiyorum ama okuyabiliyorum. osmanlıcam iyi. rahmetli abdussamed'i dinlerken ağlıyorum.

    eğer 'muhafazakar' olmam gerekiyorsa;
    personel yönetmeliği bir kere delinmekle bir şey olmaz dersin o anlar.
    lise yıllarında, seçim yasakları başlamışken para karşılığı anavatan partisi afişlerini asarken polise yakalandım ve dayak yedim.
    ayrıca benim dedem vakti zamanında demokrat partide çalışmış. diğer dedem nakşibendi. menzil'e gider her sene.

    eğer 'milliyetçi' olmam gerekiyorsa;
    güneş dil teorisi ile ilgili araştırma yapıyormuş de o anlar.
    üniversite yıllarında sol görüşlü öğrencilerin kantinimizi basması sırasında yanımdaki iki tane çıtır kızı korumak için havada uçuşan sandalyelerin arasına daldım. ayrıca çok sağlam milliyetçi dostlardan torpilim var. şu anki işime de bu torpille girdim zaten. bir de ya sev ya terket.

    eğer 'sol görüşlü' olmam gerekirse:
    cumhuriyet elden gidiyor de o anlar.
    cumhuriyet mitinglerine katıldım.

    eğer 'entel dantel' olmam gerekirse:
    dünya klasiklerinin hepsini okudum. mesela pek fazla kişi bilmez, fyodor mihailovic dostoyevski, kumar borcunu ödemek için o mükemmel kitapları yazıyordu.
    bir de mesela herkes carpe diem'i anı yaşa olarak bilir ama orjinali "carpe diem, quam minimum credula postero"dur yani anlamı "gününü yaşa, yarına olabildiğince az güven" olan sözdür.

    eğer 'tayyipçi' olmam gerekiyorsa
    elhamdülillah müslümanım. ben para kazanmaya başlayıp, siyasi akım ve partilerden uzaklaştıktan sonra partiyi kurduğu için tayyipçi bir geçmişim maalesef ki olmadı ama torpil bulmak kolay olduğu için bulabilirim. ayrıca halkın seçtiğine saygı duymak lazım falan filan de işte
  • internetin yeni çıktığı, tam olgunlaşmadığı zamanlarda form doldurup bizzat elden vermek suretiyle yapılan eylemdi.

    lakin internette vardı bir yandan, yani herkesin e-maili falan da vardı neticede. ben ilk başvuru formumu doldurmuş, ik görevlisi kadının masasına bırakırken benden bir önceki başvuru formunu görmüştüm. e-mail kısmında şöyle yazıyordu.

    delibalta78@yahoo.com
  • iş arama (bulma!) sitelerinden birine forwardlanmış bir maildir.

    ilginç bir iş başvurusu olduğuda söylenebilir..

    aynen aktarıyorum..
    bir fast food şirketinin danışmanlığını yapan insan kaynakları
    şirketine gelen gerçek bir iş başvurusu

    inanıp inanmamak size kalmış...

    1. adınız soyadınız:
    - herve jancqueur

    2. yaşınız:
    - 28

    3. şirketimizdeki hangi pozisyon için basvuruyorsunuz?
    - mümkünse yatay bir pozisyon için. eğer daha ciddi bir cevap
    istiyorsaniz, ne iş olsa yaparım. şart öne sürebilecek durumda
    olsaydım, burada olmazdım.

    4. düsündügünüz ücret:
    - yıllık 800 bin frank maaş artı şirketin yüzde 3 hissesi.
    eğer bu mümkün değilse, siz bir ücret önerin, ben size evet yahut
    hayır diyeyim.

    5. eğitiminiz:
    - var!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

    6. son işiniz:
    - sadist bir şefin deneme tahtası olmak.

    7. son ücretiniz:
    - hak ettiğimin çok altında.

    8. önemli başarılarınız:
    - arakladığım kalemlerden muhteşem bir koleksiyonum var; evde
    sergiliyorum.

    9. işten ayrılma sebebiniz:
    - bak soru 6.

    10. size ulaşabileceğimiz saatler:
    - fark etmez.

    11. çalışmak istediğiniz saatler:
    - pazartesi, salı ve perşembe 13.00-15.00 arası.

    12. öne çıkan özellikleriniz var mı?
    - olduğunu söyleyenler var. ama bunu bir fast-food'da değil de, daha
    romantik bir yerde konuşsak.

    13. şimdiki işvereninizle görüşebilir miyiz?
    - işverenim olsa burada olmazdım dedim ya.

    14. fizik durumunuz 20 kilogramdan fazla taşımanıza engel mi?
    - belli olmaz, ne taşıdığıma bağlı.

    15. otomobiliniz var mı?
    - evet, ama soru yanlış sorulmuş. "çalışır durumda bir otomobiliniz
    var mı?" diye sorsaydınız, cevabım farklı olurdu.

    16. daha önce bir yarışma veya bir madalya kazandınız mı?
    - madalyam yok ama lotoda iki kere 3 tutturdum.

    17. sigara içiyor musunuz?
    - otlanacak bir enayi bulabilirsem.

    18. beş yıl sonra ne yapmayı hayal ediyorsunuz?
    - bana tapan, zengin bir top modelle bahama adaları'nda yaşamayı. bir
    yolunu biliyorsanız bunu beş yıl beklemeden de yapabilirim.

