• işte kadınlığını kullanan beyaz yakalı kadın başlığında yazılanlara hızlıca göz atarken aşağıdaki entriye denk geldim;

    "metro ile seyahat ederken iki kez denk geldiğim zarif bir kız var. ofis çalışanı olduğu bariz belli. gayet hoş ve resmi bir giyim tarzına sahip. çalışma esnasında kadınlığını ne kadar kullanır bilemem ama bu kızı incitmek için öküz olmaktan öteye geçmek lazım. yani öküz olsan yine nazik yaklaşır, yüzünde ki masumluk için gerekeni yaparsın.
    bazı kadınlar özel olarak çabalamıyor olsa da işleri hep yolunda gidiyor. dünyanın en şirin canlısından söz ediyoruz. böyle şeyler her erkeğin karşılaşacağı durumlardan. kocaman gözleriyle ponçik ponçik bakarak ricada bulunuyor düşünsene? emrin olur gülüm, emrin olur... " 07.12.2017 20:01 cihanonline (bkz: #72660572)

    iş hayatına dair iç burkan detaylardan biri;
    yukarıda bahsi geçen ponçiklerden biri olmamak ama o ponçiklerle dolu bir ortamda çalışmak.
    elin ponçiği allah vergisi gözlerinin avantajını özel hayatta yaşadığı yetmiyormuş gibi iş hayatında da yaşar, durup dururken müsamaha görür. sen erkeklerin o bizden dediği kızın dramını yaşarsın, bacısın, gardaşsın, hatta amelesin. ha bu gerçekleri dile getirirsen yine sen suçlusun, dokuz köyden kovulursun.
    (bkz: öğretmenim üzülüyoruz)
  • fıstık gibi altın rengi 22 ayar glitter üretmişler. yüzüne , memene sürüp şekil şukul tanıtım fotoğraflari çekemiyorsun.
    bakın bu, toplumun sanatçıya vurdugu görünmez bir prangadır, bakın bu bir dramdir.
  • iş hayatında vefa bir semt adıdır.
  • torpille işini yürüten insanların arasında sap kalmak.

    işini torpille tıkır tıkır, tatlı tatlı, saçını süpürge etmeyip fön çektirerek yürüten insan, torpille işe giren insan da olabilir, bileğinin hakkıyla işe giren insan da olabilir. burada mevzu "giriş" değil yani, "gelişme"... girişten çok daha uzun sürecek olan, bir ömür çekilecek olan...

    iş ortamında sen kan kusup kızılcık şerbeti içerken bölüm başkanının 3 kızı, başkan yardımcısının eşi, kat sorumlusunun nişanlısı, burak beyin sevgilisi, bora beyin henüz bakışma aşamasında olduğu narin ceylan şeysi...

    işte bunlar hep sinsi torpilliler. gümbürtülü torpillilerden çok daha fazla can yakan, iç burkan grup. sırf eş durumundan işin kaymağını, keyfini yaşayanlar... ama sorsan, yüzlerine vursan inkar edenler... tırnaklarıyla kazıyarak ve çok da şey yaparak falan çalışanlar... canlarım benim.
  • matematik bölümünü avrupa’nın en iyi üniversitelerinden birinde dereceyle bitirmiş olmak ve buna rağmen powerpoint presentation falan gibi boktan işlerlerle uğraşmak...
    istifa + felsefe doktorası loading..
  • iş hayatının genelde milletin sosyal yaşamına bir farklılık, bir canlılık getirmesi. ama sizde hiçbir değişiklik olmaması.
    (bkz: yok sayılmak/#77232295)
  • özel hayattaki yalnızlığın iş hayatına da etki etmesi.

    * sevgilili, evli, çocuklu çalışanların bir takım özel hayat sorumlulukları gereği daha bir özel insanlar olması.
    onların erken çıkışlarından, izinlerinden kaynaklanan değişikliklerin yalnızların, bekarların dötünde patlaması. ellerin özel hayatına göre değişen görev listeleri, kayan ve hatta kaymakla kalmayıp üstünüze yıkılan işler...
    misal;
    - hasta annesiyle birlikte yaşayan bekar çalışanın kırk yılda bir işe geç kalıp maruzatını açıkladığında "hepimizin annesi var, annen hasta olabilir o beni ilgilendirmez. ne olursa olsun sen işinin başında olacaksın!" fırçasını yemesi. izin isteme girişiminde bile bulunamaması.
    - öte yandan düğün hazırlıkları için müstakbel eşinin memleketine gitmek isteyen bir çalışanın izin istemesi. "tamam, hadi mutluluklar dileriz, dönüşte künefe getirirsin artık hehe" sevindirikliğiyle uğurlanması.

    * milletin çalışma masasında, wallpaper'ında eş, sevgili, çoluk çocuk fotoğrafları cirit atarken sizin masaüstünüzün "bile" yalnız olması.
    (tabii ki tek derdinizin bu olmaması ancak gerçekçi olmak gerekirse eser miktarda içinizin burkulması.)

    * milletin ilk çalışma gününe, son çalışma gününe, sevgililer gününe çiçek buketi, hediye paketi, çikolata sepeti kargosu yağması. bunların yağcı arkadaşlar eşliğinde törenle kabulü ve açılması... bu tip romantik komedi sahnelerine seyirci olmak.

    * eşli yemeklerde, seyahatlerde, balolarda sap kalma sorunsalı.

    * aynı iş yerinde çalışan çiftlerin doğal olarak birbirini kollaması. bundan kaynaklanan bazı değişikliklerin diğer çalışanların dötünde patlaması.
    misal; sevgililerin bir tam gecelik nöbeti yarım yarım bölüşmesi.
    misal; aynı ekipte yer almak isteyen çiftler için listede kaydırma yapılması. kaydırılanların tabii ki sap tipler olması. yalnızlık yüzünden listenin kayması, hayatın kayması...

    * sevgilili, kocişli, bebişli çalışanların yılbaşı, sevgililer günü, yıldönümü, doğum günü gibi milli bayramlarda erken kaçmaya veya hiç gelmemeye meyilli olması.
    misal; 14 şubat akşamı veya gecesi iş çıkması halinde ihalenin yalnızlardan birine kalması.
  • upside onların downside hep senindir
  • karnımı doyurmak için ruhumu saçma sapan arkadaşları(m)a yedirmek
  • son zamanlarda sosyal medyada gördüğüm bir not: “sizden daha zeki insanlarla karşılarsanız onlarla rekabet etmeyin, onlarla çalışın.”

    zeki olduğumu biliyorum, zaten sahip olduğum az özeliklerden biri. benden az ya da çok fark etmeden zeki, kafası çalışan, iyi niyetli insanla tanışınca onla çalışmaya, bir şeyler öğrenmeye, öğretmeye, paylaşmaya, beraber iş yapmaya gayret ediyorum.

    ama bir de yeni girdiğim ortamda benim zeki olduğumu görüp, okuduğum okuldan, daha önce bulunduğum yerlerden, beni kendine tehdit olarak algılayıp benle çalışmak yerine benle rekabet eden, kendisinin daha iyi, daha tecrübeli olduğunu ispatlamaya çalışan insanlar oluyor.

    güzel abim ben bu dünyaya senle kapışmaya, seni yenmeye, senin önüne geçmeye gelmedim. bırak kariyer hayatında senin önüne geçmeyi, hayat boyu yetecek param olsa ben işe bile gelmem. maaş için gelmek zorundayım, bana işimi ver sonucunu al git kullan, benimle kapışma seni üzerim.
hesabın var mı? giriş yap