• açılın ben iş güvenliği uzmanıyım. (kusura bakmayın arkadaşlar, hayatım boyunca uzmanı olabildiğim tek şey bu olduğu için gözünüze sokmak istedim, zaten bu entariyi de sadece bunu söyleyebilmek için yazıyorum. kıps.)

    neyse geyik bi' yana biz öbür yana şu kısacık iş hayatımda gördüğüm iş kazalarından ve bu kazalar için alınan "önlem"lerden bahsetmek istiyorum.

    çivi batmasıyla etten ayrılan tırnaktan, devrilen kazandan dökülen 1500 küsur santigrat derecelik lav çelikte kaybolup giden adama; enjeksiyon makinesine kaptırılan koldan, maskesiz çalıştığı için zehirlenen işçilere kadar pek çok iş kazası gördüm.

    mesela bu maskesiz çalıştırılan işçiler kok gazından zehirleniyor. kameralardan izlediğimiz kadarıyla önce birinin baş dönmesi belirtileri oluyor. bi' yere oturup tahminimce geçmesini bekliyor. daha sonra eş zamanlı olarak işçilerin üçü de yığılıp kalıyor. bunu gören sorumluların, ki ikisi mühendis, biz bunları çıkarırız deyip yine maskesiz şekilde içeri girmesi sonucu can kaybı yediye yükseliyor.

    alınan önlem(!): olayın yaşandığı bölümün duvarına bir adet çivi çakıp, 1 -yazıyla bir- adet gaz maskesi asmak. işin en az üç kişilik ekibin yapması gereken bi' iş olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum.

    mesela o kazan devrilmesi olayı. bi' düşünün. lav hâldeki çelikte eriyip gidiyorsunuz. ne ailenize gösterilecek bir ceset ne sizden geriye kalan tek bir eşya. sabah evden kanlı canlı çıkan adamdan geriye hiçbir şey kalmadı. ailenize söylenecek tek şey: kaybettik.

    alınan önlem(!): ilgili bölümde çalışan işçilere %10 zam.

    mesela kolunu makineye kaptıran işçi. makinenin kalıp kapağı kapanmadan baskı yapmaması sağlanabilir. ama kapak kapanana kadar 2-3 saniye geçiyor. basit hesapla kalıp 16 gözlüyse ve enjeksiyon süresi de mesela 40 saniyeyse kapak kapatmadan sonra gerçekleştiği takdirde sadece bir makinenin üretimi %7 civarında düşüyor.(800 adet falan.) adam 800 adet ürünü fazladan alabilmek için kalıp emniyetini devreye sokmadan makine çalıştırıyor.

    alınan önlem(!): makinenin üst kısmına arapça bi' dua asmak. şaka yapmıyorum.

    örnekleri çoğaltabilirim. mesela daha dün çalıştığım şirkette 2-3 tonluk kalıpları değiştiren elemana baret verdim. kalıp değiştirirken taksın diye. iş güvenliği uzmanı öyle buyurmuş. haa bu arada ben iş güvenliği uzmanı olarak çalışmadım ve çalışmayı düşünmüyorum. zoraki düzenlenen iş kanununun hiçbir yaptırımı olmadığı gibi alınan önlemler de o kadar boş ki. yani şimdi o 3 tonluk kalıp düşecek olsa, bir de yüksekten düşeceği için uygulayacağı kuvvet 3.5-4 ton falan olacak. o baret o işçiyi nasıl korusun?

    yine aynı şekilde madenlere yapılan ve çoğunlukla tıkalı olan-çalışma olan- kaçış yollarının bi' anlam ifade etmediği gibi göstermelik. inşaat işçilerin kafalarına düşebilecek demirlere o sarı baretlerin bir şey ifade etmediği gibi göstermelik. asansöre yapılan bakımlar, asansöre binen işçileri taşıyamama ihtimali olan halatlar kadar göstermelik. ücretini patronların ödediği iş güvenliği uzmanları kadar göstermelik. rüşvetle alınan belgeler, izinler kadar göstermelik.

    neyse ben yine işçi ölümleri üzerinden siyaset yapma noktasına geldim. iş sağlığı ve güvenliği kanunu asla bir siyaset malzemesi olamaz sonuçta. değil mi.

    ve evet. tabii ki işçi ölebileceğini bilmeli.
    tabii ki maden kazası madencinin kaderidir.
    tabii ki bu işin fıtratında bu var.

    insan hayatına verdiğimiz değer bu kadar. utancımızdan yerin dibine girsek yeri. ama yerin altı işçi cesetleriyle dolu olduğu için sığar mıyız bilemiyorum.