    19. yukarıdaki bilgilerin doğruluğunu taahhüt ediyor musunuz?
    - hayır, ama sıkıyorsa aksini iddia edin.

    20. sizi bu başvuruyu yapmaya iten gerçek sebep nedir?
    - birbiriyle tutarsız iki cevabım var:
    * insan sevgisi, hümanizm ve tüketicilerin iyi beslenmesine katkıda
    bulunma arzum.
    * gırtlağıma kadar borca batmış olmam...

    sonuç: herve jancqueur işe alındı... *
  • insan kaynakları sorumlusunun olmadığı dönemde başka biri de değerlendirip ön elemeden geçirebiliyor bu başvuruları. (tabi, neden olmasın) pazartesi sabahıma bu denli neşe katacağını bilsem asla çemkirmezdim “balale yeaa bunla mı uğraşıcam” demezdim. ancak benim gibi "neden böyle bir cümle kurdu ki? du ben iç dünyasına doğru yol alayım bunun" gibi kelimelere, cümlelere fazlaca önem veren biri için çok fazla vakit alıyor.
    kimya mühendisi ilanına neden fuar hostesi hanım kızımız başvurdu diye düşünmem epey sürdü mesela, laboratuvarda öylece dikilen uzun bacaklı bi hatun gözümün önüne geliveriyor. yine kimyager ilanına başvuruda bulunan ihlas ev aletleri satışı deneyimli beyefendi hobilerine, "dünya klasikleri hastasıyım" yazmış. ciddiyetten ölücez. kariyer hedefine de "sektörün en lider firmalarında genel müdür ve ceo olmak büyük bir azimle olmayacak şeyler diil" (evet diil yazmış) demiş. biz minik bir firmayız sen geç şu tarafa doğru ceo ol diyesim var arayıp. evet işsizlik var ama akıl ve mantık da var yahu. böyle yapmasınlar. :(
  • ilk olarak ofisin mail adresine cv yollayarak, daha sonra cv' ye portfolyo ekleyerek onu yollayarak, hala olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamayıp, ofissahibi@ofisismi şeklinde bir adres uydurup buna aynı gönderimleri yaparak, gerçekleştirmeye çalıştığım hadise.

    şöyle bir yanıt almayı bekliyorum;

    sayın tacizci başvuru sahibi;
    ofisimize yapmış olduğunuz ısrarlı başvurularınız sonucu......

    hala cevap atmazlarsa, cv+portfolyo ikilisini kargoyla adreslerine yollayacağım. yaparım bilirsin.
  • yaptığınız iş başvurusuna yaratıcı yanıtlar gelebiliyor:

    "sayın kafkaesque

    merhaba,

    x interactive ailesi'ne katılmak üzere ilanımıza başvurarak gösterdiğiniz ilgi ve güvenden ötürü teşekkür ederiz. başvurunuzla birlikte ofisimiz bayram havası yaşadı. ancak üzülerek belirtmek isteriz ki (bu durum en nefret ettiğimiz 3 şey arasında) çeşitli zorunlu nedenlerden dolayı başvurunuza olumlu yanıt veremiyoruz"

    tebessüm ettirdi.
  • genellikle insan kaynakları departmanının sadece resepsiyon görevlisi ya da yönetici sekreteri olduğu bir alanda başvuru yapıyorum.
    şu kurum sayfasında iletişim kısmında verilen gayet genel email adresine "ben başvuru yapmak istiyorum, kiminle iletişime geçebilirim" sorusunu sordum. bir gün sonra gelen yanıt: "yapmış olduğunuz iş başvurusu için teşekkür ederiz ama müsait kadromuz bulunmamaktadır."
    ne saçma bir şeysin sen iş dünyası, yaklaşık bir saattir gülüyorum.
    ağlayınca elime bir şey geçmiyo nasılsa.
  • dünyada icra edilmesi en zor mesleklerden biridir. gecesi yok gündüzü yok, saçma sapan iş verenlerle uğraşmak gerek, sürekli çalışıp kendini geliştirmen lazım (bunun kpss'si var, yds'si var)... bu şartlar altındaki herkes için dua ediyorum daha iyi şartlarda bir iş bulsunlar diye.

    tamam, tecrübe istenir. sonuçta işe alacaksın, para vereceksin. insan bunların karşılığının yol, su, elektrik olarak geri dönmesini ister. amaaa 15 yıl tecrübe mi istenir? şirketi mi devrediyonuz napıyonuz oğlum ya! lan 15 yıldır çalışıyor olsam iş mi ararım? emekli olur resimdeki şarkıcıyı bulmaya çalışırım en fazla. bi' de altına not düşmüş kpds minimum 90 olacak diye. o puanı alsam zaten ingiliz olurdum göt!

    velhasıl sinir bozucu bir eylem. geceden gündüze değil de, bugünden yarına değil de, çok acil olarak değil ama çabuk çabuk kurtulsun insanlar bu durumdan. amin!
  • 143 tane iş başvurusu yaptım bekliyorum. biri arasın..biri arasın var ya kek yapıp götürcem şerefsizim görüşmeye.

    hadi artık arayın.

    biriniz de mi aramaz yahu.
  • david brent'e gore sanssiz kisilerin alinmamasi ile sonuclanmasi gereken olay. soyle yorumlamis:

    "avoid employing unlucky people - throw half of the pile of cvs in the bin without reading them."
    (bkz: office wisdom)
hesabın var mı? giriş yap