    ***

    türkiye'de olmayandır.
  • tr 'deki iş güvenliği denetimi :

    iş güvenlikçi denetimi yapan koca kafa : - bu yangın tüpünün dolum tarihi geçmiş.
    firma sahibi koca kafa : - bi ara doldururuz.
    iş güvenlikçi denetimi yapan koca kafa : - etiketini de unutmayın.
    firma sahibi koca kafa : - peki.

    yangın tüpü maliyetten dolayı doldurulmaz. sadece tarih etiketi değiştirilir.
  • almanya'da campus galli isimli proje ile bir ortaçağ manastırı yeniden inşaa ediliyor. projenin finansmanı, inşaat bölgesini ziyarete giden turistlerden karşılanıyor.

    ahşap kilise

    ancak manastırın inşaasında ortaçağ teknolojileri kullanılıyor. inşaat alanında el arabası bile yok.

    halat imalatı

    her şey, o döneme ait ekipmanlarla üretiliyor.

    el aletleri

    ama konu döküme geldiğinde birden 21. yüzyıla ışınlanıyorlar.

    çünkü önce iş güvenliği

    ****

    biz de katalog için atölyede fotoğraf çekimi yaptırdık. ustaları da önceden uyardık. fotoğrafçılar geldi, ustalar makinelerinin başına geçip, çalıyormuş gibi yaptı.

    adamlar da meğerse bugünü bekliyorlarmış. kameralara bol bol, seksili seksili pozlar verdiler.

    fotoğraflar geldi. her şey çok güzel. fotoğraflar artistik, ustalar seksi. ama tek bir şey eksik:

    - ulan hani bu adamların iş güvenliği ekipmanları! lan bunları kataloğa nasıl basacağız!

    böylece fotoğrafçının çekim ücreti araya kaçmış oldu.

    yağni diyeceğim o ki biz yaptık, siz yapmayın!

    don pazarlamıyorsanız eğer, katalog çekimlerinde de önce iş güvenliği!

    seksili ustalar atölyede çalışıyor
  • 600 derecelik fırından sigara yakmaya çalışan işçiler var oldukça önemini hiçbir zaman kaybetmeyecek konu
  • türkiye'de yetersiz olduğunu gözlemlediğimiz bir koruma önlemleri bütünüdür; benim naçizane bir kaç tavsiyem var, dikkate alınmasını çok isterim.
    şirketler, işçilerin sol omuzlarına asmak için maşallah temin etmeli, sol omuzu özellikle tekrar vurgulamak isterim, soldan gelen her türlü fiziki ve fizikötesi tehlikeyi bertaraf etmek amacımız.
    beyaz yakaları ve daha az fiziki güç harcayıp da görsel imajı da düzgün göstermek isteyenleri de şu resimdeki maşallah bantlarıyla (gövde de soldan sağa eğimli olması suretiyle) ekstra korumaya alıyoruz.
    herhangi bi iş aleti; kazmadır, kürektir, süpürgedir, stetoskoptur, dikiş makinasıdır, döner bıçağıdır; onlara da nazarlık takabiliriz.
    tüm bunlara dikkat edilmesi çok önemli bir husustur.
  • işçi ve işverenle birlikte sağlanması gerekendir.
  • işverene rağmen işçi içindir.
  • türkiyede önemsenmeyen durum. yetersiz iş güvenliği ve hükümetin denetim eksikliği sonucu son 9 ayda 1409 işçi hayatını kaybetmiş.
  • işçinin de işverenin de umrunda olmayandır.
hesabın var mı? giriş yap